Edd=
Gözlerimi açtığımda Tom u kurtardığımız zindana benzeyen bir yerdeydim. Önümde parmaklıklar vardı ve bulunduğum kısımdan tek çıkış o parmaklıkların kenarındaki demir kapıydı. Etrafa biraz daha bakındım, Matt ve Tomun da burada olduğunu fark ettim. İkiside baygındı. Tom u ilk bulduğumuz gibi ellerimiz zincirli değildi ve ya yaralı değildik. Birtek Tom un dizinin üzerinde derin bir yara vardı.
En son evin kapısını açmıştım..... Sonra.... TORD! Hatırladım, tord beni boğazımdan tutup içeri fırlatmıştı, daha hareket edemeden askerleri bir ilaç ile beni bayıltmıştı.
Yani şuan biz red army de miyiz? Hasss.
Kesinlikle bittik.
.
.
.
Tord=
.
.
Kameralardan onları izliyorum. 3 ü de uyanınca yanlarına gidicem. Edd ne kadarda korkmuş görünüyor, acınası.
Diğer ikiside uyandı güzel. Artık yanlarına gidebilirim. Ofisimden çıkıp zindana ilerlemeye başladım. Artık öğlen olmuştu ve güneş batmaya başlamıştı. Bulutlar toplaşıyordu belli ki akşam yağmur yağacak. Zindanın önüne gelince kendimi sebepsiz gergin hissettim. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Her neyse artık şunların yanına gideyim. Kapıyı açıp önlerine geçtim. Parmaklıklar ile aramda tam ayarında mesafe bırakmıştım. Edd beni görür görmez ayağa fırladı ve demirliklerin başına gelip ellerini bana doğru uzattı, demirliklerin arkasından bana vurmaya çalışıyordu. Fakat elleri yüzüme yetişemiyordu.Yüzümde her zamanki gülüş vardı. Matt korku dolu gözler ile bana bakıyordu, ona bakınca gözlerini edd e çevirdi.
Tord; hoş geldin eski dostum.
Edd; ne halt yaptığını sanıyorsun lan sen? Şu intikam saçmalığı ne?
Tord; Edd biliyormusun? Çok salaksın. Robotum, kolum, yüzüm her şey mahvoldu ve bunun sorumluları kimler?Edd hiçbirşey demedi. Sadece yüzüme öfkeli bir şekilde bakıyordu. Bu hali ile Toma benzedi. Eskiden ilk onu kaçırdığım zamanlar.... Neyse ne onlar eskide kaldı.
Tom a göz ucu ile baktım. Bacaklarını karnına çekmiş oturuyordu. Sanki birşey düşünüyormuş gibi boş gözlerle yere bakıyordu. Telefonumu çıkartıp Paul a buraya gelmesi için yazdım. Patryk ve Paul birkaç saniye sonra içeri girdiler. Ellerinde silahları vardı.Arkanda durdular. Tom onlar gelince kafasını en sonunda kaldırdı. Bana bakmadan etrafı süzdü. Sonra tekrardan yere bakmaya başladı. Kapının kilidini açıp içeri girdim. Edd bir Paul ve patryk e bakıyor bir bana bakıyordu. Bana saldırıp saldırmama konusunda karsrsız kalmıştı. En sonunda gözlerini yere götürerek birkaç adım öteye gitti. Edd e göz ucu ile bakıp sırıttım. Birkaç adım yaklaşıp cebime sakladığım elektirik silahını çıkarttım. Bir elim ile onu saçından tuttum diğeri ile elektrik silahını boynuna bastırdım. Acı içinde bağırıyordu.
Matt şok olmuş ve korkmuş bir şekilde olanları izliyordu hatta korkudan titriyordu. Zavallı şey~
Ne yazıkki aynı şeyi onun biricik yüzüne yapıcam. Tom'un tepkisini göremiyorum çünkü arkamda kalmıştı. Edd in gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Bu hissi özlemişim. En sonunda silahı durdurup geri cebime koydum. Edd in saçlarını bırakınca anında yere düştü. Dizlerinin üzerinde kan kusuyordu. Tüm yüzü kan olmuştu. Bir yandan ağlıyordu. Ayağımı kaldırıp kafasının üzerine vurdum. Çenesi büyük ihtimal kırıldı. Tamamen yere yapışmıştı. Ayağa kalkmaya çalışıyordu ama ayağım kafasının üzerindeydi ve bastırıyordum.Ayağımı çekip geri çekildim. Paul ve patryk içeri girdiler. Paul edd ı kaldırıp zindandan çıkardı. Patryk te Matt i. Matt hala çok fazla titriyordu ve gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Gözlerimi Tom a çektim. Tom bana bakıyordu ama ona dönünce bakışlarını yere çekti. Gözleri kocaman açılmıştı ve derin nefesler alıp veriyordu. Aslında edd ve Matt i birbirinden farklı zindanlara koymak için çıkartmıştım. Bu sayede beraber kaçamazlardı. Birtek Tom un kaldığı zindan aralarında en büyük olandı, sebebini bilmiyorum ama öyle istiyorum.
Tom un üzerine yürümeye başladım.Tord; neden yere bakıyorsun? Yoksa korkuyor musun?
Tom ağzını açtı, birşey diyecek gibiydi ama konuşmadı. Hemen dibinde durdum. Eskiden olsa onu öperek sakinleştirir dimi, onu öpmek istiyorum... NE HAYIR BEN ARTIK ONU SEVMİYORUM BİZ HER ZAMAN DÜŞMANDIK!
Her neyse. Elimi uzatıp çenesini tuttum, kafasını yukarı kaldırıp bana bakmasını sağladım. Şuan tam olarak bana bakıyordu. Gözlerinde hiç bir anlam yoktu tamamen boş bakıyordu.Tom; tord... Üzgünüm. Yalanım için, kandırdığım için, sana hakaret ettiğim için, herşey için özür dilerim..
Tord; vay bunu beklemiyordum, ama tom ben o kadar saf değilim. Bana daha ne kadar yalan söyleyeceksin, hepsi sadece hayatta kalma acı çekmemek çabaları ne yazıkki işe yaramazlar.Ona vurmak istiyorum ama yapamıyorum. Neden? Her neyse şimdilik gidicem. Arkamı dönüp zindandan çıktım. Aslında ona istediğimi yaparım, artık tamamen yani istesem onunla beraber olabilir elleyebilirim. Ne diyorum ben. Ahh başım ağrıyor. En iyisi dinleniyim çok boş şeyler düşünüyorum.