60

26 8 2
                                    

60. BÖLÜM 

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayınız:)

Şirkete geldiğimde saat dokuzdu. 

Derya odaya girdiğinde gülümsedim ve "günaydın Derya, bugünün planı ne" diye sordum. Derya ise gülümsedi ve "günaydın Efil hanım, bugün mağazalar için anlaşma yapacağımız bir kaç toplantınız var" dedi. 

Kafamı salladım ve "güzel, saat kaçta?" diye sorduğumda tabletine baktı  ve "ilk toplantı bir saat sonra, diğer ikisi de saat bir de" dedi. 

"Peki, bana bir kahve getirir misin?" dediğimde kafasıyla beni onayladı ve odadan çıktı. 

İstanbul'da üçüncü haftamdı ve şirketim fazlasıyla büyümüştü. Üç hafta da bu kadar büyüttüysem, bir yılda neler yapmazdım neler. 

Kapı çaldığında Derya, elinde bir kahve ile içeri girdi. 

Kahveyi ve suyu masama bıraktığında, "başka bir isteğiniz var mı?" diye sordu. 

"Şirketin geçen ayın ve bu ayın kar, zarar durumunu dosyalayıp bana getirir misin?" dediğimde kafasını salladı ve "hemen getiriyorum" dedi. 

Odadan çıktığında kahvemden bir yudum aldım ve Alessa'nın gönderdiği maile bakmak için bilgisayarımı açtım. 

Diğer şirketteki durumları rapor etmişti. 

Maddeleri tek tek okuduğumda sorun olmadığını fark ettim. Diğer şirkette her şey eksiksiz ilerliyordu, hatta yeni bir anlaşma bile sağlamışlardı. 

Alessa yokluğumda şirketi çok güzel yönetiyordu ve bu da benim işime geliyordu. Çünkü aklım orada kalmıyordu. 

Kahvem bittiğinde masanın üstündeki tuşa basacaktım ki, kapının çalmasıyla tuşa basmaktan vazgeçtim. 

Derya odaya girdiğinde "Efil hanım, mağaza anlaşması için Ceylin Hanım ve Murat Bey geldi, toplantı odasına aldık" dedi. 

Ayağa kalktım ve "Aden Hanımı çağırın o da toplantıya katılacak" dedikten sonra toplantı odasına doğru gittim. 

İki tane toplantı odası vardı. Biri büyük, diğeri ise orta boyda bir odaydı. 

Orta boylu olan odaya gireceğim sırada Aden'i görmem ile duraksadım ve "hemen toplantıya girelim bekletmeyelim" dedim. 

Aden kafasını sallarken, Derya'ya döndüm ve "dört tane sade kahve alır gelirsin" dedim. 

Derya kafasını salladığında, toplantı odasının kapısını açtım ve içeri girdim. 

İçeri de iki kişi vardı. Biri Ceylin Hanım, diğeri ise Murat Bey'di. 

Onların yanına ilerlediğimde Ceylin Hanım'ın karşısına geçtim ve elimi uzatıp "hoş geldiniz, Ceylin Hanım. Ben şirketin sahibi Efil Milano" dedi. 

Ceylin hanım ise gülümseyip bana baktı ve "hoş buldum, Efil Hanım" dedi. Hemen yanında duran adama baktım ve "hoş geldiniz, Murat Bey" dedim. 

Murat Bey'de gülümseyip "hoş buldum, Efil Hanım" dedi. 

Benden hemen sonra Aden'de onlarla tokalaştığında oturmuştuk. 

Kapı çaldığında içeri Derya girdi ve elindeki tepside dört tane kahve vardı. 

Ceylin Hanım'ın ve Murat Bey'in önüne kahve bıraktıktan sonra, benim ve Aden'in de önüne kahve bıraktı ve tepsiyi kapının önünde duran kadına verdikten sonra gelip yanımıza oturdu. 

NYKS| Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin