Selam selam bugününün ikinci bölümündeyiz. Şimdi yeni bölüm için keyifli okumalar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Kapıyı çalmamla Felix'in kapıyı açıp boğar gibi sarılması bir olmuştu. Kollarımı ona sardım ama nefes alamıyordum.
"Lix... Sanırım ölüyorum..." Diye mırıldandım zorla. Geri çekilip omuzlarımdan sarsmaya başladı.
"Nasıl yaparsın böyle bir şeyi sen kedi! Aklımı çıkardın haberin var mı!?"
"Şuan haberim oldu... Ama izin verirsen içeri geçme niyetindeyim." Omuzlarımdan ittirerek beni içeri çekmişti Tae ise ne olduğunu anlamayan bakışlarla bize bakıyordu." Camın önündeki koltuğa oturup bacaklarımı kendime çektim.
Kendini belli eden bir ağrım vardı ama belli etmek istemiyordum. Yerimde biraz büzülüp koltuğun en kenarına oturdum. Ama Tae elinde ağrı kesici ile gelmişti.
"Bir işe yaramazki..." Diye mırıldandım.
"İç sen yine de." Dedi sadece. Başımı sallayıp ilacı aldım ve suyla beraber mideme yolladım.
Yanıma oturup yorgun bedenimi kendine yasladı. Başımı omzuna koydum. Lix le Min-Gyu'da karşımızda oturuyordu.
"İyi arkadaş oldunuz siz ayrı gayrı kalmıyorsunuz hiç." Dedim gülerek.
"Ne alaka kedi!" Omzumu silktim.
"Hiç." Deyip telefonu alıp Chan'i aramaya başladım. İkinci çalışta telefon açılmıştı.
"Yoongi!?"
"Benim Chan..."
"Nerdesin sen bir haftadır?"
"Anlatcam... Benim eve gelin..." Dedim kısaca.
"Bir şey mi oldu? Sana bir şey mi yaptılar?"
"Hayır Chan anlatmam gerekenler var. Bekliyorum." Deyip telefonu kapattım.
"Geliyorlar mı?" Başımı salladım.
"Geliyorlar. Ama nasıl bir tepki verecekler işte onu kestiremiyorum." Dedim durgun bir sesle.
"Çok tepki vereceklerini sanmıyorum. Sonuçta sende öğreneli bir hafta falan oluyor... Yani umarım öyledir. Değil mi?"
Başımı salladım.
"Evet bir hafta oldu... Ama işte Chan'in sağı solu belli olmuyor." Omzunu silkti.
"Seni öylece silip atamaz. En azından bir süre başkanın kulağına gitmezine izin vermez." Alt dudağıma işkence etmeye başlayarak bir kez daha başımı salladım.
"Öyle... Haklısın." Dememle kapı çalmıştı. Doğrulup ayağa kalktım ve kapıyı açtım.
Chanle diğerleri aynı anda üstüme atlayınca dengemi sağlamak için duvardan destek almış sonra onlara karşılık vermiştim. Ama boğuluyordum.
"Bugün beni boğmaya yemin mi ettiniz kurban olayım bir durun!" Diye isyan ettim boğuk bir sesle.
"Kes sesini öldün sandık haberin var mı!?"
"Az çok tahmin ediyorum ama çekilmezseniz anlatacaklarımı anlatamadan diğer tarafı boylayacağım. Arkadaşlarını katleden grup diye haberlere çıkarsınız sonra!" Dedim gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Save Me | TaeGi
VampirgeschichtenGölgeler ışığın çocuğudur. Ancak benim tanıdığım bir gölge varki ışığın çocuğu olduğunu unutanlardan varlığını ne olduğunu umursamayan tehlike ile bütünleşmiş bir beden. Geceleri gölgeler yapay ışıklarla oluşurken o gecenin gölgesi. Karanlıkta orta...