13. Bölüm

7 3 0
                                    

Hepinize merhabalar. Yeni bölüm sizlerle. iyi okumalar;)
.
.
.

Mine

Uyandığımda başımda bekleyen Sare ve Derin'i gördüm. Yatakta doğruldum ve onlara bakarak"Kızlar sizin ne işiniz var burada?" Ikiside endişeli görünüyordu. Olanları tugay anlatmış olmalıydı. Sare"Iyi misin?" Sorusuna başımı salladım.

"Merak etmeyin iyiyim, biraz hırpalandım o kadar. Size Tugay mi anlattı?" Ikiside kafasını salladığında Derin "Evet o anlattı. Hayır aklım almıyor Simon nasıl böyle birşey yaptı?" Dudaklarımı büzüp "Bende bilmiyorum." Sare merakla "Sen baştan anlat bakayım şunu?" Olanları anlatmaya başladım.

Anlattıktan sonra onlara bakıp "Tugay nerede peki?" Sare cevapladığında "Simon'u bulmuşlar, onun icabına bakmaya gitti, seni de bize emanet etti." telaşlandığımda komidinin üzerinden telefonumu alıp tugayı aradım. Bir süre çaldıktan sonra kimse açmadı. Birkaç kez daha aradığında açan olamamıştı.

Bir kere daha arayacak iken Sare "Mine, yeter artık, belli ki işi var, bitince sana dönecektir." Endişeleniyordum. Simon umrumda bile değildi ama Tugay umrumdaydı.

Yatakatan kalana kadar bir ağrı hissetmez iken kalkmamla kaburgalarmın sızladığını hissettim. Agzimdan minik bir inleme çıktığında ikiside ayaklanarak yanıma geldiler."Kızım sen farkında değil misin, dayak yedin sen, yat hemen ayaklanma."

Kafamı salladigimda "Tugay'a ulaşmalıyım, bir delilik yapmamalı." Beni oturtmaya çalışırlar iken "Tugay aklı başında biri, ne yapıp yapmayacağını bilir, endişelenme sen." Geri yatağa uzanmak zorunda kalmıştım.

Birkaç saat sonra kapı açılmış içeriye Tugay girmişti. Hemen ayağa kalkıp yanına doğru gittiğimde "Tugay, nerdesin sen, niye benim telefonun açılmıyor?" Deniz ve Atlasta içeriye girdiklerinde Tugay "Güzelim, anlatacağım her şeyi, sen otur bi önce şuraya." Geri yatağa oturdum.

Ona dönüp "Anlat, dinliyorum." Derin bir nefes alıp " Simon'u merak ediyorsan durumu ağır, o hak ettiğini yaşayacak. Şu Antalya'daki otelleri de halletmek üzereyiz. Boşver sen bunları da sen nasılsın, ağrın var mı?" Gözlerime bakarken " O benim umrumda bile değil ne yaparsan yap, benim umrumda olan sensin." Elleriyle yüzümü avuçladığında "Sen beni mi merak ettin papatyam, sen iyiysen bende iyiyim." Vücudum hâlâ sızlıyordu.

"Sen iyi misin?" Sorusuna "Biraz daha ağrım var ama geçer, hangisi geçmedi ki." Alnını alnıma dayadı."O zaman ben sana çorba yapayım sonra da ağrı kesici içersin."

Deniz homurdandiginda "abicim yeter ya biz çıkalım da siz işinize bakın." Sare hisinla ona döndüğünde "Deniz sus istersen." Deniz ona baktığında "Birşey demedim ki ay yüzlüm."Sare gözlerini devirdiğinde Derin "Biz gidelim artık yarın sabah yine geliriz." Hepsi onu onayladığında odamdan çıkıp gittiler.

Yarım saatin ardından Tugay elinde tepsi ile yanıma geldi. Yanıma gelip oturduğunda tavuk suyuna çorba yaptığını gördüm. "Bunu sen mi yaptın?" Kafasını salladığında "Evet ama biraz kopya çekmiş olabilirim." Kaşığı eline aldığında "Ben kendim yiyebilirim." Kaşığı bırakmayarak "olmaz sen hastasın, ben yediririm sana." Çorbadan bir kaşık aldığında biraz üfledi sonrasında kaşığı ağzıma soktu. Vay be tadı guzeldi. Ne yalan söyleyeyim böyle birşey beklememiştim.

Heycanla "Eee nasıl olmuş?" Biraz düşünür gibi yaptığımda yüzümü buruşturup "Yok güzel olmamış." Yüzü düştüğünde bir kaşıkta kendi baktı. "Ee bu güzel sen niye beğenmedin ki?" Güldüğümde "Çünkü güzel değil mükemmel olmuş, hatta yediğim en iyi çorba olabilir." Rahatladığında "Bi an beğenmedin zannettim." Çorbanın hepsini içtikten sonra ilacımı da aldım.

İntikam Anlaşması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin