Tom=
Kaldığım dinden gerçekten çok karanlık, bazen bu beni bunaltıyor. Bazen dışarıdan bir takım sesler geliyor. Hatta bazen tordun sesi bile geliyor. Onun sesini duymak bana acı verse de aslında sesini duymayı özlemiştim.
Bir kaç gündür buradayım ama yanıma kimse gelmedi. Gerçekten acıktım.
Acaba edd ve Matt nasıl? Umarım iyilerdir.
Kapı açılma sesi ile düşüncelerim yarıda kaldı. Giren kişi torddu. Ona bakmak istemiyorum ama onu görmek istiyorum.
Tord a tekrar baktım. Yanında hiç asker yoktu. Fakat elinde bir tabak vardı. İçinde ne var göremiyorum. Demir kapıyıda açıp yanıma geldi. Hiçbirşey söylemeden öylece yanıma geldi.
Tam önümde durdu. Tabağı yere bırakıp birkaç adım arkaya gitti ve yere oturdu. Tabağa bakınca azına kadar pilavla dolu olduğunu gördüm. Tabağın içinde birde kaşık vardı.
Tord; ye.
Acaba içinde ilaç falanmı var. Biliyormusun umrumda değil artık değil.
Kaşığa biraz pilav aldım. Tord sadece beni izliyordu. Kaşığı ağzıma götürdüm.
Gayet güzeldi hatta bayağı iyidi. Birkaç kaşık daha yedim.
Beni bu kadar dikkatli izlemesi beni çok tuhaf hissettiriyor. Niye beni izliyor? Korkutucu.
Tom; niye beni izliyorsun?
Cevap bile vermedi. Tabaktaki pilavı stresten hızlı hılzlı yemiştim bu yüzden hızlıca bitti.
Tordun yüzüne bakmak yerine boş tabağa bakıyordum.
Tordun ise tüm odağı bendim...
Tord; doydun mu?
Cevap vermedim.
Tord; konuşmayacak mısın?
Sesi eski zamanlardaki gibiydi. Sıcak ve rahatlatıcı.
Tord; Tom gerçekten benden hala nefret ediyor musun?
Ardarda çok soru soruyor. Ama hayır, sana sırılsıklam ağşığım, senden bidaha nefret etmek istemiyorum.
Tord; lütfen tom..
Tom; bilmiyorum......
Hayır bunu dememeliydim. O eminim benimle dalga geçicek.
Tord; bana net cevap ver, beni seviyor musun?
Bu soru anı gelince irkildim. Ne demeliyim? Hızlı düşün. Umarım kızarmamamışımdır. Ona sırıl sıklam aşiğim ama bunu ona söyleyemem. Yapamam. Ya o beni hala seviyorsa?
Kafamı kaldırınca tord un ayağa kalkıp kapıya yöneldiğini gördüm. Arkasından seslensemmi? Hayır o şuan beni düşman olarak görüyor olmalı.
Tord zindandan çıkıp kapıyı sertce kapattı. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Hayır ağlama, güçlü dur, büyük ihtimal kamera vardır. Gözlerimi silip duvara yaslandım.
Tord=
Kahretsin Tom benden gerçekten nefret ediyor. Bende enayi gibi hala onu seviyorum. Ağlamak istiyorum. Onu çok özlüyorum. Ama onunla asla birlikte olmadık. Gözümden yaş gelince odama koştum. Sertce kapıyı kapatıp yatağa oturdum. Hayatımda ilk kez aşk acısı çekiyorum. Kalbim zonkluyor, nefes alamıyorum. Tek yaptığım ağlamak.
Tom..... Sana tekrar sarılmak sesini duymak istiyorum. Bir daha asla sana dokunmam yeterki beni affet, beni sev..
Birden kapı çaldı. Ağlamaklı bir ses ile bağırdım. "GEL! "
içeriye Paul ve patryk girdi. Beni o halde görünce donup kaldılar.
Aslında onlara güvenebilirim birbirimizi çocukluktan beridir tanıyoruz.
İkiside hızlıca yanıma geldi.
Patryk; tord iyi misin?
Tord; onu özlüyorum.. Her şeyini, aşk niye bu kadar zor?
Paul ve patryk bir birlerine baktılar.
İkiside ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyordu, bende.
Birden Paul ayağa kalktı.
Paul; onunda seni sevmediğinden emin misin?
Kafamı onaylar şekilde salladım.
Paul; öyleyse benimle gel.
Göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. Beraber kamera odasına gittik. Neden buraya geldiğimizi bilmiyordum.
Tom un olduğu kamera kayıtlarını açtı.
Ben arkamı dönüp giderken fark etmemiştim ama Tomun gözleri yaşarmıştı. Ben çıktıktan sonra ise tıpkı benim gibi ağlamaya başlamıştı.
Paul; Tom da üzülüyor. Belli ki oda seni özlüyor ama senin ondan nefret ettiğini düşünüyor. Tıpkı senin gibi.
Hayır, hayır. Eminim başka bir sebebi vardır. Benim için ağlamıyordur.
Full dikkat şuan yaptığı şeyleri izliyordum. Tom göz yaşlarını sildi ve ağlamayı kesti.
Tom; senden nefret ediyorum niye böyle olmak zorundasın?
Biliyordum...
O beni asla affetmeyecek.
Paul da pişman olmuş gibi yutkundu.
Patryk ve Paul ü itip kamera odasından çıktım. Hüzün yerini öfkeye bırakmıştı. Bunu kimlerden çıkaracağımı biliyorum.
