7 VUSLAT

462 22 0
                                    

Sen; Aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin...

BERAT AYBERK ÖZDEMİR

Ecrin ile son konuşmamızdan beri bir hafta geçmişti ve adam akıllı konuşmamıştık. Benim bulunduğum ortamda bulunmak istemiyordu sanki. Ben salona gidince hemen bir bahane bulup odasına çıkıyordu. İlaç saatlerinde yanıma geliyor kolumun ve bacağımın durumunu oldukça mesafeli bir şekilde sorup gidiyordu.

Bilmeden onu kıracak bir şey mi yapmıştım acaba. Benimle konuşmadığı her gün sanki içim daha da daralıyordu. Onu görmek içimdeki ölü ruhumu yeniden diriltiyor gibiydi. Sanırım ondan hoşlanıyordum ama muhtemelen hissettiklerim tek taraflıydı.

Şimdi ise Sadık Abi ile denizin kenarındaydık. İçim huzursuz olduğu zamanlarda buraya gelir ve nefes aldığımı hissederdim. Uçsuz bucaksız masmavi denizi saatlerce izler sonra dönerdim.

Balıkçı teknelerinden bazıları ağlarını onarıyor bazıları denize açılıyor bazıları ise balık ekmek yapıyordu. "Efendim saat geç oluyor dönmek ister misiniz." Kızıl rengine bürünen gökyüzüne baktım. Martılar uçuyordu, özgürce.

Yavaşça başımı salladım. "Gidelim. Ama eve gitmek istemiyorum."biraz düşündükten sonra Doruk'a gitmeye karar verdim.

Kapıyı açtığında ilk başta şaşırsada içeri aldı beni. "Hoşgeldin." "Hoşbuldum."

"Neden zahmet ettin bu halinle arasaydın ben gelirdim."

"Evde bunaldım biraz, deniz kenarına gitmiştim sonra canım buraya gelmek istedi."

"Moralin mi bozuk." Oldum olası Doruk'tan hiçbirşeyimi saklamazdım. Ecrine duyduğum hisleri ve son bir haftada olan herşeyi anlattım.

"Bu sefer farklı hissediyorum oğlum öncekiler gibi değil."

"Aşık mı oldun sen."derken muzırca gülüyordu. "Galiba."

"Önceki ilişkilerini ögrenmiştir." Bu aklıma hiç gelmemişti olabilir miydi bunun için mi benden uzak duruyordu o da beni seviyor muydu. Aklım bu düşüncelerle meşgulken kapı zili çaldı.

Musa gelmişti ama körkütük sarhoştu. Zar zor yürüyordu. Doruk onu bir koltuğa oturttu. "Hamileymiş lan."diye bağırdı.

"Beni nasıl bu kadar çabuk unuttu ben sevmiştim onu." Eski sevgilisi Yeliz hamile miydi? Belkide Musa ile bu yüzden ayrılmıştır.

Teselli etmek istiyorduk ama ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Dorukla göz göze geldik ama ikimizde sessiz kaldık. Çok geçmeden Musa kendinden geçmişti zaten.

"Ne olacak bu hali."

"Bilmiyorum Doruk, aşk böyle birşey mi sonunda hep acı mı bırakır."

"Her aşk böyle olmak zorunda değil. Her an senin yanında olacağını bildiğin birisiyle aşk yaşamak çok güzel bir şey."

Gece saat ilerlediği için burda kalmaya karar vermiştim. Gece boyu aklım Ecrin'le meşguldü. Onu duşünürken uyuya kalmıştım.

"Oğlum hadi kalkın lan saat kaç oldu." Bu ses uykumu bölmek için yeterli olmuştu. "Ne var oğlum ya uyuyoruz işte." Musa uykulu sesiyle konuşup tekrar yastığa başını koymuştu. Bende yavaşca yatakta doğruldum.

Doruk sinsice gülümseyip Musa 'nın üzerindeki yorganı çekti. Musa sinirle yataktan kalktı. "Allah belanı versin uyutmadın bi."diyerek banyoya doğru gitti. Bende Doruk'un yardımıyla sandalyeme oturup Musa'dan sonra banyoya gittim.

Kahvaltı masasındayken Musa ve Doruk önlerindeki maçlar hakkında konuşuyordu. Musa dün gece ki konunun açılmasıni istemiyor olacakki hiç bahsetmemişti. Biz de ona ayak uydurup sormamıştık.

EFULİM (BERAT AYBERK ÖZDEMİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin