18. BÖLÜM
Şirketteki çekimin sona ermesi ile eve gelip duş almıştım.
Çekim sırasında fazlasıyla terlediğim için sürekli duş alıyordum.
Evin arka bahçesinde oturmuş soğuk kahve içiyordum aynı zamanda sosyal medyada geziyordum.
Canım sıkıldığı için Emir'e mesaj atmak istedim. Umarım cevap vermemezlik yapmaz.
Siz: Emirrr?
Emir: Efendimm.
Siz: Ne yapıyorsun?
Emir: Oturmuşum, sen.
Siz: Ne sıkıcı adamsın yaa.
Emir: Ben sıkılmıyorum.
Siz: Aynen.
Siz: Bir şey soracağım.
Emir: Sor.
Siz: O Selin denen kadını ne yaptın sen, ulaştın mı?
Emir: Selin?
Siz: Aşk olsun, yalvardığın kadını nasıl unutursun?
Emir: Yalvardığım?
Siz: Evet.
Siz: Gerçekten hatırlamıyor musun?
Emir: Hayır.
Siz: Peki, şöyle söyleyeyim.
Siz: Numara karışıklığı sonucu bana yazmıştın ya ama başkasına yazman gerekiyordu.
Emir: Haa.
Emir: Onu unutmadın mı ya.
Siz: Eee ulaştın mı?
Emir: Hayır, önemsiz biri.
Siz: O yüzden mi o kadar yalvardın.
Emir: Ya o mesajları Yiğit atmıştı.
Siz: Senin telefonundan?
Emir: Evet, kadının benden etkilenip geri döneceğini düşünüyorlardı.
Siz: Eee, geldi mi bari.
Emir: Evet ama biz hiç konuşmadık, kendisi geri döndü.
Siz: Kesin senden etkilenmiştir.
Emir: Tabi ki.
Emir: Ee sen ne yapıyorsun?
Siz: Bahçede oturmuşum.
Emir: Güzel aktivite.
Siz: Aynen.
Emir: Tek başına mısın?
Siz: Evet.
Emir: Sıkılmıyor musun?
Siz: Hayır.
Emir: Ee tek başınasın ama.
Siz: Ee senle konuşuyorum ama.
Emir: Anladım.
Siz:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYKS| Yarı texting
ChickLit"-Ben sana inanmıştım'' dediğimde yüzüme bile bakmıyordu. "-Suçlu olduğunu bildiğin için susuyorsun, yalvarırım susma, kalk ayağa bağır, çağır ama susma'' yine sessiz kalmaya devam etti. Ben deli gibi ağlarken, o sessizce beni dinliyordu. "-Ne ya...