6. Bölüm "Gidelim Lütfen"

430 13 0
                                    

Hiç birşeyden haberim yokken sevgili oldum, beni kaçırmıştı fakat nasıl olduysa aşık olduk.
"Belki de oyundu."

Sabah kalktığımda yanımda Ateş vardı. Dün gece sevgili olmuştuk.
Yataktan çıktım ve üstümü değiştirmek için giysi odasına gittim. Üstüme mavi bir sweatshirt altıma da siyah bir pantalon giymiştim. Giysi odasından çıktığımda Ateş hala uyuyordu. Onu rahatsız etmeden yanağını öpüp odadan çıktım. Aşağıya mutfağa indim. Birkaç birşey hazırlamak için buzdolabını açtım ve malzemeleri aldım. Malzemeleri tezgaha koydum en sevdiğim kahvaltı olarak krep yapacaktım. Yumurta, süt ve unu karıştırma kabına kattım. Bu sırada mikseri çalıştırdım. Onları çırpmaya başladığımda yukarıdan ses gelmişti fakat mikserden dolayı çok duyamadım. Karıştırdığım krepi tavaya döktüm bu sırada arkamdan biri nefes alıp verdi. Arkamı döndüm.
-Ateş?
-Sana da günaydın güzelim.
-Ne yapıyorsun burda?
-Hiç öyle sevgilimi izliyorum.
-İzleme gel de yardım et.
Dediğimde ofladı. Arkama geldi ve ellerini belime doladı.
-Yardım et diye çağırdım seni.
-Ediyorum işte. Dedi ve tavada olan krepi tabağa yerleştirdi. Maalesef bana sarıldığı için onunla hareket ediyordum.
-Ateş beni bırakırsan daha hızlı yapacağız.
Hayır anlamında kafasını salladı.
Neredeyse yarım saat kreplerle uğraşmıştık. Sofrayı kurduk ve oturduk.
-Yemek yiyip çıkıyoruz. Şaşırdım beni nereye götürecekti?
-Gelmeyeceğim.
-Daha nereye gideceğimizi söylemedim.
Merak ediyordum ama yapamazdım beni babamla konuşturmuştu babam telefon koordinatlarından nerde olduğumu bulabilirdi.
-İstemiyorum.
Zorlamadı ve yemeğine döndü. Yemek yerken hiç konuşmamıştık. Ateş yemeğini bitirdi ve kalktı. Bende bitirdim ve kalktım. Fakat şiddetli bir baş ağrısıyla sandelyeye geri oturdum. Ateş çoktan yukarı çıkmıştı. Babamı ve onunla ilgili kâbusu hatırladığım için oluyordu bunlar. Yine ayağa kalkmayı denedim fakat gözüm kararınca sandalyeye düştüm. Bayılmıştım.

Gözlerimi çok kötü bir baş ağrısıyla açtım. Bayılmıştım ve Ateş'in odasındaydım.
-Ateş. Dedim yerimden doğrulmaya çalışarak.
-Sakın Deniz, kalkamazsın.
-Neden?
-Şiddetli bir travma geçiriyorsun ayağa kalktığın an bayılabilirsin.
-Ne travması, travmam yok benim.
-Deniz babanın travman olduğunu biliyorum sende biliyorsun yapma bunu kendine.
-Ateş.
-Efendim güzelim.
-Sen gitmeyecek miydin?
-Seni bu halde bırakıp gideceğimi düşünmedin herhalde.
-Ne kadar yürüyemeyeceğim?
-Yaklaşık 2 hafta.
-Ne? Şaşırmıştım 19 yaşındayken sadece 1 hafta sürmüştü.
Bu sırada başıma çok kötü bir ağrı girdi.
-Sevgilim iyi misin?
-Değilim Ateş, başım çok kötü.
-Ağrı kesici getireceğim başın sık ağrıyacak.
-İstemiyorum, uyuyalım.
-Deniz başın ağrıyor.
-Ağrı kesici istemiyorum. Beraber uyuyalım.
-Olmaz, ağrı kesici içeceksin.
-Ateş yanıma geliyor musun?
Ateş yanıma geldi fakat bana sarılmadı bana birşey olmasından korkuyordu.
-Ateş bana bak.
-Hayır.
-Ateş..
-Bakmayacağım Deniz.
Arkasından önüne geçmek için üstüne çıktığımda bana döndü.
-Ne yapıyorsun Deniz?
-Bilmem, napıyorum. Demiştim onu taklik ederek. Fakat bu sırada başım hafif ağrımaya başlamıştı.
-Deniz. Dedi i harfini uzatarak.
-Ateş. Dedim e harfini uzatarak.
-Üstüm de mi durucaksın?
-Bilmem?
Dediğimde güldü. Bir hamlede üstüme çıktı.
-Ateş!
-Efendim güzelim. Konuşurken dudaklarıma bakıyordu.
-İn üstümden.
Cıkladı.
-Ateş ben hasta bir insanım.
-Bende sana hasta bir insanım. Dedi ve dudaklarımı öpmeye başladı. Ona karşılık vermiştim. O sırada aşağıdan zil çaldı.
-Hay sikeyim! Dedi Ateş kısık sesle fakat ben duymuştum.
Ateş üstümden kalkarak aşağıya indi.
Bende arkasından kalkmaya çalıştım fakat izin vermedi.
Biraz geçtikten sonra odanın kapısı açıldı. İçeriye Ateş ve genç bir erkek girdi.
-Geçmiş olsun Deniz.
-Ateş kim bu?
-Ben kendimi tanıtmayı unuttum, Burak ben.
Demek Burak buydu. Telefondaki Burak.
-Memnun oldum. Dedim samimi bir şekilde Ateş rahatsız olmuştu.
-Bende. Dedi Burak.
-Ateş, Burak neden geldi?
-Senin yanından ayrılamam Deniz. Burak'la evde çalışacağım.
-Ben iyiyim, gitseydin.
-Olmaz. Dedi ve odadan çıktı.
Burak odada kalmıştı bana birşey söyleyecekti ki Ateş içeriden bağırınca gitmek zorunda kaldı. Bende kapıya arkamı döndüm ve uyudum daha doğrusu uyumaya çalışmıştım ve uyumuştum.

Gözlerimi açtığımda başımın ağrısı azda olsa azalmıştı. Yerimden kalkmaya çalıştığımds belimdeki eller beni daha da kendine çekti. Boynumda nefes hissediyordum. Ateş yanıma gelmis ve uyumuştu. Ona doğru dönmeye çalıştım fakat izin vermedi.
-Ateş..
-Hmm. Demişti sadece uyuyordu.
-Bırakır mısın beni?
Uykulu bir şekilde konuştu.
-Hayır bırakamam. Dediği sırada belimi daha çok kavramıştı. Bu sırada Ateş'in telefonu çaldı. Numarayı hatırlıyor gibiydim. Fakat tam hatırlamıyordum. Ateş'in kollarından kurulduğumda telefonu açtım.
-Alo, Ateş. Evinin önündeyim kızımı getir bana.
Başım ağrımaya başlamıştı hemde çok.
-Ateş?
Bu sırada Ateş gözlerini açıp bana bakmıştı konuşacaktı ki elimle sus işareti yaptım. Telefonu hoparlöre aldım.
-Ateş, aşağıdayım kızımı getir!
-Ateş?
Başım çok kötü olmuştu telefonu kapattım.
Başım çok dönüyordu hemde çok.
Ateş yanıma geldi ve beni yatağa yatırdı. Hemen yataktan kalktı.
-Ateş! Onun yanına gitmiyorsun değil mi?
Sinirlenmiştim.
-Geleceğim Güzelim.
Dedi ve çıktı.
Çok vakit geçmeden odaya dönmüştü onunla konuşmayacaktım.
Odaya girdi.
-Güzelim?
-Niye gelmiş?
-Senin için.
-Sen ne dedin?
-Deniz burada değil dedim.
Gözlerim onun gözlerine baktı. Ve hemen ona doğru döndüm.
-Ateş.
-Efendim.
-Gidelim lütfen...

Selammm
Ateşle Deniz'in ilişkisini nasıl buluyorsunuz?
Biliyorum çok hızlı sevgili oldular ama belki bunda bir iş vardır.
7. Bölümü Ateş'in ağzından yapmayı düşünüyorum. Görüşmek üzereeee.

Düşman mıyız yoksa?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin