58. BÖLÜM
Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayınız:)
Saat dokuzda uyanmış tüm evimi dekore etmiştim. Aden'de yardıma geldiği için saat iki gibi tüm işimiz bitmişti.
Evi komple temizlettiğim zaman evimin hiçbir eksiği olmayacaktı.
Eren ve eşi Şeyma ile de konuştuğumda kabul etmişlerdi. Şimdilik her şey yolunda gidiyordu.
Aden şirkete gittiğinde, ben de ayağa kalkıp giyinme odasına gittim.
İstanbul'da ki şirketime sadece iki defa gitmiştim. O yüzden şuan kalkıp gitmem gerekiyordu.
Siyah bir bluz, altına siyah bir mini etek, üstüne de blazer ceket aldıktan sonra altına siyah parlak ayakkabı aldım.
Siyah parlak çantamı aldıktan sonra siyah gözlüklerim ile gümüş takılarımı taktım ve giyinme odasından çıktım.
Aşağı indiğimde, mutfağa gittim. Eren ile kızı oyun oynarken, eşi de aşkla onları izliyordu.
Şeyma beni gördüğünde ayağa kalktı ve "bir şey mi istemiştiniz?" diye sordu.
Gülümsedim ve "hayır, benim çıkmam gerekiyor. Eren beni şirkete bıraksın. Siz de zaten konuştuğumuz gibi haftaya başlarsınız" dedim.
Şeyma kafasını sallarken, Eren'de kızını kucağından indirdi ve yanıma gelip "gidelim biz, Şeyma'da benim arabam ile gider zaten" dedi.
Kafamı salladım ve "görüşürüz, Şeyma" dedikten sonra evden çıktım.
Şeyma, haftaya başlayacaktı ve sadece hafta da üç gün gelecekti. Bunlar da pazartesi, çarşamba ve cuma günleriydi.
Bir de ekstradan özel günlerde ya da ihtiyaç olduğunda gelecekti.
Kızı küçük olduğu için fazla zorlamak istemiyordum.
Eren arabaya binip, arabayı çalıştırdığında yola çıkmıştık.
Zaten evimle şirketim arasında yirmi dakikalık yol vardı, bile bile böyle olmasını istemiştim.
Şirketin önünde durduğumuz da Eren arabadan inip diğer tarafa geçti ve kapımı açtı.
Gülümseyip teşekkür ettikten sonra "sen de gel içeri, hava sıcak bunalırsın" dediğimde Eren kafasını sallayıp peşimden içeri geldi.
Eren şoförden çok koruma gibiydi ve ben onun bu huyunu seviyordum. Zaten korumalar gibi giyiniyordu.
Siyah botlar, siyah tişörtler, üzerine siyah gömlekler ve siyah pantolonlar.
Sanırım onunla korumam olması konusunda konuşmalıydım.
Şirketten içeri girdiğimde burnuma aldığım kokuyla yüzüm gülmüştü.
İki şirketim vardı ikisi de mükemmel kokuyordu. Bu konuda uzmanlarla çalışıyordum.
Bu şirketin diğerine nazaran hala eksiklikleri vardı. Ama birkaç günde halledilecek işlerdi.
Odamın önüne geldiğimde Eren içeri gelmeyip, dışarı da beklemeyi tercih etmişti.
Koltuğuma oturduğumda, odanın ne kadar güzel dekore edildiğini fark ettim.
Kapı çaldığında içeri Aden girdi.
"Hoş geldin, patronum" dediğinde gülümsedim ve "hoş buldum" dedim.
Geçip karşıma oturduğunda tabletini eline aldı ve şirketin satış verilerini açtı.
Aklıma Alessa'nın gelmesiyle gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYKS| Yarı texting
ChickLit"-Ben sana inanmıştım'' dediğimde yüzüme bile bakmıyordu. "-Suçlu olduğunu bildiğin için susuyorsun, yalvarırım susma, kalk ayağa bağır, çağır ama susma'' yine sessiz kalmaya devam etti. Ben deli gibi ağlarken, o sessizce beni dinliyordu. "-Ne ya...