10

422 99 5
                                    

10. BÖLÜM

Sabah uyandığımda günlük rutinleri yapmış şirkete gelmiştim. Bugün dergi çıkacağı için çekim yoktu.

Bay Edward ile dergi ve tatil hakkında konuşacaktık. Dergi için her zaman ki planlar yapıldı ve şuan tatil için konuşuyorduk.

İki tatilden birini şirket birini ben seçiyordum ve bunu şirket seçecekti. Her şirkette bu yöntem yoktu ama bu şirket dünyada bilinen bir şirket olduğu için farklı yöntemleri vardı.

Ve bu yöntemleri ben şahsen çok seviyordum. Bu şirkette modellik yapmak isteyen çok kişi vardı ama öyle herkesi almıyorlardı.

Şirketin aynıları binlerce ülke de hatta Türkiye' de bile vardı. Her şirkette ise en az üç tane ünlü model vardı. Ben İtalya'da ki en ünlü modeldim.

Tatil işi de hallolduğunda eve gidip valiz hazırlayacaktım. Yanımda götüreceğim kişi de Duccia olacaktı.

Zaten sürekli onu götürüyordum. Sadece iki kere götürmemiştim. Birisinde Aden'i birisinde ise Alessa'yı götürmüştüm.

Alessa'ya baktım ve "ben şimdi gideceğim bana tatil yerini mesaj olarak atarsın" dedim. Alessa onaylayınca ayağa kalktım ve odadaki ekipten izin isteyerek çıktım.

Kendi odama gidip çantamı aldım ve arabama doğru ilerledim. Arabaya bindiğimde direkt olarak eve doğru sürdüm.

Eve geldiğimde içeri girdim ve duşa girmek için odama çıktım. Duş aldıktan sonra duş sonrası bakımımı da yaptım ve geceliğimi giyerek aşağı salona indim.

Annem salonda oturmuş dergilere bakıyordu. Beni görmeyen anneme arkadan sarıldım ve "mamma, come stai? (anne nasılsın) diye sordum.

Annem türkçe bilmesine rağmen babamla ayrıldıktan sonra bir daha konuşmadı. Ben de o yüzden İtalyanca öğrenmek zorunda kalmıştım.

Koltuğa annemin yanına oturduğumda "sto bene ragazza, come stai?" (ben iyim kızım, sen nasılsın) dedi.

Annem ile mesafeli olsak bile onu çok seviyordum. "Beh, come sai" (iyi, bildiğin gibi) dediğimde bana bakıp gülümsedi ve "la rivista esce oggi, vero?" ( bugün dergi çıkıyor, değil mi?) diye sordu.

Kafamı sallayarak "yesss" dediğimde güldü ve "allora domani c'e una vacanza, eh?" (o zaman yarın tatil, öyle mi?) dedi.

Güldüm ve "si" (evet) dedim. Annemle biraz daha konuştuktan sonra onun işinin çıkmasıyla o gitmişti ben de evde Alessa'nın mesajını bekliyordum.

Telefona mesaj gelmesiyle elime alıp Alessa'nın attığı mesaja baktım.

Alessa: La destinazione delle vacanze e stata annunciata. (Tatil yeri belli oldu)

Siz: Dove? (neresi?)

Alessa: Marsiglia, Francia (Marsilya, Fransa)

Siz: Bellissimo. (Güzel)

Alessa: Quando e il volo? (Uçuş ne zaman olsun)

Siz: Domattina. (Yarın sabah)

Siz: Per due persone, come sempre. (Her zaman ki gibi iki kişilik)

Alessa: Ok. (Tamam)

Alessa ile mesajlaşmam bittiğinde Duccia'ya mesaj atmaya başladım.

Siz: Prepara la valigia, andiamo in vacanza. (valizini hazırla, tatile çıkıyoruz)

Siz: Dopo che ti sarai preparato, vieni da me e usciremo insieme la mattina. (Hazırlandıktan sonra bana gel, birlikte çıkacağız yarın)

Siz: Partiremo domani mattina. (Yarın sabah uçuyoruz)

NYKS| Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin