42

62 10 0
                                    

42. BÖLÜM

Şirkette oturmuş bazı projelere bakıyordum.

İki gün sonra markamızın tasarladığı ilk parça medyaya sunulacaktı.

Ve ilk model ben olacaktım, bunun için çok heyecanlıydım.

Şirketteki her çalışanın mailine bir e-posta göndermiştim.

Şirket kuralları dahil, bir sürü şey barındırıyordu içinde.

Şuana kadar hiç bir sıkıntının çıkmaması ise güzeldi.

Kapının çalması ile içeri Alessa girdi.

Gülümseyerek ona baktığımda o da gülümsedi.

"Otursana" dediğimde kafası ile onaylayıp karşıma geçti ve oturdu.

"Sana bir şey söyleyeceğim ama sakin ol lütfen" dediğinde kafamı sallayıp "devam et" dedim.

"Aden kaza geçirmiş, durumu hakkında bir bilgimiz yok" dediğinde şok olmuş bir şekilde Alessa'ya bakıyordum.

Ben sessizliğimi koruyunca o devam etti.

"Ablası, size ulaşamayınca bana ulaştı ve bilginizin olması gerektiğini söyledi" dediğinde kendime gelip Aden'e baktım.

"Emma'yı ara ve bana üç günlük bir valiz hazırlamasını söyle, ve bana yarım saat içinde ulaştır" dediğimde Alessa beni onaylayarak ayağa kalktı ve odadan çıktı.

Masanın üzerinde duran telefonumu alıp Aden'in ablası Alen'i aradım.

"Alo" dediğimde karşıdaki kişinin ağladığını anladım.

Gözlerim dolarken "Alen abla, Aden nasıl?" diye sordum.

Alen abla ise ağlamasının izin verdiği kadar "bilmiyoruz, şuan ameliyatta" diye konuştu.

"Nasıl oldu bu kaza?" diye sorduğumda hıçkırarak "Yiğit ile arabada giderken yan şeritteki bir arabanın önlerine çıkması ile yönlerini değiştirmek istemişler ama kaza yapmışlar" dedi.

"Anladım, herhangi bir gelişme olursa haber ver, en geç beş saate oradayım" dedim ve Alen ablanın konuşmasına izin vermeden telefonu kapattım.

...

Alessa'nın yaptığı işlemler sonucu beş saatin sonunda İstanbul'daydım.

Eren beni alacağı için, hava limanında bekliyordum.

Tam telefonu elime alacağım sırada "Efil hanım" diye duyduğum ses ile kafamı kaldırıp yan tarafa baktım.

Eren'i görmem ile gülümsedim ve "merhaba, Eren" dedim.

Eren'de aynı şekilde gülümsedi ve "merhaba" dedi.

Valizimi ve çantamı elime alıp Eren'e baktım ve "beni acil Memorial Hastanesine götürmen gerek" dedim.

Eren ise elimdeki valizi aldıktan sonra "bir saate oradasınız" dedi.

Gülümseyerek Eren'i takip etmeye başladım.

Bir saatlik yolculuğun ardından hastaneye geldiğimde Aden'in oda numarasını öğrenip 7. kata çıktım.

Karşıma bakmadan oda numaralarını arıyordum.

4503.

Numarayı görmem ile gülümsedim ve elimi kapı koluna attım.

Tam kapıyı açacağım sırada başka bir el elimin üstünü kapattı.

Yan tarafıma baktığımda Emir'i gördüm.

Şaşırmıştım.

Hayır, heyecanlanmıştım.

NYKS| Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin