3. Bölüm - Derin Hisler

35 5 2
                                    

~Algından~

Hani Atilla İlhanın bir şiiri vardı ya... Üçüncü Şahsın Şiiri,

Gözlerin gözlerime değince,
Felaketim olurdu, ağlardım.
Beni sevmiyordun bilirdim.
Bir sevdiğin vardı duyardım.
Çöp gibi bir oğlan ipince,
Hayırsızın biriydi fikrimce.
Ne vakit karşımda görsem...
Öldüreceğimden korkardım.
Felaketim olurdu, ağlardım.

(...)

Beklemiyordum. İki yıl sonra onu Kız Kulesinin önünde görmeyi beklemiyordum.

İki yıl önce bu kule bizim için bir simgeydi. Bizim birbirimize olan aşkımızın simgesi bu kuleydi. Herşeyimize ortak olmuştu çünkü. Ama biz şimdi bu kuleye iki aşık olarak değilde, iki yabancı olarak geliyorduk...

İki yıl bile olsa insan biraz değişirdi değilmi? Ama sanki hiç değişmemişdi. Sadece bakışları... bana herşeyi söylediği, sevdiği kadınla el ele olduğu günkü bakışları vardı. Bakışlarıyla bile canımı yakabiliyordu.

Gerçi bende ona farklı bakmıyordum. Gözlerimde kırgınlık ve sinir vardı. Aynı zamanda duygusuzdum. Ona hala aşıktım ama artık birşey hissetmek istemiyordum. İçimde kendimle olan bir savaş vardı.

Beynim her zamanki gibi haklıydı ama kalbime söz geçiremiyordu...

"Dönmüşsün." dedi birde yüzsüz gibi. Sanki onun yüzünden gitmemişim gibi. Ama artık kaçamazdım ondan. Onun yaptığı gibi bende unutacak, herşeyi silecektim.

"Evet döndüm. Temelli olarak buradayım artık."

"Döneceğini bilmiyordum... sürpriz oldu."

"Bana da seni Kız Kulesi'nin önünde görmek sürpriz oldu doğrusu."

Bu lafımı beklemiyordu. Buna rağmen arsızca sırıtarak kafasını salladı. "Severim Kız Kulesini bilirsin. Elis de sever, onun için gelmiştik birazdan oda gelecekti ama ikinizin burada görüşmesi hoş olmaz. En iyisi arayım gelmesin." dedi. Benim sevdiğim adam bu değildi! Ben böyle birini sevemem.

"Neden görüşmemiz uygun olmaz? Sonuçta kendisini çok tanıyan biri değilim. Beni aldırmayabilir öyle değilmi? Zamanında aldırmadığı gibi şimdide yokmuşum gibi davransın. Hatta sende öyle yap yoksa inan İstanbul çok dar gelir."

Yüzü düz bir hal aldı. Ardından tekrar rahat bir tavırla banka oturarak Kız Kulesini izlemeye başladı. Bir yandan da cevap verdi.

" Gurbet seni baya değiştirmiş. Böyle biri değildin sen... " dedi ve gözlerini Kız Kulesinden alarak bana baktı ve tekrar konuştu. " Geri gelmen, benimle konuşman, Elisi yok sayman... Senin yapabileceğin şeyler değil aslında bunlar." diyerek tekrar Kız Kulesine bakmaya başladı.

Sonbahar rüzgarı sayesinde deniz dalgalarını daha şiddetli vurdu kayalıklara. Ya da belki denizde sinirlenmişti dediklerine. Ama kalbi kırılmadı değilmi denizin. Benim çok kırılmıştı.

" Ben değişmedim Kutay Özer... Ben hala aynı Algınım. Sadece insanlara hakettikleri gibi davranıyorum artık. Ama sen çok değiştin. Artık kalpsiz, ukala, yalancı, sahtekar... Kimseyi önemsemeyen bir adam haline geldin. Bu senmisin bilmiyorum ama sana tavsiyem eski haline dönmen. Böyle olmaya devam edersen, kaybeden sen olursun. Yada belki çoktan kaybettin." diyerek arkamı döndüm ve yürümeye devam ettim.

Yarım Kalan Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin