Kayıp Cesetler ☯︎

114 12 3
                                    

İlk bölümden herkese selamlar millet. Aslında uzun zamandır hesap sahibi olarak hiçbir kurguyu vesaire yazamadım. Ki zaten birçok kurguyu da sildim. Dilerim yeni kurgularda tekrar beraber buluşuruz. Şimdi iyi okumalar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Herkesin derin bir uykuda olduğu saatlerde biz ne mi yapıyorduk? İşlenmiş yeni bir cinayeti çözmek üzere cinayet mahalline gidiyorduk.

Saat gece üç sularıydı ve emniyetten yakın arkadaşım,abim, komiser Baek aramıştı. Ormanı güçlü ışıklarla aydınlatarak çembere almışlardı.

Ceset ise yerde yatıyordu. Genç bir kızdı ölen. Daha doğrusu öldürülen beden. Uzun kahkulleri gözlerini tamamen kapatmıştı. Uzaktan incelemeyi kesip polis şeridini geçip cesetin yanına eğildim.

Omuzla boyun girintisinin olduğu aradan ısırılmıştı. Ve daha önce gördüğümüz hiçbir gruba ait değildi. Isırık izleri fazlasıyla düzgündü. Zarar verme parçalama amacı güdülmemişti.

"Ne düşünüyorsun Yoon?" Bakışlarımı cesetten çekip Chan'e çevirdim. Tuhaftı ama hiçbir şey düşünmüyordum.

"Sence fazla tuhaf değil mi Chan? Zarar verme amacı güdülmemiş. Isırık izleri düzgün. Parçalama belirtisi yok." Dedim sakin kalmaya çalışarak.

"Haklısın. Daha önce karşılaştığımız hiçbir grupla örtüşmüyor." Dedi o da benim kadar şoktaydı ama benim aksime gizleme belirtisi göstermiyor açıkça belli ediyordu.

"Bir şey daha var ama bu nasıl bir sonuç doğurur emin değilim." Diyerek araya girdi Baekhyun.

"Sıkıntı ne Baek?" Derin bir nefes alıp ağır ağır ağır dışarı bıraktı.

"Geçen gün getirdiğiniz ceset... Dün gece morgta kaybolmuş. Kamera görüntüsü hiçbir şey yok. Sanki buhar olup uçmuş." Şoku gizleyemeden Chan'e döndüm. Bu nasıl olabilirdi. Mümkün değildi ölmüştü o.

"Bu nasıl mümkün olabilir Baek. Daha öncesinde önlem almanızı söylemiştik." Ağır ağır başını salladı. Ancak başka bir şey vardı.

"Morg görevlisi o gece hep oradaydı Chan. Adam bir dakika uyumadı çünkü bende yanındaydım. Yerinden kalkmadı. Kalktığında da lavaboya gitti ben durdum orda. Tek bir hareket dahi olmadı kimse gelmedi gitmedi.

Bende yerimden kalkmadim hiç. Dondurucuyu açtığımızda ceset yoktu. Işınlanmış gibiydi."

Bu olaylara anlam verememeye başlamıştık. Üçüncü kez aynı durum oluyordu. Ve üçünde de ceset olduğu yerde kalboluyordu. Elimle alnımı ovuşturdum sakince sonra geri Baekhyun'a döndüm.

"Tamam Baek anlaşılan birileri bizle oyun oynuyor. Bu cesetinde kaybolmayacağından emin olun yeter." Dedim.

Sakince başını salladı. Bizde işleri bitirip gerekli raporları tutup kaldığımız eve döndük.

Araştırma işlerine yarın tesiste bakacaktık bu nedenle dordumuz odalarımıza geçip biraz olsa dinlenmek adına uykumuza bıraktığımız yerden devam ettik.

Sabah bizimkilerden biraz önce uyanıp emniyete Baekhyun'un yanına gittim. Gece boyunca onlar çalışmıştı. Ve otopsi raporunun çıkmış olması gerekiyordu.

Yol üstündeki pastaneden sıcak poğaça alıp doğruca emniyete geçtim cinayet masasına çıkıp Baekhyun'un odasına geçtim.

"Günaydın hyung." Dedim gülümseyerek.

"Oğlum uyusuna biraz. Sabahın köründe kim dürttü de uyanıp geldin buraya." Omzumu silktim.

Save Me | TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin