⛓
Bölüm On Bir
"Riccardo Mariano"
|||
*•.*•.•*.•*
Harp Yiğiter, kendi milletinin adıyla; Riccardo Mariano. Aylarca rüyalarının peşini bırakmayan bir çift göze hayranlık duyan adam.
Dünyaca tanınan nam salmış acımasız mafya. Marianoların gözdesi ve olası varisi...
İşinde asla taviz vermeyen zaafları olmayan o duygu yoksunu adam.
Ve hayatına bir anda girip onu alt üst eden bir çift gece mavisi gözler ve sahibi.
Dürüst olmak gerekirse, kendi de inanmıyordu bulabileceğine sadece içinde küçük bir umut vardı ve bu gördüklerinin bir sebebi olduğunu düşünüyordu o kadar. Ama bulmuştu. Kesinlikle emindi. Tanıştığı bu kız, o gözlerin sahibiydi.
Ne yapmalıydı şimdi? Bu kızın bir şeyden haberi yok gibiydi. Ona bu konudan söz etmeli miydi? Hayır yapamazdı, yapmamalıydı! Aklındaki ihtimalleri değerlendirdiğinde, bilmemesi sonucuna varmıştı. Şimdi ise kızı bulmuşken kaybedemezdi, bu yüzden yakınında tutmaya çalıştı ancak kız bir tuhaflık olduğunu anlamış gibiydi. Arkadaşını apar topar çekiştirerek uzaklaşmıştı bu karanlık adamdan.
Kızı- ah hayır! Onun bir adı vardı! Gece. Ne kadar çok yakışıyordu bu isim ona, diye düşünmekten alıkoyamamıştı Harp kendini. Gece'yi göz hapsine aldığı sırada salondan çıkmıştı. Harp de daha fazla oyalanmadan adamları ile beraber yurt salanundan çıktı. Kapının önünde bekleyen Dragon ve Gece'nin hararetli konuşması düşünceyle anlını kırıştırmış kaşları çattırmıştı. Bu ikisinin ne gibi bir ilişkisi olabilirdi ki, diye düşündü. Aceleyle koşup giden Gece'nin peşine bir adamını gönderip Dragon'un yanına adımladı.
Dragon, patronunu fark etmesiyle ciddiyetini takındı. "Kimdi o kız?" Dedi sesine de yansıttığı bir merakla.
Dragon yanlış duyduğunu düşündü. Patronu böyle şeylere takılmazdı. Şimdi ne olmuştu da soruyordu acaba?"Az önceki mi patron?"
"Evet! O kızla nasıl bir ilişkiniz var?"
Dragon'un aklı iyice karışmıştı. Patronunu daha fazla kızdırmamak için cevapladı, "bir ilişkimiz yok aslında. Sadece birkaç gün önce infaz emri verdiğiniz Ömer adındaki adamın yeğeni miymiş neymiş, bizi görmüştü adamı döverken, hatırlarsınız size ne yapalım diye sormuştum, öldürme demiştiniz. O kız işte."
Hatırlamıştı. Nedeni bilinmez o gün o kızı öldürmelerini istememişti. Harp'lık bir şey değildi bu, aslında içindeki hise güvenmeseydi şimdi Gece ölmüş olacaktı. Çalan telefonunu çıkartıp Gece'nin peşine gönderdiği adamının aradığını gördü ve açtı. Adam, Gece ve yanındaki çocuğun karakola gittiğini söylemişti, Harp gözünü üstlerinden ayırmamasını söyleyip kapattı telefonu ve, "burda işimiz bitti. Toparlanın gidiyoruz." Diye adamlarına hitaben konuştuktan sonra gelen arabasına bindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{GECE' NİN GÖLGESİ}
ChickLitBir adam vardı kalbi buz tutmuş, yalnızlığa mahkum, şeytanın ta kendisi... »Ben, hepsinin gözlerimden dahi korktuğu adamım Loris... Her birine diz çöktüren ben! Nasıl oldu da onun tek bir bakışına kulu oldum söyler misin? Nasıl küçük bir kız çocuğu...