❖14❖

180 11 13
                                    

Tord,

Sabah büyük bir gürültü ile uyandım. Gözlerini açtığımda Tom hayla uyuyordu. Ses kapıdan geliyordu. Birisi ayı gibi kapıya vuruyordu.
Ayağı kalkıp kapıyı dinledim.

Paul; (tagh tagh tagh) açın kapıyı.

Lan sabah sabah ne arıyo lan bu. Kapıyı açtım Paul beni görünce ilk başta şaşırdı sonra sırıtmaya başladı.

Paul; oooo gece birşeyler yaşanmış.

Tord; sabah sabah ne var lan!?

Paul; sabah? Saat öğlen 4 lan. Tüm gün seni aradık baktık Tom ortalıkta yok Tom a sorcaktık. Pek seni bulmayı beklemiyorduk.

Tord; her neyse Tom bu gün çalışamaz.

Paul; belli oluyor ve lütfen altına birşey giy.

Aşağı bakınca çıplak olduğumu fark ettim.

Tord; öff neyse ne bu gün çalışmatacam dün tüm işleri hallettim.

Paul tam birşey diyeceken kapıyı yüzüne kapattım. Tom hayla uyuyordu ve çıplantı. Onu hiç uyandırmak istemiyordum çünkü çok tatlı uyuyordu.

Kendim giyinmeye başladım. Giyinip odadan çıktım. Etrafta öylece dolaşıp kontrol ederken Paul ve patryk ın fısıldaştığını ve ikidebi Paul un sırıttığını gördüm. Salaklar.
Yanlarına gittim.

Tord; öhöm öhöm.

Paul ve patryk bana döndü. Patryk arkadan küçük küçük sıvışmaya çalıştı ama ikisinide tutup bir köşeye çektim.

Tord; bakın çocuklar tamam sizi seviyor olabilirim NE KADAR SALAK olsanızda ama sabrımı zorlamayın.

İkiside kafalarını sallayıp aynı anda
" tamam liderim "dediler.

Onları bırakıp kafeterya ya gittim. Birkaç asker ve çalışandan başka kimse yoktu.

Sonra Tom un yanına döndüm. Uyanmıştı ama yatakta oturuyordu beni görünce battaniye nin altına gizledi.

Tord; yürüyebiliyonmu bari?

Tom; sence niye oturuyorum?

İlerleyip yanına oturdum.

Tord; gece süperdin~

Tom; neyse ne.

Kızarıp yüzünü çevirdi.

Tord; hadi ama.

Tom birden bana dönüp beni öptü.

Tord; hmm~ çok güzelsin.

Tord; aç mısın.

Tom; evet.

Tord; gel birşeyler alak bende açım.

Tom; tamam aş- tord.

Tom a baktım, baya kızarmıştı.

Tord; aşkım? Heh bu hoşuma gitti~

Tom u yanağından öptüm ve ayağı kalktım. Ne yazıkki aynısını o yapamadı.

Giyinmesi ne yardım edip kucağıma aldım. Kapıyı açınca kapıyı dinleyen iki salakla göz göze geldim.

Paul; KAÇ KAÇ!!

Patryk; hass!

Bu ikisi bir gün elimde kalıcak yeminle ama şimdi işim var.

Tom; beni kucağından indir yürürken beni biraz tutsan yetiyor.

Tord; tamam tamam.

Tom u kucağımdan indirip onu belinden tuttum. Beraber arabaya bindik ve lüks bir restaurant a doğru yola çıktık. Yol boyımca Tom camdan dışarısını izledi. Ben ise onu.
Tom en sonunda ona baktığımı fark etti.

Tom; ne bakıyon?

Tord; hiç sevgilime bakmak istedim.

Tom; ehh.

Tom tuhaf bir yüz ifadesi ile camdan bakmaya başladı.

Aklıma bir fikir geldi tom a taktığım şu gözlükümsü şeyi hiç kullanmadım. Telefonumdan komut yazdım. Tom birden bana dönüp belime sarıldı. Yüzünde sevgi dulu bir ifade vardı. Ona bakıp saat lerce durabilirim. Kafasını kaldırıp beni yanağımdan öptü. Bende onu alnında öptüm. Sonra gözlükümsü şeyden tuhaf sesler geldiğini fark ettim. Patlıyacak gibiydi. Bende hemen kapattım.

Tom şaşırmış şekilde bana baktı.

Tom; ben nasıl buraya geldim lan?

Tom; tord?! Cevap?

Tord; Eeeee

Tom; neyse.

Tom umursamayıp bana sarılmaya devam etti.
Bende ona bir yandan sarılıyordum. En sonunda vardık. Arabadan inip restorant a girdik. Dikkat  çekmek istemediğimiz için köşeden bir masa ya oturduk.
Oturur oturmaz garson yanımıza geldi.

Garson; sıparişinizi alabilirmiyim?

Tord; eee ben bir biftek alayım yanında biraz salata da olsun.

Garson; tabi peki siz?

Tom; aynısından ama yanında pilavda olsun.

Garson kafa sallayıp gitti. Tom ile sohbet etmeye başladık. Havadan sudan konuluyorduk ama Tom biraz dalgın görünüyordu.
Sorunun ne olduğunubsornadım ve sohbet e devam ettik.

Birkaç dakika sonra yemekler geldi. Tom ile beraber yemekleri yemeye başladık. Tom un söylediği pilav fazla büyük olunca beraber yedik.

Tom; haşallah ne biçim pilav bu.

Tord; boşver ye ye.

En sonunda hesabı ödeyip kalktık. Pardon ödedik değil ödedim.

Biraz yürüyüş yapmaya karar verdik nasıl olsa Tom artık yürüyor.
Yine boş buhabbet döndürürken Tom bir tane dükkanın içine baka kaldı. İçeriye bakınca içeride edd ı gördüm. Bizi fark etmemişti kasiyer ile konuşuyordu.

Tom u hemen kolundan tutup sürükledim. Edd ın yanına gitmeye çalışıyordu ama asla olmaz asla.

Tord; Tom sakın ol.

Tom; edd ın yanıba gitmaliyim.

Tord; onlar seni unuttu daha doğrusu edd unutabildi.

Tom; Matt?

Biraz yalan işleri yoluna sokar.

Tord; Tom o öldü.

Tom şok olmuş bir şekilde yerinde dona kaldı. Bir süre hiçbirşey demedi ve sonra.

Tom; tord artık dönebilir miyiz. Kendimi kötü hissediyırum.

Çenesinden aşağı süzülen göz yaşlarından tutun konuşurken titremesine üzüldüğü belliydi. Çenesinden tutup göz yaşlarını sildim.

Tord; Tom ben senin yanındayım ve emin ol kötü bir geçmişimiz olsada hepsini telafi edicem.

tomtord işte Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin