Yeni bölüm gecikti. Kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın;)
.
.
.Tugayla göz göze geldik. Gitmemi istemiyormuş gibi kafasını salladı. Annem ona bakıp "Sadece konuşacağız." Tugay'ın sert bakışları anneme döndü. "Sana sormadım." Bana döndü. "Konuşmak istiyor musun?" Aslında ne konuşacağını merak etmiyor değildim.
Belki de özür dileyecekti bunca yıl yaptıkları için. Konuşmalıydık. Bir kere gözlerimi kırptım. Tugay anladı. Sare ve Derin endişeli bir şekilde bana bakıyorlardı. Sorun yok derecesinde onlara bakıp annemin arkasından dışarı çıktım.
Annem hiçbir zaman ihtişamından ödün vermezdi. Yine öyleydi. Üzerinde beyaz marka bir bluz ve altında siyah bir pantalon ve yine o da markaydı. Bunca yıla rağmen fit bir vücuda sahipti. Her zaman yediklerine dikkat ederdi. Dışardaki banka oturduktan sonra ona bakıp "Benimle ne konuşacaksın?" elimi tuttu.
Annem ilk kez elimi tutmuştu. Küçükken bile bir kez olsun elimden tutmayan kadın elimi tutuyordu. Gözlerimi ellerinden ayıramazken "Baban gittikten sonra ev çok yalnızlaştı. Ablan da gitti." Gülümsedi. "Anlayacağın evde yalnız kaldım." Kafamı salladım. "Sana bir soru soracağım. Ama dürüst olmanı istiyorum."
"Sorabilirsin." Bir eli saçıma gittiğinde okşamaya başladı. Ben buna alışık değildim. Annem bir kez bile saçımı okşamaz iken şimdi okşuyordu.
Bir gün ablamın yaptığı yaramazlık benim üzerime kalmıştı. Daha çok annem ablama vurmak istemediği için beni suçlu bulmuştu. O gün saçımı öyle bir çekmişti ki yukarıya kadar yerde sürüklenmiştim. Beni odaya bir eşyaymışım gibi fırlattığında saçımın bir kısmı elinde kalmıştı. Sonra iğrenerek üzerime atmıştı saçlarımı.
"Babanı... O piç mi öldürdü?" Ve yine aynı şey. Ben ne bekliyordum ki zaten. Bir çıkar uğruna yapıyordu her şeyi. Elini sertçe iktirdim. "Sen bunu mu soracaktın?" Kaşları çatıldı. Az önceki halinden eser kalmadı. "O piçi mi savunacaksın?"
"Bende sandım ki..."
"Ne sandın seni seveceğimi falan mı?" Gözlerim doldu. "O mu yaptı? Babanı o mu öldürdü?" Bağırarak "Yeter! O hiçbir şey yapmadı. O adam da benim babam değil. O adam bana neler yaptı, haberin var mı?" Burnunu kıvırdı.
Elini kaldırıp bana tokat atacak iken irkilerek geriye çekildim. O anda bana vuracak olan elini biri tuttu. Kimin tuttuğuna baktığımda bu kişi Tugay'dı. "Sen ona vuramazsın." Geriye sertçe itekledi. Gözlerim dolu bir şekilde Tugay'a bakarken "Sen... ağlayacak mısın?" Kafasını salladı. "Buna izin veremem." Anneme döndü.
"Ne söyledin ona? Ne söyledin de gözleri doldu! Söylesene!" Sare ve Derin yanıma geldi. "İyi misin? O kadın ne söyledi sana?" Birşey söylemedim. Tugay çok sinirliydi. Kolunu tuttum. Bana dönüp baktı. "Tugay yapma. Gidelim... Lütfen." Gözlerimin içine baktı.
Sonra anneme döndü. "Bir daha onu rahatsız edersen sonuçları ağır olur. Anlıyor musun?" Korumalar da gelmişti. Tugay onları umursamadan bana döndü. Elimi tutup beni arabaya doğru yönlendirdi. Sare, Deniz'in arabasına doğru, Derin de Atlas'ın arabasına doğru yürüdüler.
Arabaya bindikten sonra Tugay "O kadın sana ne sordu?" Ona baktım. "Benim ilk defa elimi tuttu. İlk defa saçımı okşadı. Ben sandım ki benden özür dileyecek. Ama onun umrunda bile değilim. Eskisi gibi." Gözümdeki yaşlar daha fazla tutunamayıp yere düştüler. Tugay beni küçük bir çocuk gibi kucağına çekti.
"Sevgisiz büyümek bir çocuk için çok zor. Seni anlayamıyorum. Bunun için özür dilerim. Ama sana ben sevgimi veriyorum. Sana hissettirmeye çalışıyorum sevgimi." Onu seven bir ailesi vardı. Dediği gibi beni anlayamazdı. Yaşadıklarımı, bir kere bile sevilmemeyi, başının bir kere bile okşanmamasını anlayamazdı. Onu bunun için suçlayamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Anlaşması
Teen FictionAilesi tarafından hiç sevilmeyen bir kadın ve ona başından beri aşık olan adamin, kadının ailesinden intikam almak için anlaşması. Kitapta +18 ve sizi kötü etkileyebilecek şeyler mevcuttur.