Altıncı Peygamber Hz İbrahim (as) 'ın Hayatı

34 14 52
                                    

Arkadaşlar bu bölüm de hz. İbrahim peygamberi anlatmaya çalışacam inşallah. Şimdi den herkese iyi okumalar dilerim.

Hz İbrahim peygamberin hayatı?

Hz İbrahim (as) henüz çocuktu. Babası, ailesi, etrafı, taştan putlara tapıyorlardı. Hz. İbrahim (as) 'ın babası da put yapıp satan birisiydi. Hz İbrahim (as) aklından şöyle geçiriyordu. "Bu taşların bizden üstünlüğü ve farkı neydi?" diyordu. Ailesinin putlara tapan hallerini çok tuhaf buluyordu. Ve büyüdükçe hz İbrahim' in kuşkuları daha da artıyordu. Gençlik çağının sonlarına doğru büyüklerinin bile Soramıyacağı soruları bile sormaya başlamıştı. Babasına" adı üstünde taş, cansız, dilsiz, kör katı. Ve sen bunları yontuyorsun ve tanrulaştırıyorsun. Çok tuhaf bir şey insan mı tanrı yı yaratır yoksa tanrı mı insanları yaratır? Ve ilahımız bam başka biri olmalı. Taşlara, toprağa, ağaca, ve insanlar benzemeyen biri olmalı." diyordu. Hz İbrahim kendisini yaratanı bulmak istiyordu. Ve kendi kendine şöyle söyleniyordu." Onu bulacağım ve ona itaat edeceğim ömrüm boyunca kulluk ta bulunacağım. "diyordu. Ve hz. İbrahim rabbini aramaya başlamıştı. Gece saatlerinde hz. İbrahim dışarı çıktı. Etrafta herşey gölge gibi görünüyordu. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı. İlk önce hiç birşey görmedi. Ama biraz daha bakmaya devam etti. Büyük küçük yıldızları ve yıldız kümelerini gördü. Yanıp sönen yıldızları gördü. Onun için Gökyüzü sonsuzluk gibi birşey görünüyordu. Sonra parlak bir yıldız dikkatini çekti. "İŞTE BULDUM" Diye bağırdı. "Ailemin taptığı taşlar gibi ışıksız ve kırılan bir şey değil" dedi. Sevinçle gökyüzüne bakıyordu. Ve "rabbim bu" diyordu. Daha sonrada sabah olunca yıldızlar ortadan kayboldu. Ve hz. İbrahim çok üzüldü. Hayal kırıklığı içinde *öyleyse sen benim rabbim olamazsın *diye kendine söyleniyordu. Birakıp giden ve kaybolan benim ilahım olamaz! Ama rabbimi bulana kadar arayacağım diyordu. Hz. İbrahim artık yer yerde rabbini aramaya başladı. Yine bir sesiz gece oturuş dertli dertli düşünürken göğe baktı. Gözlerine inanamadı! Dolunaydı bu. Işıl ışıldı. Büyülenmiş gebiydi hz. İbrahim
Sevinçle "işte bu!" diye bağırdı. "işte buldum onu. Daha önce nasılda görmemişim? İşte dünyayı bir kandil gibi ışıtan, erişilmez güzelliğe sahip ilahım bu olmalı" hz İbrahim 'in sevinci yine birkaç saat sürdü. Ay yavaşça gözden kayboluyordu. Ey ilahım beni yanlızca bırakma seni bulduğumu babama gösterene kadar gökte dur diyordu. Hz. İbrahim yine hayal kırıklığına uğradı. Ve de Gözden kaybolup giden benim rabbim olamaz diyordu. Ve rabbini aramaya devam ediyordu. Hz İbrahim damda uyuyordu. Güneş doğmak üzereydi. Gökyüzü aydınlanıyordu. Ve güneş göz kamaştırıyordu. Hz. İbrahim sevinçle ayağa fırladı. İşte buldum diye bağırıyordu. Işığın ve ısının sahibi, yeryüzü ne can veren, ekinler bitiren, meyveleri ve sebzeleri olgunlaştıran, dünya yı aydınlatan rabbimi buldum sonunda diyordu...
Hz İbrahim (as) ın sevinci gün boyu sürdü. Güneş kızara kızara gözden kayboldu, ve hz İbrahim in sevinci de güneşle birlikte kayboldu. Gece oldu ve hz İbrahim tek başına kaldı ve yüce rabbim güneş değil, ay değil ve yıldız da değil benim rabbim kaybolan ve batan olamaz. Benim rabbim batmaz. Beni, ailemi, dünyayı, güneşi, ayı, yıldızı ve herşey yaratandır. Ağlayarak Allah a dua ediyor ve Allah ın varlığını hissettiği için şükür ediyordu.
Hz İbrahim (as) ın peygamberliği:
Hz İbrahime artık peygamberlik görevi verilmişti. Bir gün babasının putlara secde ederken gördü, ve yavaşça babasının yanına geldi ve ona *babacığım görmeyen, duymayan ve sana faydası olmayan şeylere neden tapıyorsun? dedi. Babası da şaşkın bir şekilde oğlum bunlar benim atarımın tanrılarıdır. Senin habersiz olduğun şeyleri biliyorum lütfen bana uyar seni Allah ve doğru yola eriştireyim dedi. Babası da sen neler söylüyorsun İbrahim ben den daha çok şey bildiğini mi iddia ediyorsun ve o söylediği doğru yol da nedir dedi. O tektir babacığım eşi ve benzeri yoktur. Zamana ve mekana bağlı değildir. Onun izni olmadan bir kuş bile uçamaz dedi. Hemen defol buradan yoksa seni öldürürüm! dedi.. Babasına karşılık sana selam olsun dedi, rabbim den bağışlanmanı dilerim dedi. Hz. İbrahim (as) kimi görse onlara Allahı anlatıyordu. Hz. İbrahim hükümdar olan nemrut un yanına giderek ona putlara secde etmekten vazgeçmesini istedi. Atalarımızın tanrılarına ibadet ediyoruz dediler. Hz. İbrahim de atalarımız taptım diye sizin de mi tapmanız gerekiyor? Dedi. Nemrut sen bizimle alay mı ediyorsun dedi. Hayır size gerçeği bildiriyorum. Nemrut peki senin rabbinin işleri nelerdir!? dedi. Hz İbrahim de benim rabbim "öldürür ve diriltir" dedi. Bende öldürür ve diriltirim dedi ve adamlarına iki kişi getirmesini söyledi. Birini öldürüp, birini de sağ bırakmasını söyledi. Hz İbrahim e dönerek bak birini öldürdüm, diğerini diriltirim dedi. Hz. İbrahim peygamber de "EY nemrut benim rabbim güneşi doğudan yükseltir. Gücün varsa onu batı da doğdu dedi.
Nemrut cevap veremedi ve adamlarına hz. İbrahim i dışarı atmalarını emretti. Hz. İbrahim (as) nemrut un sarayından kovulduktan sonra biraz bekleyip daha sonra eline balta alarak put evine gidip bütün putlar kırdı ve baltayı en büyük putun boynuna astı ve oradan gidip evine gitti ve huzurlu bir uyku çekti..
Nemrut put evine girdi ve korkulu bir şekilde kim yaptı bu hainliği? diye sordu hepsi düşünüp taşındılar. Bunu hz. İbrahim in yapacağına karar verdiler.
Doğruca hz. İbrahim in evine gidip onu getirdiler. Bunu sen mi yaptın? diye sordular. Hz. İbrahim de büyük putu göstererek belki o yapmıştır dedi. Baksanıza balta onda gidip sorun bakalım size ne diyecek? dedi. Biri de bence İbrahim doğru söylüyor dedi. Biri de saçmalama putlar konuşur mu hiç? O yapmış olamaz dedi. Hz İbrahim de konuşamayan,kendisini bile koruyamayan putlara neden tapıyprsunuz? Allah Teala yı bırakıp taptığınız bu putlara size de yazıklar olsun. Hz. İbrahim e kızan nemrut yakalayın bu küstahı diye emretti. Hz. İbrahimi yakaladılar. Nemrut ta büyük bir ateşin yakışmasın emretti. Bazı rivayetlere göre bu ateşi yakmak için otuz beş gün odun toplandığı söylenmektedir. Ve bu odunları yedi gün boyunca da yakmıştı. Sıcaklığın dan yanına yaklaşılmıyordu bunun için hz İbrahimi ateşe atmak için mancılıkla fırlatmaları gerekiyordu...
İri yarıklı dört adam hz. İbrahim i mancılığa fırlatmak üzere bağladılar.
Allah Teala ateşe emretti. "Ey ateş İbrahime serin ol onu yakma" hz. İbrahim i ateş yakmadı onu izleyenler de hayranlık içinde kaldılar. Ve hz. İbrahim in peygamber olduğuna inanmadılar. Ve bu büyü dediler. Ve oradan uzaklaştır. Hz. İbrahim ve ona inananlar göç hazırlığı yaptılar ve hemen ülkeyi terk ettiler. Göç edenler de hz İbrahim in kızı sare ve kardeşinin oğlu hz Lut ta vardı...
Hz İbrahim ve göç edenler mısıra yerleştiler. Hz İbrahim de burada sare ile evlendi. Ve hz İbrahim uzun yıllar çocukları olmadı. Ve sare hz İbrahimi Hacer ile evlendirmek istedi. Hz İbrahim sare nin ısrarı üzerine hacerle evlendi. Bir süre sonra hacerle hz. İbrahim in İsmail diye bir çocuğu oldu. Hacer İsmail bebeği sare ye göstermek için onun yanına götürdü. Sare ise onu görmek istemiyorum dedi. Onun yüreğindeki kıskançlık ateşi onu bitiriyor. Hz İbrahim çaresizce hacerin yanına gitti ve buradan gitmemiz gerektiğini söyledi. Hacer de ona karşı çıkmadı. Ve yola koyuldular. Mekkede kabe in olduğu yere gittiler. Her yer çöldü tek bir ağaç vardı. Ve oraya çadır kurdular. Çadırı kurduktan sonra namaz kıldı ve Allaha yalvardı. Hz. İbrahim Hacer ile İsmail i orada bırakarak geri döndü.
BİR hz. İbrahim le sare çadır da oturuyordu. Üç genç adam çıka geldi. Allahın selamı üzerine olsun ey İbrahim dediler. Hz İbrahim de Allah selamı sizin de üzerinize olsun dedi. Ve onları sofraya buyur etti. Misafirler yemeğe el sürmediler. Neden ikramı kabul etmiyorlar yoksa bunların niyeti kötü mü diye endişelendi. Sonra sohbete başladılar. Siz kimsiniz. Dedi hz İbrahim. Biz meleğiz. Ne siz melek misiniz? Evet dediler, bizi Allah gönderdi. Sare ile bir çocuğunuz olacağını müjdelemeye geldik dediler. Ama biz yaşlı insanlarız dedi.Allah Teala için zor ve imkansız yoktur dediler. Konuşanları dinleyen sare sevinçle çıkageldi. Bu yaşta bana çocuk bağışlayan Allaha şükürler olsun dediler. Melekler yola çıktılar. Nereye gidiyorsunuz? Kardeşinin oğlu Lut un kentine neden Allah kötü davranışlarda bulunanları cezalandırmamızı emretti. Luta inananlar ne olacak dedi. Melekler de Endişelenme Allah onları koruyacak dediler. Hz İbrahim ve sare nin bebekleri dünyaya geldi. Ve ona İshak adını verdiler....

Bu bölümümüz buraya kadar bu çok uzun sürdü ama çok güzel bir kıssalar dan biridir. İnşallah beğenirsiniz.
İyi okumalar diliyorum dedi.

(....) (....) (.....)

İslam tarihine yolculuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin