Evet yine ben ve yeni bölümden selam millet. Dilerim beğenirsiniz bu bölümü de. Medyadaki şarkıyla okuyun lütfen.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Arkamdaki duvar ayın cılız ışığında ürkütücü bir şekilde parlayan kan kırmızısı grafiti ile yazılmış Save Me yazılmış olan duvardı.
Kırmızı renk daha önce hiç bu denli tüylerimi diken diken etmemişti. Gözlerimi zorlukla kapatıp birkaç saniye sonra geri açtım ve ona baktım.
"Ne demek istiyorsun sen?" Dedim sesimi normal tonda tutmaya çalışarak. O alaycı sırıtışı tekrar yer edindi dudaklarında.
"Kaderin o iki kelimeye bağlı avcı ya o iki kelimeyi başın beladayken söylersin hayatın kurtulur. Ya da söylemez ölürsün... Bu kadar."
Alayla istemsizce kahkaha attım. Gerçekten ciddi miydi bu herif.
"Beni kaçırdığın yetmedi... bu karanlığa hapsettin üstüne sana korktuğumu söylediğim hâlde bana
'karanlıktan korkuyorsan karanlık ol. Korktuğun ne varsa ona dönüş.' Deyip siktirolup gittin. Şimdide kalkmış bana bunu mu diyorsun!?
Beni hapsettiğin bu sikik yerden çıkarmıyorsunki başım belaya girsin!"
Sert ve fazlasıyla soğuk sesime herhangi bir tepki vermedi. En az benim kadar ifadesiz bakan gözleri yüzümü turladı.
"Haddini aşmaman gerektiğini de öğreteceğim sana avcı." Dedi ve önümden çekilip odadan çıktı. Bense arkasından öylece bakmakla yetindim... Beni hem kendi karanlığına hemde beni benim karanlığıma hapsetmişti.
Karambolde kalmış gibiydim. Öylesine boş hissediyordum ki ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim. Bana yaklaştığında anormal tepkiler veren bedenime mi şaşırmalıydım yoksa çoklu kişilik bozukluğu olan biri gibi davranan ona mı?
Issız bir köşenin başındaydım ve ışığımı Gölge söndürmüştü. Benim karanlığımda kendini gizlemiş ve ışıklarımı tekrar yakma izin vermemişti. Kendiyle beraber beni koskaca bir karanlığa hapsetmişti.
Sırtımı duvara sürterek yere oturdum. Başımı duvara yasladım bacaklarımı kendime çektim ve yoğun düşünceler arasında yorgunlukla kapanan gözlerim beni bu duvarın dibinde derin bir uykuya itmişti.
☯
Gözüme işleyen güneşle uyanmıştım. İlk başta ne olduğunu nerde olduğumu anlamasamda sonradan anlamıştım. Işığın girmeye tenezzül etmediği ve duvarın dibinde uyuduğum odada değildim.
Odam değişmişti ve yattığım yatak fazlasıyla rahattı ki dengesiz bir şekilde buraya yayılarak kendimi uyanmış bulmam bunu kanıtlıylordu.
Bu gece kabus görmemiştim. Rüya bile görmemiştim fazlasıyla derin bir şekilde uyumuştum sadece. Genleşerek yerimde doğruldum. Ellerim bağlı değildi.
Garip duruma anlam veremeden kabardığını ve dağıldığını hissettiğim saçlarımı biraz daha dağıtarak odanın içindeki banyoya gittim. Saçımdaki beyazlıklar griye dönüşerek siyahlıkların arasına yayılmıştı ve bu görüntü bir kez daha korkmama neden olmuştu.
Bu nasıl oluyordu. Neden böyle oluyordu bir türlü anlam veremiyordum. Sakinleşmek adına yüzüme soğuk suyu çarpıp elimle kabaran saçlarımı düzene soktum.
Geri odaya döndüm kapalı duran kapının kitli olduğunu varsaydığım kapı zorluk çıkarmadan açıldığında bir kez şok dalgası bedenime yayılmıştı aşağıdan ise garip bir şekilde yemek kokusu geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Save Me | TaeGi
مصاص دماءGölgeler ışığın çocuğudur. Ancak benim tanıdığım bir gölge varki ışığın çocuğu olduğunu unutanlardan varlığını ne olduğunu umursamayan tehlike ile bütünleşmiş bir beden. Geceleri gölgeler yapay ışıklarla oluşurken o gecenin gölgesi. Karanlıkta orta...