⛓
Bölüm On Beş
"Aşk"
|||
•*.•*•.*•
Ruhumun sıkıştığını hissediyorum.
Olurdu ya hani, ağlamaktan bir hal olduğunuz gecenin sabahı içinize sanki bir ağırlık çökerdi. İçinizi sıkıştırıp huzursuz eder sizi yiyip bitirirdi.
Heh! İşte öyleydim. Ancak sebebi ağlamak yüzünden değil güvenin kırılması ve huzursuz etmesi yüzündendi. Kendime kızıyordum. Sonra acıyıp hüzünleniyordum. Yine darmadağın bir ruh halinin içindeydim.
Henüz açılmamış göz kapaklarımın altında nice şeyler seyrediliyordu. Mesela kandırılmak bunların en gözdesi olandı. Tüm fiilleriyle serilmişti önüme.
Ağır ağır açtım gözlerimi. Ruhum uyumamıştı. Gözlerim kapalıyken bile yormuştu beni. Son zamanlarda sıkça yaşadığım bir şekilde bilmediğim yabancı bir yerde uzanır vaziyette durmaktaydım. Üstümde zanlımca üşümemem için bırakılmış siyah bir ceket vardı. Çok geçmeden tanıdığım koku neyin nesi olduğunu açıklamıştı ceketin.
Yüzümü buruşturup tiksiniyorcasına üzerimden çektim ceketi. Gözlerim yer analizi yapmak için etrafta gezindi. Kesinlikle normal bir yatak odasında falan değildim. Onunkilerin aksine daracık bir alana konulmuş iki kişilik ancak küçük bir yataktaydım.
Bu yabancı yer yüzünden kalbim endişeyle atmaya başladı. Doğrulmuş olduğum yataktan kalkıp bir odaya göre aşırı yere yakın olan tavanda kaldı aklım. Pekala olağan dışı şeyler olduğu kesindi. Hangisi olağandı ki akıllım?! Doğru söze ne denir...
Oval kapıya gidip küçük kulpunu tuttum ve açıp açmamak arasında gidip geldim. Kafam tekrar karışıp görmek istemediğim gerçekleri yüzüme vurdu. Uyandığım yere bir kez daha göz attım. Yutkunmaya çalışmam da aynanda oldu. Jeton düşmüştü İşte! Lanet olası bir uçaktaydım.
Of! Of! Of!
Acınası halime ofladım. Saflığıma ofladım. Uçağa binmekten korktuğumu keşfetmeme ofladım!
Elbette daha önce hiç binmediğim için ancak keşfediyordum.
Nefes al, ver. Nefes al, ver. Nefes al, ver. Ah! Her şeyde bu kadar tepki veren kalbimi söküp atmak istiyordum artık!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{GECE' NİN GÖLGESİ}
ChickLitBir adam vardı kalbi buz tutmuş, yalnızlığa mahkum, şeytanın ta kendisi... »Ben, hepsinin gözlerimden dahi korktuğu adamım Loris... Her birine diz çöktüren ben! Nasıl oldu da onun tek bir bakışına kulu oldum söyler misin? Nasıl küçük bir kız çocuğu...