Gizemli Mektubun Sahibi ☯

63 9 1
                                    

Selam millet yeni bölüm ve ben. Keyifli okumalar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ertesi güne ruh gibi başlamış olmam yetmiyormuş gibi şuan Felix ben ve HyunJin mecburi olarak okula gelmiştik. Öğlen arasına girdiğimizde aklıma spor salonunda basket oynarken unuttuğum bandanam gelmişti.

"Siz yemeğinize devam edin ben hemen döncem." Deyip ayağa fırlayıp bahçeye çıktım ordan kapalı spor salonuna geçtim. Ancak tuhaf bir şey vardı.

Biri burda basketbol oynuyordu. Topun sesini takip ederek sahaya geçtiğimde ufak çaplı bir şok yaşamıştım. Bu çocuğu daha önce burda görmediğime emindim.

Ama fazlasıyla iyi oynuyordu basketbolu. Hareketleri hızlı ve atikti. Tıpkı abim gibiydi. Fakat abim bu çocuktan biraz daha yavaştı.

"Oynamayı sever misin?" Yutkunarak derin sesin sahibine baktım. Tanrım nasıl dalmışsam onun da bana baktığını fark etmemiştim.

Toparlanarak karşımdaki esmer tenli kahve saçlı ve benimki kadar koyu siyah renge sahip gözleri olan bedene baktım. Boynuna beyazlı siyahlı bir fular bağlamıştı ve kırmızı gül motifi islenmişti siyah rengin üstüne. Öncelikle başımı salladım sonra boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Severim." Diye mırıldandım sonra gözüme çarpan beyaz siyah bandanamı hızlıca aldım. Ve cümlemi tamamladım.

"Aslında bandanamı almaya gelmiştim. Seni bölmek istemem." Dedim. O ise parlak dişlerini göstererek kare şeklinde gülümsedi. Gülüşü niye böyle iç ısıtıcıydı.

Tanrım o insan olamayacak kadar mükemmeldi ayrıca.

"Sorun değil. Bölmemiştin." Dedi. Ağır ağır başımı salladım.

"Yenisin sanırım. Ben Min Yoongi... Daha önce seni burda görmediğime eminim." Dedim kaşlarımı çatarak. Yüzü yüzüme biraz olsun yaklaştı ve soğuk iç gıdıklayan sesiyle tek bir şey söyledi.

"Kim Taehyung ve aslına bakarsan ben buralarda baya eskiyim."

Kaşlarım mümkünmüş gibi biraz daha çatıldı ama bir şey söylemedim.

"Ben artık gideyim." Deyip hızla ordan ayrıldım ama arkamdan derinden gelen kıkırtı sesini duymuştum.

Göğüs kafesimi hızla döven kalbime küfür savurup tuvalete gittim. Yüzüm kızarmıştı hızlı hızlı soluyordum. Anlamsız bir şekilde bileğimdeki yazı sızlıyordu.

Soğuk suyla yüzümü yıkayıp aynadaki yansımama baktım. Neydi şimdi girdiğim bu haller neyin nesiydi bilmiyorum ama bildiğim şeyse kesinlile burdan olmadığı ve yalan söylediğiydi.

Daha fazla kötü kokan bu ortamda durmayarak çıkıp tekrar bizimkilerin yanına geçtim. Chan grup lideriydi ve onla bazen çatışma halinde olurduk. Ama Felix ve HyunJin ile öyle değildik daha yakındık birbirimize. Ki grubun en küçükleri bizdik. Üçümzde henüz 20 yaşındaydık.

"Sonunda alt tarafı bir bandana almaya gittin nerde kaldın?"

"Aramam gerekti HyunJin ve garip bir şey oldu..." Dedim derin bir nefes alarak. Kaşları çatılmış gelecek olacak tehlikeye hazırlanıyordu sanki.

"Spor salonunda garip biri vardı... Daha önce burda olmadığına adım gibi eminim hemde."

"Nasıl biriymiş bu?"

"Esmer tenli... Boynuna fular takmıştı ve kahve saçları vardı." Kaşları mümkünmüş gibi biraz daha çatıldı.

"Yok bende görmedim." Dedi düşünceli bir sesle. Kalbim yine göğsümü hızla dövmeye başlamıştı. Kimdi bu adam.

Save Me | TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin