51. BÖLÜM
Bugün tekne turuna çıkacaktık. Daha önce de söylediğim gibi, biz çıkmıştık ama Emir kardeşini götürmek istiyordu.
Tabi bizim içinde iyi oluyordu.
Günlük rutin işlerimi yerine getirdikten sonra beyaz elbisemi giydim ve deniz için bir çanta hazırladım.
Güneş kremi sürdükten sonra hafif bir makyaj yapıp parfüm sıktım. Ayakkabı olarak da sandalet giydikten sonra güneş gözlüklerimi alıp lavabodan çıktım.
Emir benden önce kalktığı için çoktan hazırlanmıştı.
Koltukta oturan Emir'in yanına ilerleyip sağ dizine oturdum ve kollarımı boynuna sardım.
Yanağına bir öpücük bıraktığım sırada kollarını belime sardı. Beyaz bir gömlek ile siyah bir şort giymişti. Gümüş saati ise her zamanki gibi sol bileğinde idi.
Herhalde manevi değeri vardı.
"Gidelim mi?" dediğinde kafamı salladım ve kucağından kalktım. Elimdeki çantayı elimden aldı ve odanın kapısını açıp dışarı çıktı.
Elindeki çantayı Ali'ye verirken bende onun arkasından ilerledim.
Otelin dışına çıktığımızda diğerlerinin arabaya bindiklerini gördüm. Ekin'de Mert'in arabasına biniyordu.
Emir ile aynı anda arabaya doğru ilerledik. Arabaya bindikten bir saat sonra teknelerin olduğu yere gelmiştik.
Tekne dışarıdan baya büyük görünüyordu. Hepimiz tekneye bindiğimizde tekne yola çıkmıştı bile.
Açık alana geçip oturduğumuzda yuvarlak masanın etrafını doldurmuştuk.
Herkesin önünde içeceği vardı. Aklıma gelen şey ile elimdeki bardağı masaya bırakıp "oyun oynayalım mı?" dedim.
Herkes kabul ederken Yiğit "nasıl bir oyun?" diye sordu.
Ben de gülümsedim ve "birazcık klasik gelecek ama doğruluk mu? Cesaretlik mi?" dediğimde herkes kabul etmişti.
Açıkçası şaşırmıştım.
Ali elindeki şişeyi Emir'e verince Emir şişenin alt kısmını gösterip "cevap" dedi. Hemen sonrasında da üst kısmını yani kapağın olduğu yeri gösterip "soru" dedi.
Herkes onayladığında Emir şişeyi masanın üstüne bırakıp çevirdi.
Şişenin soru kısmı Aden'e cevap kısmı ise Helin'e gelmişti.
Aden Helin'e bakıp "doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu. Helin ise "doğruluk" diye cevap verdi.
Aden biraz düşündükten sonra "en kötü alışkanlığın ne?" diye sordu. Helin ise hiç düşünmeden "içki" diye cevap verdi.
Helin şişeyi alıp çevirdiğinde soru kısmı Yiğit'e cevap kısmı ise Emir'e denk gelmişti.
Yiğit gülerek Emir'e baktıktan sonra "doğruluk mu? Cesaretlik mi?" diye sordu. Emir ise hiç düşünmeden "doğruluk" dedi.
Yiğit kafasını sallayarak Emir'e baktı ve "hala yaptığın en çocukça davranışın ne?" diye sordu.
Emir ise "öyle bir davranışım yok" dedi. Yiğit itiraz edecekken Emir elini kaldırıp"hiç boşuna itiraz etme Yiğit" dedi.
Yiğit elindeki şişeyi çevirdiğinde cevap kısmı Mert'e soru kısmı ise Ekin'e gelmişti.
Ekin gülerek Mert'e baktı ve "doğruluk mu? Cesaretlik mi?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYKS| Yarı texting
ChickLit"-Ben sana inanmıştım'' dediğimde yüzüme bile bakmıyordu. "-Suçlu olduğunu bildiğin için susuyorsun, yalvarırım susma, kalk ayağa bağır, çağır ama susma'' yine sessiz kalmaya devam etti. Ben deli gibi ağlarken, o sessizce beni dinliyordu. "-Ne ya...