Aras
Kamyondan yeni inmiştik, şerefsizler kadınları ayrı almışlardı iş Ayça'ya düşüyordu ne kadar onu o itin önüne atmak istemesem de emir böyleydi .O itin kadınlara ,çocuklara daha doğrusu insanlara neler yaptığını öğrendikçe onu işkenceyle öldürme planları kuruyordum.
Bizi yıkık dökük inşaat halinde bir binaya getirdiler buradaki erkekleri hem savaş için eğitiyorlar hem de beyinlerini yıkıyorlardı Türklere , kadınlara, çocuklara karşı .
Etrafa bakınırken bizim çocukları gördüm. Kulağımdaki kulaklıktan ses geldi "komutanım ne zaman başlıyoruz?" dedi Mehmet. "Üstteğmenden haber bekliyeceğiz ondan ne zaman haber alırsak o zaman başlıcağız plana" dedim. Bizi sıraya dizmişlerdi sırayla herkese bakıp güçlü olanları eğitip savaştırıyorlardı, zayıf olanları ise nesillerin devamı için kadınlara tecavüz ettiriyorlardı şerefsizler. Sıra bana geldiğinde bir it "bunu eğitin güçlüye benziyor işimize yarar" dedi bizimkilere, bizimkiler de kafa sallayıp beni kollarımdan tutup ilerlettiler yere attı Çakır beni.
Ayça
"Lan söylesene şerefsiz o kadar çocuk nerede? o sözde adamlarınız yanında değiller. Nerede gönderdiniz söylesene it" diyip bir tekme attım. Bana tecavüz etmeye çalışınca daha fazla dayanamayıp saldırmıştım. Şuan elini kolunu bağlayıp ağzını tıkamıştım diğer itleri öğle molasına çıkmışlardı. Şerefsiz bana bakıp pis pis sırıtıyordu. "Lan konuş yoksa seni öldürmem öldür yalvartıncaya kadar işkence yaparım " diyip baş parmağının ucuna silahla sıktım silahın ucunda susturucu olduğu için rahattım ama biraz daha oyalanırsam geliceklerdi it de bu yüzden konuşmuyordu. Parmağına sıktıktan sonra bağırmaya başladı ama ağzı tıkalı olduğu için sadece bir inilti gibi geliyordu sesi. "konuşucan mı devam mı ediyim?" sırıtmaya devam edince diğer parmaklarına sırayla sıktım beş parmağının hepsine sıkmıştım ama hala konuşmuyordu.
Kan kaybından ölmesin diye eline tampon yaptım. Diğer eline silahı doğrultuğumda mırıldanmaya başladı." Bağırmaya kalkarsan diğer diline sıkarım duydun mu?" kafa sallayınca ağzındaki bezi çıkardım. " Çocuklara biz bakmıyoruz onlar patrona gidiyor, biz sadece karı ve adamları hallediyoruz." dedi "o karı diyen dilini keserim senin, şimdi söyle patronun kim?" dedim "bilmiyorum" dedi yalan söyleme it diye bir tane yumruk geçirdim yüzüne.
"Bizden gizliyorlar sadece en üst kişiler biliyor, şimdi beni bırak yoksa seni salmam buradan sağ çıkamazsın" dediğinde gülmeye başladım "lan sen şaka mısın elin kolun bağlı kanamadan ölücen gelmiş beni tehdit mi ediyordun it."
"Seni burada neden konuşturdum sanıyorsun, konuştuğunu söylediğim an seni gebertirler. seni adam yerine koymuyorlar sen sadece onların bir kuklasısın onlar ne derse yapıyorsun altına bir it sürüsü verdiler diye kendini adam mı gördün. Ayrıca itler şuan derin bir uykuda az önce haber aldım yemeklerine ilaç kattılar ki uyansalar bile seni gebertirler. Komutanım bu şerefsiz tamamdır. Operasyona başlayabiliriz. Kalk lan sende." Deyip onu Eyüp'e verdim.
Kadınları da sırayla araca bindirdikten sonra bizimkilerin yanına gitmek için yola çıktık.
Aras
Aldığımız haberle operasyona başladık. Belimden çıkardığım silahla 3 iti geberttim diğerleri üstüme gelirken bir ite tekme attıktan sonra silahla geberttim diğerleri de silahın sesiyle itleri gebertmeye başladılar. "Çakır sen buradaki adamları çıkar burasdı halloldu şuanlık birazdan sese hepsi gelir." Çakır kafa salladıktan sonra hepsini çıkartmaya başladı.
İlahi bakış açısı
Ayça jandarmalar ve birkaç tane timle birlikte diğerlerinin yanına gidiyordu. Havadan ise Türk Hava Kuvvetleri ile F-16'lar geliyordu. Aras, Mehmet, Oğuz ,Kerim, Çakır ve Fatih, sivillere siper oluyorlardı bir an yardım gelmesi gerekiyordu lakin mühimmatları azalmaya başlamıştı ve karşı tarafın sayısı gittikçe artıyordu. Ölenlerin yerine yenileri geliyordu.
Köşede sıkışmışlardı yardım gelmesini bekliyorlardı.
Sonunda Ayça geldiğinde hemen komut verdi askerlere "Jandarmalar evin arkasına, tim 1 evin önüne siper olun bir an önce çıksınlar, bir çember oluşturun evin etrafında tim 2 sizde sivillerden sorumlusunuz onları araca yerleştireceksiniz. Tim 3 benimle evin içine dalacak. F-16'lar zaten nereden geldiklerini bulup bombalıyacaklar. Anlaşıldı mı?" Anşaldı diye bağırdılar herkes komuta uyarken Ayça timle eve daldı. Sivilleri çıkardıktan sonra karşı tarafa yoğunlaştılar.
"Komutanım dikkat edin kurşun size geliyor." dedi Ayça Aras'a . Hemen geri çekildi ama yine de kurşun kolunu sıyırdı. "komutanım iyi misiniz?" dedi Ayça, "iyiyim sadece sıyırdı." dedi Aras.
-Bitmiyorlar bu ne abi gebertiyoruz yenisi geliyor. Dedi Mehmet
-Bitecek az sabır artık sayıları azaldı. Buradan çıkmamız lazım, bomba yerleştirip çıkalım hadi az dayanın 3 diyince çıkıyoruz. Dedi Aras
Herkes sindiği köşeden ayağa kalkarak silahlarla herkesi temizlediler.
-1,2 - 3 hadi çıkıyoruz.
Evin etrafını temizleyip çıktılar.Ardından bombalar patladı. En sonunda karargaha dönüp, Bahadırı teslim ettiler.
Herkes toplantı odasında albayı bekliyolardı. Albay geldiğinde hepsi ayağa kalktı "oturun" demesi oturdular. "Sizinle ne kadar gurur duysam az, o itin başındaki kişilerde diğer timler getirdiler sorguya alıcaz o iti. Oğlum Aras sen nasılsın yarana baktırdın mı?"
"Gerek yok komutanım sadece ufak bir sıyrık " dedi Aras.
"olmaz öyle baktır , size 1 hafta izin bol bol dilenin."
"komutanım ben eve gidip dinlensem daha iyi olur sonra hastaneye giderim"
"Ben seni biliyorum gitmiceksin sonra hem bu kolla nasıl sürücen arabayı, seni en iyisi Ayça bıraksın yarana bakar itiraz kabul etmiyorum bu bir emirdir." deyip gitti albay.
Ayça ve Aras Ayça'nın arabasıyla Aras'ın evine gidiyorlardı.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayrağın Gölgesinde
AksiKıdemli Üstteğmen Ayça Binay Barlas Yüzbaşı Çınar Aras Burçak