Gözlerimi araladığımda bir yatakta yatıyordum ve odanın içinde bazı eşyalar vardı, sanırım bu eşyalar hastaneye aitti. Yani ben hastanedeydim: yüksek ihtimalle beni buraya Alpay getirmişti. Peki bana ne olmuştu böyle de bayılmıştım, en son yalnızca başım dönüyordu?
Birden odanın kapısı açıldı, Alpay gelmiş olmalıydı.
-Sonunda uyandın, beni ne kadar korkuttun haberin var mı?
-Benden kurtulmak o kadar kolay mı sandın
-Sana bir şey oldu diye çok korktum
-Tamam, abartma iyiyim sakin.
-Sen nasıl beni buraya getirdin?
-Sen lavaboya gideli uzun süre olmuştu, bende sana seslendim ama cevap yoktu; kapıya vurdum ama yine ses olmayınca bende kapıyı açtım ve seni baygın halde gördüm. Hemen hastaneye getirdim.
-Anladım, peki başka birinin haberi yok değil mi?
-Aslında telefonun çaldı ilk başta bakmadım ama çalmaya devam edince bende açtım.
-Arayan kimmiş?
-Albay önemli bir toplantı olacağını söylemişti ki durumunu öğrenince 2 günlük bayram tatiliyle birlikte 1 hafta oluyor izin verdi sana.
-Nasıl ya, of şimdi ya operasyon kaçırdıysam. Durumumda ne var ki, Allah aşkına?
-Ne yok ki, vitamin eksikliği varmış, kan tahlili yapıldı; kan değerlerin çok düşük ayrıca düzgün şekilde uyuyup dinlenmediğin için vücudun artık yorgun düşmüş. Kaç yaşına geldin kendine bakmayı öğrenemedin.
-Farkındaysan ben askerim, böyle durumlar çok normal.
-Farkındaysan ben de askerim ve kendime bakabiliyorum.
-Of tamam, uzatmayalım daha fazla.
Birden kapı çalındı, kimdi ki bu saatte?
-Gel
Dememle içeri asla beklemeyeceğim biri, Aras gelmişti.
-Ben senin hastanede olduğunu duyunca merak edip geldim, nasılsın neyin varmış, ciddi bir şey var mı?
-İyiyim, sadece biraz yorgun düşmüş vücudum onun dışında bir şey yok. Geldiğin için teşekkür ederim ama gelmene gerek yoktu.
-Sen benim yanımda olmuştun, ben de senin yanında olmak istedim.
Annesinin vefat ettiği günü kastediyordu, o gün Aras'ın yanında kalıp elimden geldiğince ona destek olmuştum çünkü aynı şeyleri bende yaşamıştım. Ama o benden birden uzaklaşmıştı anlam verememiştim, şimdiyse yanımda olmak istediğini söylüyordu.
Düşüncelere dalmışken, Alpay birden yapmacık bir şekilde öksürdü.
-Ayça susuyorum da sen arkadaşla bizi tanıştıracaksın diye anlaşılan senin tanıştıracağın yok, bende kendim tanışırım. Ben Alpay, Ayça'nın abisi sayılırım.
Deyip elini uzattı, Aras'a baktığımda yüzünde bir şaşkınlık ifadesi vardı, yüzündeki ifadeyi sildikten sonra; " bende Aras Ayça'nın komutanıyım" dedi.
-Tanıştığımıza memnun oldum.
-Bende
Dedikten sonra el sıkıştılar.
- O halde ben gideyim artık, tekrardan geçmiş olsun bir şeye ihtiyacın olursa her zaman arayabilirsin.
- Sağ ol ama seni arayacağımı sanmıyorum.
Aras daha fazla bir şey söylemeden odadan çıktı. Alpay birden dibimde bitti:
Kim bu çocuk, komutandan fazlası olduğu belli; yoksa sevgili yaptın da bana mı söylemiyorsun yalnız seni üzerse külahları değişiriz?
-Saçmalama, ne sevgilisi dediği gibi komutanım, albaydan öğrenip gelmiş.
-Aynen aynen kesin öyledir.
-Saçma sapan konuşma
-Of be kızma
- Onu bunu bırak da Reyhan teyze nasıl, yarın sonra bayram biliyorsun onu ziyarete gidebilecek miyiz?
-Şu an ne yazık ki pek mümkün değil bu, tedavisi olumsuz tepki veriyor. Doktorlar dolasıyla insanlarla aynı ortama gelmesini yasakladı.
-Olsun en azından kanserde ileri evre olmasına rağmen başlangıçta gerilemişti şimdi de ilerlemiyor.
-Evet buna da bin şükür.
-Hadi artık çıkalım daha bayram alışverişi yapacağız , ev temizlenecek, bayramlık alacağız.
-İyi peki hadi çıkalım.
30 dakika sonra
-Ayça daha ne alacaksın, bütün marketi aldın?
- Ya bir dur, en önemli şeyi unutuyordum.
- Neyi?
-Şeker tabii ki.
-Tamam al da gidelim.
-Ne sıkıcısın be!
- Hadi
- Ay baksana kahveli şeker çocukluğumuz bu şekerle geçmiştir. Ama bu şekeri pek sevmesem de herkeste bu şekerden olduğundan bunu yemek zorunda kalırdım.
- Benim en sevdiğim de ece çikolata onun verdiği tadı başka hiçbir çikolatada almadım bu yaşıma kadar.
-Şey de çok güzel, böyle jelibon gibi olan yumuşak şeker de çok güzel. Ben hepsinden biraz alayım en iyisi.
-Hadi al çıkalım.
Bayram için marketten gerekenleri aldıktan sonra ev gittik kıyafet almak istesem de Alpay'ın artık dönelim ısrarlarıyla vazgeçip eve geldik ve şuan Alpay'a zorla temizlik yaptırıyordum çünkü ben hastaneden çıktığımdan dolayı bana iş yaptırmıyordu açıkçası işime de geliyordu.
-Oh be temizlik bitti sonunda, valla helal olsun koskoca yüzbaşı adama temizlik yaptırdın.
- Tabii ne sandınız ama daha börek, sarma, tatlı ve limonata yapacaksın.
- Ne yok daha neler, ölsem dahi beni o mutfağa sokamazsın.
- Emin misin?
- Sonuna kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayrağın Gölgesinde
ActionKıdemli Üstteğmen Ayça Binay Barlas Yüzbaşı Çınar Aras Burçak