Final

69 4 0
                                    

Benim evime geçeceğimizi mi söylemişti? İyi de benim evimde ne işi vardı bu adamın?
" Benim evime mi geçeceğiz?" Dedim şaşkınlıkla, "Evet kıyafetin yok, eve uğrar üstünü değiştirir; şirkete geçeriz. Bir sakıncası mı var senin için?" Dedi.
"Yok bir sakıncası ama yani öyle deyince şaşırdım." "Neyse hadi kahvaltını yap da çıkalım. "
Kafa sallayarak dediğine karşılık verdim.
Tabağıma biraz zeytin ve peynir alıp onları yedim ve çayımdan birkaç yudum almıştım ki düşüncelere daldım.
Kadir Türk geleneklerine fazla bağlıydı sanki önce Türk kahvesi şimdi de kahvaltı da normal Türk kahvaltısı yapıyorduk.
Kadir İtalyan olduğunu saklamıyor aksine herkese duyuruyordu ama yine de İtalyan yemekleri ve gelenekleri yerine Türk yemek ve geleneklerini tercih ediyordu.
İtalya'da doğup büyüdüğünü Mehmet'in araştırmaları sonucu elde etmiştik. Başka bir ülkeye sonradan gelen birine göre Türk kültürünü ve geleneklerini fazla benimsemişti. Bunu hem gözlemlerim hem de araştırmalarım sonucu farkketmiştim.
" Aslı kahvaltın bitti mi? " Aslı diye bana seslene Kadir'i yeni fark ettim.
Ve hemen kendimi toparladım.
" Pardon dalmışım, evet kahvaltım bitti." Dedim.
" Çıkalım o zaman" demişti.
Eşyalarımı alarak odadan çıktık.
Lobiye inmemizle birlikte gözlerim Aras'ı aradı fakat onu hiçbir yerde görememiştim.
Sonrasında Kadirle birlikte otelden çıkmıştık.
Eve varana kadar ikimiz de konuşmamıştık.
" Ben seni araba da bekliyorum."
Bir şey demeden arabadan indim.
Eve girip üstüme beyaz crop altıma ise kot şort giymiştim. Spor ayakkabıyla da bugün spor takılmaya karar vermiştim.
Evden çıkacağım esnada telefonum çalmıştı.
Tam açacaktım ki arama bitmişti ve hiçbir numara kayıtlı değildi.
Kadir'i bekletmemek için evden hızlıca çıktım ve arabaya bindim.
Benim arabaya binmemle Kadir telefonunu anında kapadı.
Bu hareketi biraz şüpheli gelmişti.
"Kadir bey, şirketle alakalı bir sorun mu var; telefondan bir haber mi geldi?"
" Hayır bir sorun yok, programıma göz gezdiriyordum. "
Ben de konuyu daha fazla irdelemen sustum ve emniyet kemerimi taktım.

Aradan 20 dakika geçmişti biz Serkan beylerin şirketine gelmiştik.

Serkan beyin odasına girmiştik.

Odaya girmemizle birden odaya baskın oldu.

Bizim timdekiler her bir köşeden, Kadir'i ve Serkan'ı alacaklardı ki.
Kadir beni kendine çekip, şakağıma silahı dayadı.
Gözlerim istemsizce Aras'a kaydı. Bana endişeyle bakıyordu. Benimle göz göze geldi.
- Bırak kızı.
- İlk siz silahları indirin, yoksa kız ölür.
- Tamam, indirin silahları.
Adeta kükreyerek emir verdi Alpay.

Timdekiler bu emri bekliyormuş gibi silahları yere attılar.

Aras bakışlarıyla beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

- Yürü, gidiyoruz.
- Kızı bırak
- Hayır o da benimle geliyor.

Aras'ın dediğine karşı çıkarak Kadir beni zorla odadan çıkardı.

Helikopter pistine gelmiştik Serkan, ben ve Kadir.

Bizimkiler beni riske atmamak için peşimizden gelmemişti ki Aras'ı gördüm birden.

Buraya doğru geliyordu diğerleri fark etmemişti.
Aras'ı fark etmemeleri için acil bir plan yapmalıydım.

Aksi takdirde Aras zarar görebilirdi.

Kadir'in elinde silah vardı, Aras ise silahını bırakmıştı.

Kadir beni helikoptere doğru zorla yürütmeye başladı.

Ama ben olduğum yerde direniyordum.
En sonunda beni itekledi.
Kendimi yerde bulmuştum.
Aras öfkeyle Kadir'e bir yumruk indirdi.

Ayağa kalkıp Kadir'in eline tekme atıp silahı düşürdüm.

Aras zaten Kadir'i hallediyordu ama Serkan kaçmak üzereydi.

Helikopterin pervanesi dönmeye başlamıştı. Aceleyle helikoptere atıp kendimi, Kadir'den aldığım silahın kabzasını ensesine sertçe indirdim. Anında bayıldı.

Kendimle birlikte Serkan'ı da alıp hafif yükselmiş helikopterden atladım. Kolumun üzerine yüzüstü düşmüştüm ve burnum kanamaya başladı.
Bunları  umursamadan Aras'a baktığımda sadece kaşında ve dudağında ufak bir çizik vardı.
Yaralı değildi.
Oda bana baktı ve yaralı olduğumu gördü.
Daha doğrusu burnumun kanadığını, Kadir dayaktan bayılmıştı.

Aras koşarak yanıma geldi ve beni sol kolumdan tutup kaldırmaya çalıştı ama kolum çok ağrıyordu. Birden hareket ettirince dudağımdan ufak bir inilti kaçtı.
Kırılmış olmalıydı. Aras bu sefer de sağ tarafımdan tutup kucağına aldı beni.
Timdekiler de gelmişti.
Alpay yanıma gelip " Ayça iyi misin, bir yerine bir şey oldu mu? " diye sordu.
Yorgunluktan konuşacak  halim yoktu. Aras bunu anlamış olacak ki " Kolu sanırım kırık, bir de burnu kanadı başka birşeyi yok, yara almadı."

Hastaneye gelmiştik, kolumu alçıya almışlardı.
Aras ise benim ısrarlarım sonucu kaşına ve dudağına pansuman yaptırmıştı.

Yanımda Aras vardı beni hastaneden almış eve gidiyorduk.

-Ayça
-Efendim.
- Sana bir şey soracağım, yeri zamanı değil ama yine de artık içimde tutamayacağım. Ben sana aşık oldum.
Demesiyle anlık bir şok geldi bana.
- Ayça sen bana karlı bir şey hissetmiyorsun biliyorum ama yine de belki bir ihti
- Aras ben de sana aşık oldum.
Ani bir fren yaptı Aras ve bana hızlıca döndü.
- Ne dedin, ne dedin?
- Seni seviyorum dedim.
- Ayça evlenelim mi?
- Ne bu kadar çabuk mu?
- Ayça ben seni aylardır bekliyorum, belki az ama bu aylar bile bana asırlar gibi geldi.
- Evlenelim be!
Dedim birden coşkuyla. Aras bana sarıldı bende ona sarıldım.

...

Bir yıl sonra

Aras'la evlenmiştik ve bizim bir bebeğimiz olmuştu.
Adını Tugay koymuştuk.
Bugün Tugay'ın doğum günüydü.
Timdekilerle evimizde toplanmış, Tugay'ın pastasını kesmek üzere herkes masaya geçmişti.

Aras, Tugay'ı kucağına almıştı. Bende pastayla salona giriş yapmıştım.
Hep bir ağızdan " İyi ki doğdun Tugay " diyerek alkışlıyorduk.
Pastayı ortaya koymuş, fotolar çekilmiş ardından Tugay adına mumları ben ve Aras üflemiştik.

Aras'la kameraya bakıp gülümsedik.

...

Herkes gitmişti, Tugay da uyuyordu.

Aras'la bende film izliyorduk.
-Ayça seninle iyi ki tanışmışız.
      - İyi ki Aras.

MUTLU SON...

Bu kitap erken final yaptım çünkü, hem okuldan hem de yorgunluktan dolayı yazamıyorum.
Başka bir kurguya karar verdim.
Daha düzenli şekilde ilerleyen ve daha az amatörce bir kitap olacak.
Belki ilerleyen zamanlarda bu kitabı en baştan yazabilirim.
Şu ana kadar okuyan herkese çok teşekkür ederim.
Hatalarımla, amatörlüklerimle ve kendimi geliştirdiğim bir kitap oldu.

Yeni kurguda görüşmek üzere.

Bayrağın GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin