64. BÖLÜM
Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayınız:)
Bugün İstanbul'da ki şirketimin ilk kıyafeti çıkacaktı, yarında mağazalara gidecekti.
Eğer fazlasıyla satış gerçekleşirse bizim için fazla iyi olacaktı. Çünkü yeni açılan bir şirketin ilk satışıydı.
Şirkette odamda oturmuş, şirketin bu ay ki hesaplarına bakıyordum. Yüklü bir yatırımcımız vardı, ama eğer ilerleyen zamanlarda, büyürsek daha fazla yatırımcıya ihtiyaç duyacaktık.
Kapı çaldığında içeri, Derya girdi ve "Efil Hanım, bugün paylaşacağınız, fotoğraflar hazır" dedi.
Kafamı salladım ve "onları bana gönder, akşam paylaşırım" dedim.
Derya kafasını sallayıp, bana gönderdiğinde, telefonuma bildirim sesi gelmişti.
Derya'ya baktım ve "bana soğuk kahve getirir misin?" diye sordum.
Derya kafasını sallayıp, odadan çıkınca ben de telefonu aldım ve gönderdiği fotoğraflara baktım.
Gerçekten güzel fotoğraflardı.
Odanın kapısı çaldığında içeri Derya girdi, elindeki soğuk kahveyi masaya bıraktığında "afiyet olsun" dedi.
Gülümsedim ve "teşekkür ederim Derya" dedim.
Tam çıkacağı sırada "Derya" demem ile durdu ve bana baktı.
"Bana, satışa çıkacak kıyafetlerin, hangi mağazalara gideceğini belirten bir dosya getirir misin?" dediğimde kafasını salladı ve "tabi, hemen getiriyorum" dedi ve odadan çıktı.
Telefona bildirim geldiğinde, telefonu elime aldım ve gelen mesaja baktım.
Mesajı Emir atmıştı.
Sevgilimm: Efil?
Siz: Efendim hayatım?
Sevgilimm: Nasılsın?
Siz: İyiyim, sen?
Sevgilimm: Ben de iyiyim.
Sevgilimm: Yarın akşam, müsait misin?
Siz: Ne için?
Sevgilimm: Annem, seninle tanışmak istiyor.
Siz: Ne?
Sevgilimm: Annem, gelinini merak ediyor.
Sevgilimm: Ama eğer istemezsen bir şeyler uydururum.
Siz: Saçmalama, Emir.
Siz: Tabi ki tanışmak isterim.
Sevgilimm: Güzel.
Sevgilimm: Ama yemeğe bekliyor, haberin olsun.
Siz: Tamam.
Siz: Saat kaçta?
Sevgilimm: Saat yedide herhalde.
Siz: Tamam.
Siz: Bir şey soracağım.
Sevgilimm: Sor.
Siz: Yemekte kimler olur?
Sevgilimm: Ben, sen, annem bir de olursa Ekin.
Siz: Peki annen resmiyeti seven biri mi?
Siz: Bir de giyimime dikkat etmem gerekiyor mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYKS| Yarı texting
ChickLit"-Ben sana inanmıştım'' dediğimde yüzüme bile bakmıyordu. "-Suçlu olduğunu bildiğin için susuyorsun, yalvarırım susma, kalk ayağa bağır, çağır ama susma'' yine sessiz kalmaya devam etti. Ben deli gibi ağlarken, o sessizce beni dinliyordu. "-Ne ya...