Sabah uyandığımda başka biryerdeydim. Aşırı rahatsız demir masa gibi bir şeyin üzerinde ellerim ve bacaklarım bağlı bir şekilde duruyordum. Tavan dışında hiçbir şey görünmüyordu çünki kafamı çevire mi yordum.
Tom; Nerdeyim ben?
Tord; sonunda uyandın .
Tom; TORD?!
Tom; BIRAK BENİ (derin nefes alma) HEMEN
cevap gelmiyordu. Acaba edd ve Matt nerdeydi. Gerçekten korkuyorum. Bir kaçık tarafından kaçırıldım. Lütfen bir rüya ol lütfen.
Ben bunları düşünürken ellerim ve bacaklarımın bağı çözüldü. Yere düştüm ama geri kalkamadım. Korkudan kalbim küt küt atıyordu.
Sadece kafamı kaldırıp tord a bakabildim.
Tord bana bakıyordu yüzünde çok ciddi bir ifade vardı.
BEKLE!? O elindeki......... Elinde uzun ve büyük bir demir sopa vardı. Ucu hafif keskindi ama asıl korkutucu şey üstünde kurumuş kan lekeleri vardı.
Tord yavaş adımlar ile bana yaklaşıyordu. Ne yapıcağımı bilmiyorum sadece lütfen o sopa ile bana vurmasın.
Hemen yanıma gelince durdu. Ben ise hayla hareketsiz bir şekilde ona bakıyordum. Elindeki büyük sopayı kaldırdı ve enseme sertçe vurdu. Acıdan bağırmak istedim ama kendimi tuttum.
Tord;demek bu seni çok etkilemedi .
lütfen tekrar vurmasın .gerçekten hayatım gözlerimin önünden geçmişti.
Tom; Lütfen yapma.
Tord; ha?
Tom; lütfen tekrar vurma. Lütfen.
Tord kıkırdamaya başladı yüzündeki ciddilik gitmiş onun yerine korkutucu bir gülüş gelmişti.
Tord; demek en sonunda yalvarıyorsun . Ama bu pek birşey değiştirmez.
Odanın ucundaki sandalyeyi yanına çekip oturdu ve o tuhaf gülüşü ile bana bakmaya başladı.
Tom; ney?
Bir yandan korkuyordum istiyeceği şeyden ama ölümden iyidir.
Tord; Ayağı kalk.
Mecbul ayağı kaşktım.
Tord; güzel güzel. Şimdi neden biraz ortamı yumuşatmıyoruz.
Yüzünde sapıkça bir ifade oluştu. İstediği şeyden daha çok korkmaya başladım.
Tord; eee ben gittikten sonra neler oldu.
Tom; ......
Tord; cevap yok öylemi. Tamam o zaman direkt konu ya gireriz.
Tord; sana seçenek sunucam. Yala veya otur.
Bu sözleri beni şok etmişti. Gerçekten işkence yi seçsem mi diye düşündüm ama ölmek.
Sonra birşey fark ettim demir sopayı bırakmıştı ve hemen ayaklarının yanındaydı. Acaba onu almaya çalışmalımıydım.
Tord tan.
Tom un göz leri yok ama demir sopaya baktığı belli oluyordu. Zaten onu bilerek bırakmıştım pilanımın bir parçasıydı.
Ama..... Ona bu şekilde yaklaşmak kötü hissettiriyordu. Biliyorum o beni asla sevmeyecek ama bu şekilde onunla yakınlık kuramam.
Tord; gerçekten düşünüyormusun.
Tom bana şaşırmış şekilde baktı.
Tord; sadece tepki ne baktım ucube emin ol kimse sana ağşık olmaz.
Tom; gerçekten kötü anlamda iyi rol yapıyorsun kaçık erif.
Tord; burda patron benim bana tord değil efendim diye hitap ediceksin.
Tom; oldu paşam başka.
Demir sıpa ile bu sefer Tom un karnına vurdum . ağzımdan kan gelmişti. Ve yere çöktü.
Tom; Tamam kaçık efendim.
Gerçekten bu çocuk salak. İstesem onu 20 parçaya ayırabilirim. Aslında hep böyleydi.
Öfke ve korkunun karışımı bir ifade vardı yüzünde. Arkamı döndüm ve kapının kilidini açıp dışarıya çıktım. Arkamdan askerlerim içeriye girip Tom u aldılar.
Onu zindanına götürdüler ben ise ofisime gidiyordum son birkez Tom a baktım oda bana bakıyordu benim ona baktığımı fark edince kafasını yere eğdi. Açıkçası bu hoşuma gitti ama ne yazıkki bu ondan intikam almayacağımın anlamına gelmiyor. ♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎♡♥︎
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkeze teşekkürler. Bakalım Tom da tord tan hoşlanmaya başlıyacakmı. 520 kelime maşallah.
