20. Bölüm

110 4 2
                                    


8 AY SONRA

Kapıyı açmıyordu. Kesin eve kız atmıştı. Biraz daha açmassa kıracaktım. Her yerim kandı. Biri beni görürse kesin ölürdüm.
Saçımdan ayakkabılarıma kadar kandı. Tabi bir gecede 4 insan öldürürsem olacağı bu. Kapıyı tam kıracakken açıldı.

"Ne yapıyorsun amına koyayım savaş mı çıktı?"

Güldüm.

"Doğruyu söyle Ömer eve kız attın değil mi? Hani nerede yengem?"

"Uyuyordum."

"Sen mi?"

"Ben senin gibi katil değilim canım."

Başladı yavşak.

"Bana iltifat etme demedim mi?"
İçeriye girdim Ömer de arkamdan geliyordu. "Dedin, ama ne yapayım."
"Nerde yengem? Beraber mi uyuyordunuz?"

"Deniz saçmalamayı kesecek misin?"

Kahkaha attım. Ömer ile uğraşmak hoşuma gidiyordu. "Benimde dalga geçmek hoşuma gidiyormuş demekki." Odama çıktım ve duşa girdim. Üstümdeki kanlardan kurtuldum. Kendime masaj bile yaptım.

Üstüme kısa kollu altıma da pijama şort giyip aşağı indim. Ömer dizi izliyordu. Beni görünce konuşmaya başladı. "Kaç kişiyi öldürdünüz seri katil hanım?"
"Öncelikle ben seri katil değilim. Cevabım 4." Gözleri fal taşı gibi açıldı. "Deniz? Ne oldu sana? Her gün en az 6 kişiyi öldürürdün. Hastaneye falan mı gitsek." Mutfağa girdim ve konuştum. "İyiyim ben. Kurbanlarım azdı diyelim."
Buzdolabını açıp meyve aldım. Armut ve Yeşil elma favori ikilim. Yeşil elmanın üstüne tuz zerptim. Ağzımın tadını biliyordum. Odaya girdim. Ömer dizi izliyordu.

"Ne bu?" Ben genelde televizyona bakmazdım.
"Dizi, tanıştırayım bu da Deniz."
Ne komik şakalar bunlar. Keşke Ömer'i de öldürsem. Diziyi durdurdu.

"Kalbin nasıl?" Bunu neden hatırlattı ki? "İyi. 8 ay geçti ağrımıyor."
"İnanayım mı?" Derin bir nefes aldım. "Ömer belanı sikmemi istemiyorsan sus." Önüne döndü ve diziyi açtı. Benimde telefonum çaldı. "Kim arıyor?" Dedi Ömer. "Enişten." Mutfağa yürümeye başladım. "Hangisi?" Diye bağırdı. Ayı.

"Alo, naber?" Hafif sesli bir şekilde gülümsedim.
"İyiyim Deniz, senden? Kalbin nasıl?"
"İyi, ağrımıyor artık. Sen neden aradın? Mezarlık işi mi?"
"Evet başında sürekli bir kız var gece, gündüz, öğlen. Bir türlü içindeki mankeni alamıyoruz."

O kız Defne olmalıydı.

"Sürekli mi orada?" Yüzümdeki gülümseme düştü. Sadece Defne'den haberim vardı. Diğerleri mezarıma gitmiyordu. Ateş bile.
"Evet sürekli birşeyler konuşuyor."
"Ona zarar vermeyin Hakan. Beni biliyorsun. Bende size zarar veririm."
Güldü.
"Değerli biri galiba."
"Çeneni sikeyim Hakan." Telefonu kapattım. Odaya döndüğümde Ömer yatıyordu. "Odan yetmedi galiba?" Tabiki onunla dalga geçecektim. "Yeni bir diziye başlayacağım. Sen uyuyacak mısın?" Kafamı hayır anlamında salladım. "Dışarıya çıkacağım biraz."
"Yine kimi öldürüyorsun?" Of Ömerle konuşan kafamı,
"Sadece çıkmak için Ömer." Sinirlendiğimi anladı ve önüne döndü ben ise odama çıkıp üstümü giyindim. Mini bir elbise giydim. Bizimkilere gittiğimiz Bara gidiyordum. Onlar gelmiyordu. Aşağı indim. "Çıkıyorum ben!" Diye bağırdım Ömer'e. "Tamam." Diye bağırdı Ömer. Diziye odaklanmıştı. Arabamım anahtarını alıp yola çıktım.

Düşman mıyız yoksa?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin