3 SESSİZ ÇIĞLIKLAR

724 25 0
                                    

İçin avaz avaz ağlarken,dışının sessizce kabullenmesidir sabır denen şey...

ECRİN DEMİR

"Hoşbuldum."diyerek yanına doğru ilerledim. "Bugün nasıl hissediyorsun."derken kolumdaki çantamı salon kapısı olduğunu düşündüğüm kapının yanındaki askılıĝa astım.

"İyiyim, sen nasılsın."

"İyiyim."dedim tebessüm ederek.

"Evimi nasıl buldun?"

"Muazzam, özellikte ön bahçedeki süs havuzunu çok beğendim."

"Arka bahçede daha büyüğü var hergün yüzerim ord-"cümlesini yarıda bıraktığında gözlerine bir hüzün bulutu çöktü.

"İyileştiğinde tekrar yüzeceksin."gözlerindeki hüzün dağılmasada bana belli etmek istemediği için zoraki bir şekilde güldü.

Komuyu değiştirmek için "Acıktım ben kahvaltı yapmadan geldim."dedim.

"Kahvaltı masası hazır, bende senin gelmeni bekliyordum." Eliyle muhtemelen arka bahçeye açılan cam kapıyı gösterdi.

Tekerlekli sandalyesinin arkasına geçerek ittirmeye başladım onu. Oda eliyle tekerleklerini döndürerek bana yardımcı oldu. Kapıyı açıp Berat'la birlikte bahçeye çıktık.

Dediĝi gibi oldukça büyük bir havuz vardı. Hemen yanında bir çardak vardı ve çardağın ortasındaki masada bizim için hazırlanan kahvaltı vardı. Onu ittirmeye devam ettim. Çardaktan girince sandalyesini masaya yaklaştırdım. Kendim de bir sandalye ye oturdum. Beratın hemen yanına oturmuştum.

Porselen çaydanlıktan ikimiz içinde çay doldurdum. Masada birçok çeşit vardı.

"Senin için yoğun bir program hazırladım."

"Ne zaman başlayacağız?"

"Ayağındaki ve kolundaki alçılar çıktığında, eğer şanslıysan en erken bir aya çıkar."dediğimde bana ciddi misin dercesine bakıyordu.

"O zamana kadar hiçbirşey yapmayacak mıyım?"

"Aslında çok birşey yapmayacaksın hergün düzenli olarak ilaçlarıni alıp bol bol dinleneceksin."

"Peki tekrar futbola dönebilecek miyim?" Yediğim zeytin boğazımda kalınca öksürmeye başladım. Bana bir bardak su uzattı sağlam eliyle. Hemen içtim suyu. Rahatladım biraz.

"İyi misin" dediğinde başımı sallayarak onayladım.

"Açık konuşmak gerekirse tekrar profesyonel futbola dönemeyebilirsin, ama hepsi sana bağlı azimle çalışırsan neden olmasın."

Kafasını anlıyorum dercesine aşaĝı yukarı salladı.

Kahvaltı yaptıktan sonra Berat film izlemek istediğini söyleyip kendi odasına gitmişti. Bense havuzun yanındaki salıncakta sallanıyordum. Havada grimsi bulutlar vardı.Yağacak yağmurun habercisiydi bunlar. Fakat canım içeriye geçmek istemedi.

Biraz sonra burnuma bir yağmur damlası düştü. Başımı gökyüze doğru kaldırdım. Yüzüme düşen damlalar bana huzur veriyordu. Kafamı biraz yana doğru çevirdiğimde açık camından beni izleyen Berat'ı gördüm.

"Üşüyeceksin içeri geç."diye bağırdı. Bende "Tamam."diyerek içiye girdim. Üzerim biraz ıslanmıştı.

Acaba ne zamandan beri izliyordu beni. Muhtemelen bu deli yağmurda dışarıda ne yapıyor diye izliyordur. Kıkırdayarak başımı iki yana salladım. Benim odam Beratın hemen karşısındaki odaydı ve üst kattaydı. Diğer çalışanların odaları aşağı kattaydı.

EFULİM (BERAT AYBERK ÖZDEMİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin