Üzüldüğümde yanımda olan insanlar vardı. Ya da bir tane insan. Şimdi ise üzüldüğümde tek başıma üzülmek zorundayım. Beni çok insan bıraktı. Ben bunlara rağmen ayaktayım. Ama galiba yıkıldım. Galiba değil gerçekten yıkıldım. Ya da ben öyle düşünüyorum. Hiçbirşey beni kolay kolay üzemezdi. Ama Defne gittiğinden beri herşey beni üzüyor gibiydi. Gibisi yok baya üzüyordu. Şu hayatta iki seçeneğim vardı. Ya yıkılacaktım ya da herşeye rağmen ayakta duracaktım. İkinci seçenek benim için fazla zor olsa da yapacaktım. Ben Deniz'im. Ben herşeye rağmen ayakta olacak olan o Deniz'im. Ben yıkılmayacağım, üzülmeyeceğim. Şu hayatta fazla üzüldüm fazla yıkıldım. Ama artık öyle olmayacağım. Artık kimsenin karşısında eski Deniz olmayacak.
Ateşin yanından ayrıldım. Sadece Ateş'in yanından ayrılmadım tamamen Muğla'dan ayrıldım. Telefondaki kadın neler söylemişti aklımdan çıkmıyordu. Ateş böyle birşey yapabilir miydi? Şuan tek istediğim şey bunun cevabını öğrenmek. Evime geldim. Heryeri kilitledim ve perdelerimi kapattım. Elbise giyip dışarı çıktım. Bar'a gidecektim. Bu bar'a ne zaman üzülsem Defne'yle gelirdim. Ama şimdi tek gideceğim. Bar'a geldiğimde içeride tanıdığım çok kişi vardı. Asena, Senem, Tarık, Buğra, Arif, Ela. İçlerinde gelmeyenler de vardı. Koray, Oğuz, Cansu ve Enes gelmemişti. Ben ne zaman üzülsem bu insanların yanına gelirdim. Hepsi Defne ve benim arkadaşımdı. Senem beni fark etti. "Deniz! Hoşgeldin." Yanlarına geçtim ve herkese sarıldım. "Defne gitmiş baya üzüldük." Bunu söyleyen Tarık'tı tarık Defne'yi baya seviyordu. "Sana noldu güzelim. Gözlerinden anlarım. Gözlerin kızarmış" Ela. Benim her sorunumu gözlerimden anlayan o kız. "Söyle bakalım neyin var?" Asena da benim herşeyimi bilmesede sürekli yanımda olan bir kızdı. Konuşmaya başladım. "Ben galiba paramparça oldum." Geldiler ve hepsi bana sarıldı. Ağlayacaktım. Bu benim son ağlamam olacaktı. "Kuzum benim." Buğra küçükken kız kardeşini kaybetmişti. Beni kız kardeşi gibi görüyordu. Hepsi benden ayrılınca Arif kolumdan tuttu. "Seni biraz mutlu edelim." Beni sahneye çıkardı. Ama hiç dans edecek halim yoktu. Bu sırada Emir Can İğrekten gönül davası çalmaya başladı. Herkes yanıma geldi. Birbirimize sarıldık.
"Bizim şarkımız. Üzüldüğümüzde hep bunu dinlerdik."
O kısım gelince hep beraber şarkıyı söylemeye başladık.
Canım yandı. Camı açtım. Dumanımdan haberin olmadı..
Kravatlı birkaç isyan astım duvarına uzatmadım.
Daha fazla bağırmaya çalıştık. Herkes yanımdaydı. İşte o gün bugündü. Deniz'in tekrar doğduğu gün. Deniz'in bir daha asla yıkılmayacağı gün.
Bir gönül davası anlatsam ağlarsın,
Şişelere deniz koy gemiler batsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman mıyız yoksa?
Romantizm/TAMAMLANDI/ O benim düşmanımdı, Ateş Saykulla... Fakat ben onun için hiçbir zaman düşman değildim.. ''' Yazacağım kitapta +13 sahneler, küfür olacak rahatsız olanlar lütfen o sahneleri geçsin. ...