1. BÖLÜM

1.4K 103 31
                                    

Başlama tarihi, 28.03.2024. Siz de başladığınız tarihi yorumlara yazmayı unutmayın.

Bu kitap, yetişkin içeriği ve argo kelimeler barındırmaktadır.

İyi okumalar dilerim..❤️‍🔥

❖❖❖❖❖

"İntikam, öfkenin kör ettiği bir ateştir." - Confucius

🎶Nach - Dans les Yeux de ma Mère



Amerika, 29 Kasım 2023

Gece yastığa başımı koyduğumda, karanlığın örtüsü yıldızların huzur dolu ışığı yerine kaosla dolu rüyalarla beni sarhoş ediyordu. Zihnim, geçmişin hayaletleriyle rehin düşmüş gibi, her gece aynı anılarla boğuşuyordu. Geçmişin sızıları, acı dolu anılar, her defasında taze bir yara gibi ruhumu kanatıyordu. Gölgeler, geceyle birleşip bedenimi sarmalarken, uykunun kolları yerine kabusların pençeleriyle sarılıyordu üzerime.

Kendime zarar vermeye çalıştığım anlarda, duvarlar arasında sıkışmış hissediyordum kendimi. Çaresizlik, umutsuzluğun karanlık perdesi, içimdeki fırtınayı daha da körükleyerek beni adeta bir kara deliğe çekiyordu. Gözlerim, boğucu bir sisle kaplanmış gibi, etrafımdaki gerçekliği algılamakta zorlanıyordu. Ağlama krizleri, duygusal bir depremin yüzeydeki izleriydi. Gözyaşlarım, içimde biriken acıların sessiz feryatları gibi akıyordu.

Gece, bir huzur ve dinlenme vakti olmaktan çıkıp, ruhumun savaş meydanına dönüşüyordu. Her bir anı, her bir kabus, kalbimde derin izler bırakarak geçiyordu. Geçmişin gölgeleri, geleceğin belirsizliğiyle birleşerek içimde tarifsiz bir kasırga yaratıyordu. Ve ben, bu kasırganın ortasında, bir anlık huzur arayışıyla kıvranıyordum.

Hiçbir zaman sıcak bir yuvamın olmayacağının farkında olmak, kalbimde soğuk bir boşluğa neden oluyordu. Bir yuvanın sıcaklığı, sevgiyle dokunmuş duvarlar ve paylaşılan anılarla örülmüş bir güven hissi demekti; ancak bu hissiyat, benim içimde eksik bir parçayı çağrıştırıyordu. İçimdeki eksiklik, boş duvarların yankısı gibiydi, her adımda yankılanan ve her gece derinleşen bir boşluk.

Yaşlı gözlerimden süzülen yaşları elimin tersiyle sildim ve karanlık odada, yatağımdan güçlükle kalktım. Odanın bir köşesinde duran, yılların izlerini taşıyan ve odanın ağır havasını yansıtan simsiyah makyaj masasının önüne oturdum. Geçmişin hayaletleriyle yorgun düşmüş ellerim, titreyerek masanın kenarına tutundu. Yeşil gözlerim, aynada yorgun yüzümdeki derin çizgilere odaklanmıştı.

Ayna, bana sadece bir yansıma değil, yaşanmışlıkların sessiz bir tanığı olarak bakıyordu. Bitkin ve yorgun düşmüş bir beden, derin çizgilerle oyulmuş bir yüz ve gözlerde kaybolmuş umutların solgun izleri.

Titreyen ellerime rağmen, sıkıca tuttuğum makasla gözlerimi aynaya diktim. Aynadaki yansımamda, kararlılıkla birleşmiş bir hüzün vardı. Ellerin titremesi, içimdeki fırtınanın yansımasıydı, ama makası bırakmayan irade, bu fırtınayı dindirme çabasıydı. Gözlerimdeki bakış, bir karar anının ağırlığını taşıyordu.

Aynanın karşısında oturmuş, geçmişin ve bugünün arasında sıkışmış hissediyordum. Makasın soğuk dokunuşu, yaşanmışlıkları kesip atma arzusuyla dolu bir kararlılıkla bana rehberlik ediyordu. Belki de bu, geçmişin zincirlerini kırma ve kendi hikayemi yeniden yazma çabasıydı. Makasın her hareketi, geçmişin gölgelerini kesip atarken, bana yeni bir başlangıç vaat ediyordu. O an, içimdeki karanlığa rağmen bir umut ışığı yanmıştı; bu, kendi kaderimi elime almanın ve yeni bir sayfa açmanın ilk adımıydı.

Ateşin GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin