changbin & hyunjinelinde havlusu, üstünde yüzücü şortu ile yaşadığı sitenin kapalı havuzuna girdi hyunjin. eşyaları biraz önce çıktığı soyunma odasındaydı. elinde sadece havlusu ve telefonu vardı.
hafta içi olduğundan kalabalık değildi. birkaç genç çocuk ve havuzda yüzen iki komşusu vardı sadece. rahatça boş şezlonglardan birine eşyalarını bırakıp boneyi tüm saçlarını da içine alarak kafasına taktı.
yaz gelmişti. chan ve seungmin'in düğün hazırlıkları başlamıştı ve eskisine göre daha sakindi işleri. aylardır minho'nun yanında çalışıp hiç izin kullanmadığından bu düğün hazırlığı işine gelmişti. minho da yorulmuş olmalı ki düğün hazırlıklarından dolayı mafyacılık işleriyle de şirket işleriyle de pek ilgilenmiyor, yoğunluktan kaçıyordu.
havuzun yanında durup eğildi ve elini suya daldırdı. suyun ısısını kontrol etmekti amacı. elini çektiği saniye suyun altından birisi aniden yüzeye çıktı ve hyunjin irkilerek geriye doğru düştü.
"noluyo lan?"
hyunjin yüzündeki şaşkınlığı silerken suyun altından çıkan kişi, biricik komşusu ve son zamanlarda başının belası seo changbin bir elini saçlarına daldırdı ve geriye doğru taradı.
hyunjin oturduğu yerdeydi hala. changbin de hemen dibinde, havuzun içindeydi. gülerek hyunjin'e bakıyordu.
"korktun mu?"
göz devirdi hyunjin. "tam dibimde sudan çıktın, nasıl bir tepki bekliyordun?"
changbin tekrar güldü. yüzündeki sırıtma hiç silinmiyordu zaten ve hyunjin'i sinir ediyordu.
birkaç ay önce taşınmıştı bu siteye changbin. hyunjin'in de burada oturduğundan haberi yoktu fakat bir sabah otoparkta karşılaşmışlar, yine atışıp durmuşlardı. o gün öğrenmişti hyunjin, changbin'in bu siteye taşındığını ve o günden beri sık sık karşılaşır olmuşlardı.
changbin hyunjin'i sinir ediyordu, bu bir gerçekti. her gördüğünde onunla uğraşıyor, kendince şakalaşıyordu fakat bu şakalara sadece changbin gülüyordu.
hyunjin'in altta kaldığını sanıyorsanız, büyük yanılıyorsunuz demektir. hyunjin'in karşılık vermesiyle uzayıp gidiyordu.
bazen, çok kısa ve nadir anlar da olsa düzgün iletişim kurdukları oluyordu. mesela tüm sitenin elektriklerinin gittiği akşam changbin'in hyunjin'i araması, ulaşamayınca da hyunjin'in evine gidip sabaha kadar onunla kalması gibi.
aylar önce, hastanede minho'nun uyanmasını beklerken yanında olup omzunda uyutması gibi.
veya daha birkaç gün önce arabasının aküsü biten hyunjin'i şirkete götürmesi gibi.
evet, bazen oluyordu böyle şeyler.
fakat şu an öyle bir anın içinde değiliz.
"neden girmiyorsun? su gayet güzel."
hyunjin göz devirip sinir bozucu bir gülümseme takıntı suratına. "bilemiyorum, kirli gibi duruyor buradan bakınca."
changbin tam gözlerinin içine bakarak onu sinir etmeye çalışan hyunjin'e bir kahkahayla karşılık verdi. sonra "sen bilirsin." diyerek duvardan kendini ittirdi ve diğer tarafa doğru yüzdü.
hyunjin derin bir nefes alıp changbin'i boş vermeyi seçti. yüzmek istiyordu.
havuzun kenarında oturup önce ayaklarını soktu suya, sonra bir anda kendini içine bıraktı. suya alışmanın en iyi yolu bir anda dalmaktı kesinlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
limbo ✓
Fanfictionstray kids ff. limbo, minsung. lee minho x han jisung malewife minho 😻✨💗🎉😽🥺💔👎🏻💗🤧🙏🏻😽