Hepimiz yan yana sıraya dizilmiştik. Aras'ın annesinin, Sevgi Hanım'ın cenazesindeydik. Aras annesinin toprağını atıyordu. Hiçbir mimik yoktu yüzünde, Sevgi Hanım'ın vefatının üzerinden birkaç saat geçmişti.
Birkaç saat önce
Aras doktorların odaya girmesiyle odadan çıkmıştı ardından arkasına hiç bakmadan hastaneden çıkmıştı.
Ben de onun arkasından çıkmıştım, ona seslenmeme rağmen dönüp bakmıyordu hatta ilerlemeye devam ediyordu. Arkasından koşup kolundan tutup durdurdum: umursamaz gözlerle bana bakıyordu.
-Beni yalnız bırak.
-Ne saçmalıyorsun! Seni bu halde yalnız bırakamam.
-Ayça zorlama beni, beni yalnız bırak. Bir daha tekrarlamayacağım!
Deyip arkasına bakmadan hızlıca ilerlemeye başladı. Ne yaparsam yapayım şuan beni yanında istemeyecekti ama ben de onu yalnız bırakamazdım.
Taksi çağırmıştı, taksinin gelmesiyle taksiye binip gitmişti.
Bende hemen arkasından arabama binip taksiyi takip etmiştim.
Bir sahile gelmiştik, burada hiç kimse yoktu.
Aras taksiden inip bir banka oturmuştu. Bende onu arabadan izliyordum.
Hava çok soğuktu bu havada üşürdü yanına gidip arabaya çağırmak istiyordum fakat buradan giderdi ve bu sefer ben onu takip edemezdim. En iyisi beklemekti.
Aradan bir buçuk saat geçmişti hala oturmuş denizi seyrediyordu. En sonunda gözleri daha fazla yorgunluğa dayanamamış olacak ki gözleri kapanmıştı. Ben bunu fırsat bulup yavaşça arabadan indim ve Aras'ın yanına gidip üstümdeki ceketi çıkartıp üstüne örtmüştüm. Ardından arabaya geri dönmüştüm. Bütün gece onu izlemiştim. En sonunda uyuyakaldım.
Gözüme gelen ışıkla, gözlerimi araladım. Aras'a baktım ama orada yoktu, gitmişti.
Arabadan indim boynum ve belim çok ağrıyordu, tutulmuştu sanırım. Boynumu çıtlattım.
Deniz havasını içime çektim. Telefona gelen mesajla irkildim.
Mesaj 'ta, cenazenin olacağı yer ve saati yazıyordu. Eve gitmek için arabaya yönelmemle ön kaputun üstünde ceketimi gördüm. Ve ardından telefonuma bir mesaj daha geldi, Aras'tan.
"Teşekkür ederim" yazıyordu. Nasıl tam zamanında atabilmişti mesajı, etrafıma baktım ama kimse yoktu?
Bunu daha fazla kafaya takmayıp ceketi alıp. Eve gittim ve duş alıp cenazeye gittim.
Şimdiki zaman
Gömüm işlemi bitmişti, herkes baş sağlığı gidip gidiyordu. En son Aras'ın kardeşleri de gitmişti.
Bir tek Aras ve ben kalmıştık.
-Neden gitmedin?
-Seni yalnız bırakmak istemedim.
Sessiz kaldı. Yanına çömeldim.
-Aynı şeyleri bende yaşadım, acıtıyor canını her zaman içinde bir boşluk kalacak biliyorum.
-Peki öz ailen bildiğin ailenin öz ailen olmadığını öğrendiğin an annen bildiğin kadını kaybetmeyi biliyor musun?
Deyip kafasını bana çevirmişti. Aras'ın ailesi gerçek ailesi değildi, dudaklarım aralandı diyecek birşey bulamadım.
-Bende öyle düşünmüştüm. Deyip yanımdan kalkıp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayrağın Gölgesinde
ActionKıdemli Üstteğmen Ayça Binay Barlas Yüzbaşı Çınar Aras Burçak