Selamm🤍
Kitaba geçmeden önce size bir şeylerden bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu benim ilk kitabım arkadaşlar, yanlışlarım olabilir. Mazur görün;)
Fakat asıl söylemek istediğim şey bu değil. Lütfen, kitabımı sadece okuyarak geçmeyin. Yıldızları parlatmayı unutmayın. Bu beni mutlu ediyor ve daha da çok motive olmamı sağlıyor. Hayalet olarak kalmayın, sizde bana katılın.
Hepinizi çok seviyorum, iyi okumalar.
☯
"Yaraların izleri olurdu, lanetlerin ölüleri ve yalanlarınsa bedelleri."
☆゚.*・。゚
Bir kaç saat önce.
Miriam
Evimde, kocaman kanepemde bacaklarımı uzatarak yatarken, elimde mısırım ve kolamla en sevdiğim film olan "Hızlı ve Öfkeliye" yeniden başlayacağım zaman birisi gelip bana zihnimin bir kaç saniyeliğine beni terkedeceğini ve tek bir lafla dışarı fırlıyacağımı söyleseydi, ona inanmazdım.
Eh, pekte haksız sayılmazdım.
Fakat üzerime siyah ceketimi geçirirken, inanmamış birisine azıcık bile olsun benzemiyordum.
Bugün günlerden cumartesi olduğu için her zaman yaptığım gibi pofuduk pijamalarımı giymiştim ve kendime en sevdiğim, belki de elli defa bitirdiğim bir filmi bir daha izlemek üzereyken bulmuştum. Fakat bütün hayallerim bilincimin bir kaç saniyeliğine bu dünyadan uzaklaşmasıyla yok olmuştu. Evet, biliyorum saçma geliyor ama işte, ayakkabılarımı giyinip evin kapısından dışarı çıkmıştım bile.
Rüyamda, hayal dünyamda, yada artık her neredeysem orada, sarı saçlı bir adam vardı. Saçları gibi olan, daha önce hiç bir insanda görmediğim gözlere sahipti. Güneşi koymuştu sanki gözlerine. Uzundu, iriydi ama rahatsız edici olacak kadar da değildi. Her şey, her şeyi o kadar mükemmeldi ki bir insan olmadığı her hâlinden belliydi. Ona tam da ne saçmaladığını ve burada neler olduğunu sormak üzereyken bana evimin aşağısında beni beklediğini ve dilersem onun yanına gelip arkadaşım Estella'ya yardım edebileceğimi söylemişti.
Annem, şeker veren kişilere kanmamam konusunda beni uyarmıştı.
Fakat, Tanrım, bu adam bana bir şekerden çok daha fazlasını teklif ediyordu. Üzgünüm anne!
Zaten arkadaşımın adını duyduğum an bende şalterler atmıştı. Onun başına bir şey gelmesi isteyebileceğim son şey bile değildi.
Hızlıca asansörde bindim ve sıfıra bastım. Asansörde ayaklarımla ritim tutarken yabancının kim olabileceğini düşündüm. Tanıdık birisi değildi, zaten büyük ihtimalle bir insan da değildi. Her zaman büyülü şeylere inanan birisi olarak, bu bana pekte imkansız gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAH TANRILARI
FantasiaTanrı, insanlara huzurlu olmaları için yedi şeyi emretti: Alçakgönülü, cömertliği, şefkati, sabrı, ölçülüyü, çalışkanlığı ve sevinci. Tanrı insanların hepsini temiz yaratmaya söz verdi ve ancak, dünyada kendilerinin bu yedi şeyi yaparlarsa kirlenec...