Gün gelecek, hayat elinden aldığı herşeyi fazlasıyla iade edecek...
BERAT AYBERK ÖZDEMİR
Ayağına gelen topu arkadaşına pas atarak koşmaya devam etti. Hızla kaleye doğru ilerliyorlardı. Arkadaşı tekrar Berat'a pas attı , Berat çok sert olmayan bir şut çekti fakat top kalenin direğine çarparak ona geri döndü.
"Ahh be çok yakındı."diyerek geriye doğru yürümeye başladı. Bugün gökyüzünde tek bir bulut bile yoktu yakında sonbahara gireceklerdi bu yüzden bunu fırsat bilen arkadaşlar bugün için bir halısaha maçı düzenlemişti.
"Birdahakine daha iyi atarsın kardeşim."diyen Doruk, Berat'a destek olmak istercesine omzunu sıktı. Berat da sıcak bir gülümseme sundu arkadaşına.
"Bugünlük bu kadar yeter bence yorulduk."diyen kişi Ömer'di.
"Bencede yeter, biraz eğlenelim."diyen İsmail çoktan halısahanın kapısına doğru yürümeye başlamıştı.
"Nereye gideceğiz?"diye soran Berat'a Ömer cevap verdi,
"Sence? İsmailin eğlence anlayışının içmek olduğunu unuttun mu yoksa."derken sırıtıyordu.
"Ben gelemem yengenize sözüm var dışarı çıkacaktık."dedi Doruk.
"Sende ne kılıbık bir şey çıktın oğlum ara izin al."
"Tabi senin icin hava hoş Berat, en uzun ilişkin iki hafta sürmüştü yanlış hatırlamıyorsam."
"Yok oğlum ben uzun ilişki adamı değilim çok bunalıyorum."
"Hadi oğlum iki saattir sizi bekliyoruz."diye bağıran İsmail'i daha fazla bekletmemek için arabalara doğru ilerlediler.
Onbir arkadaş hep beraber aynı bara gittiler. Aralarından sadece Doruk eksikti. Berat hemen barmenin önünde oturuyordu ve içkisi bittikçe tazelettiriyordu. Arkadaşları ona yavaş içmesini söylesede onları dinlemedi.
Diğerleri aralarında sohbet ediyordu.
"Oğlum özledim lann."diyen kişi Musa'dan başkası değildi. Kolay mıydı altı yıllık sevgilisinden ayrılmıştı. Üniversiteden beri beraberlerdi. Ayıkken her ne kadar umrunda olmadığını söylesede sarhoşken duygularını gizleyemiyordu. Hepsi kimi özlediğini bildikleri için kimi diye sormadılar hoş zaten adam akıllı hiçbirinin kafası ayık değildi.
Berat ise ne için içtiğini bilmeden içiyordu saat çok geç olmuştu. Ve artık kalkmaları gerekiyordu. Fakat hiçbiri bunu düşünecek kafada değildi.
Biraz vakit geçtikten sonra Doruk da bara geldi. Arkadaşlarının sarhoş halini görünce söylenmeden edemedi.
"İki dakika yanınızdan ayrılmaya gelmiyorsunuz. Kalkın lan leş gibi kokmuşsunuz."
İlk uyanan Berk oldu. Oda Doruğa yardım ederek arkadaşlarını kaldırdı.
Berat da zor olsa da biraz ayılabilmişti. Ayağa kalktığında başı dönüyordu.
"Gel seni ben bırakırım evine."diyen Doruğa baktı bide diğer arkadaşlarına ondan aşağı kalır bi halleri yoktu.
"Sen diğerlerini götür ben eve kadar idare edebilirim."dedi Dorukta başıyla onayladı Berat'ı.
Berat bardan çıktı ve otoparka doğru ilerledi, yürürken aynı zamanda anahtarını arıyordu ceplerinde. Sonunda bulduğunda zafer kazanmışcasına mutlu oldu.
Arabaya binip çalıştırdı, arabanın farları yanınca yavaşca ilerlemeye başladı. Evine yirmi dakika kadar uzaklıktaydı ilk on dakikası sorunsuz geçmişti fakat başındaki ağrı iyice artmaya başlamıştı. Kırmızı ışıkta durduğu sırada başını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Ama nafile başındaki ağrı şiddetlenerek artıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFULİM (BERAT AYBERK ÖZDEMİR)
Ficção AdolescenteHerşeyini kaybettiğini düşünen Berat Ayberk Özdemir ve onun herşeyi olacak Ecrin Demir'in aşk dolu hikayesi