18. Bölüm

140 4 4
                                    

Ateş'in gözünden..

Ben en büyük hatayı daha önce yapmıştım. Fakat şuan beni daha da yıkan bir hata yaptım.

Ben, Deniz'i kaybettim.

Deniz bana onca şey dedikten sonra ben yine kendimi affettirmeye çalışmıştım. Ama Deniz beni dinlemeden gitmişti. Bu yaptığım hareketlerin bedelini en ağırından ödemeye başlamıştım. Deniz gittiğinden beri uçuruma bakıyordum. Ben olmasaydım Deniz şuan buradan atlamıştı. Ve dediği birşey vardı.

"Beni affetme, ölsen bile."

Bunu ne için demişti bende bilmiyorum. Bunu ne için demiş olabilirdi? Biri ona birşey mi yapmıştı. Deniz çok uzaklaşmış olamazdı. Arabama binip çok geçmeden ona yetişmiştim. Bir evin önünde durmuştu. Bende çok yaklaşmadan izlemeye başladım. Kapı açıldı. Karşımda gördüğüm şey ile şaşırdım.

Deniz bir erkeğin evine gitmişti.

Şuan kalkıp onu öldürmek istiyordum. Deniz içeri girmeden birşeyler söyledi. Sonra adamı ittirip içeri girdi. Her an herşeyi yapabilirdi. Bu gece buradan ayrılmayacaktım.

Telefonu alıp saate baktım bir saat olmuştu. Deniz hala evden çıkmamıştı. Belki artık beni gerçekten unutmuştu. Ama ben umudumu kaybetmeyecektim. Bir, iki dakika sonra kapı açıldı. Deniz elinde bavullar ile dışarı çıktı. Nereye gidecekti? Adam ile sarıldılar ve Deniz arabaya bindi. Bende onu takip etmeye başladım. Hızlı sürüyordu. İçmiş olabilirdi. Bu da Deniz için iyi olmazdı. Birden sağ yaptı ve durdu. Galiba alkollüydü. Uzun süre hareket etmedi araba. Sonra kapısı açıldı ve Deniz buraya doğru yürümeye başladı. Kapıma gelip camı tıklattı. Camı açtım.

"Beyefendi, beni takip etmeyiniz." Sesinden sarhoş olduğu çok belliydi. Ayakta bile duramıyordu. Deniz zaten ilk bardakta gidiyordu. "Pardon Hanfendi. Aynı yere gidiyoruz." Diye katıldım bende ona. Onun sarhoş halleri çok hoşuma gidiyordu. Fazla tatlı ve komik oluyordu.

Bu onu son görüşüm bile olabilirdi.

"Öyle miii? Nereye yolculuk?" Şuan onu arabama almamak için çok çaba sarf ediyordum. Onu yolun ortasında bırakmayacaktım. "Kalbinize." Dedim romantik bir sesle. "Kalbime mi? AAAA ORGAN MAFYASI VAR HELLPP." Organ Mafyası mı? New York'ta. Ah Deniz Ah. "Çok yanlış anladınız. Güzelsiniz manasında söylemek istedim." Güldü. "Biliyorum, dünyadaki en güzel kadın benim." Bende gülümsemesine karşılık güldüm. "Öylesiniz." Arka taraftan dolaşıp yanımdaki koltuğa geldi. "Oturabilir miyim? Size içimi dökeceğim." Ne? Deniz şuan ne yapmaya çalışıyor olabilir ki? "Buyrun." Kapıyı açtı ve oturdu.

"Siz hiç çok sevdiğiniz bir adam yüzünden çok sevdiğiniz insanları kaybettiniz mi?" O adam bendim. Çok sevdiği insanlar ise diğerleriydi. Ben Deniz'i baya yıkmıştım. "Ben çok sevdiğim bir kızı kaybettim."
Yüzüme baktı. "Neden?" Deniz sarhoşken beni tanımıyor muydu yani? Bu çok garipti. Yani Deniz'in sarhoşlukları iyi olmadığı için bunun ihtimali vardı. "Benim yüzümden sevdiği insanları kaybetti." Baş parmağı ile kendini gösterdi. "Bende o kızla aynı durumu yaşıyorum. Sen ne yaptın ona?" Deniz kendine gelebilirdi. Gelirse ne olabilirdi ki? "Asla yapmamam gereken şeyleri yaptım." Deniz eliyle midesini tuttu. " Midem bulanıyor." Arabadan indim ve Deniz'i de arabadan indirdim. Kusmaya başladı. Çok içmiş olmalıydı. Bende saçlarını tutarak daha rahatlamasını sağlıyordum. Arkasını döndü ve yüzüme baktı.

Düşman mıyız yoksa?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin