Merhaba.
Nasılsınız?
Lütfen oy verip yorum yapın, gerçekten deseğinize ihtiyacım var!
Sizi seviyorum.
Keyifli okumalar dilerim.
🖤
Yazar anlatımıyla devam etmektedir.
Şiddet, kan ve mide bulandırıcı sahneler mevcuttur bilginize.Soğuk. Öyle ki üstündeki kıyafet kendi kokusunu silmiş, artık o rahatsız edici soğuk kokusu sinmişti. Kulak tırmanlayıcı bir sessizlik içerisinde ilerledi. Ayaklarının altında ezilen bazı insan bedenine ait parçaların çıkarmış olduğu sesler dışında başka ses yoktu. O buz gibi ifadesini bir kar maskesiyle örtmüş olsa da gözleri tüm çıplaklığıyla açıktı.
Onunla göz göze gelenin aklına ilk düşen kelime medusa oluyordu. Ama o bir erkekti. Bir medusa da değildi. Ama gözleri tüm insanlığın eceli olmak için yaratılmış gibiydi.
Buzhanenin içerisinde saatlerdir av oluyor ya da avcı oluyordu. Bu kaçıncı ölümle raks edişiydi bilinmez ama bu kez bir şeyler son gibiydi ya da bir şeyler başlangıcı olacaktı.
Soğuktan gerginleşen bedeni ona saplanacak olan bıçağı fark edince kıvrak bir hareketle bileği büktü. Kemiğin kırılma sesinin yanında acıyla haykırış sesi kulağını şenlendirdi. Katıksız, pezevenklerin acı çığlığından zevk alıyordu.
Büktüğü eli bıraktı. Adam rahatladı . Ama bu erkendi. Bu sefer kafası tutuldu ve hızla sağa döndürüldü. Boynu kırılan adam yere kan gölünün içerisine düştü.
Burnunu sertçe çekti.
Ömrü boyunca öldürdüğü adam sayısı kadar bu gece insan öldürmüştü. Bu gece gerçekten sıradışıydı.
Sığındığı beden bir tetikçiydi. Herkesin aradığı tetikçi Alex Dovabec'di. Bir role bürünmek, onu kıyafet olarak giymek gibiydi. Üzerinde eğreti durmaması için bedenine uygun biçmişti.
O fazlasıydı. Her şeyin.
Koridorun sağına döndü. Buzhane bir labirent gibiydi. Belki kesilmiş hayvan olmalıydı baş aşağı asılmış ama onun yerine asılmış insan bedenleri mevcuttu.
Burası Teksas'ın göbeğiydi.
Burası ölümdü.
Ölümde onun ellerindeydi artık.
Telsiz cızırtısı kulağını tırmaladığında beline elini atıp aldı.
"Atmaca duyuyor musun?"
Gözlerini kısıp kendini güvenli bir yere soktu. Sırtını yasladığı duvar havadan bin kat daha soğuktu.
"Atmaca duyuyor komutanım!"
"Yaralandın mı?"
"Hayır komutanım!"
"Yardım ihtiyacı var mı?"
"Yok komutanım!"
Telsizden ses kesildi. Bekledi. Sonra tekrar ses geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnsanlar Bazen Kötüdür
Novela JuvenilBir tiyatro oynanmış. Ama başrol benmişim. Sorguladıkça anladım. Ben aslında hep gerçeklerden kaçmışım. Ağladım. Sonra hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktım. Kalkmak zorundaydım. Bir oyun varsa ve başrol bensem en güzel şekilde oynamalıydım.