19. Bölüm

7 3 0
                                    

Yeni bölüm sizlerle. Iyi okumalar umarım beğenirsiniz ;)
.
.
.

Bu da neydi böyle. Tugaya dönüp "Gidelim." Arkamı dönüp gidecek iken  Emir arkamızdan koştu. "Mine nereye gidiyorsun?" Tugay önüme geçip "Sanane lan siktir git ne bok yiyorsan ye." Elimi tutup oradan ayrılırken "Mine ben yanlış birşey mi yaptım?" Yüzüne baktım. Tugay "Sen halâ mı konuşuyorsun?" Tugay'ın elini sıktığımda bana baktı.

"Tugay lütfen gidelim." Babamın bize yaklaştığını gördüm. "Kızım nereye daha yeni geldiniz?" Nefretle yüzüne baktım. Şu an değil Mine, sakın ol şu an değil. "Kızım deme bana. Senin gibi biri benim babam olamaz." Geriye dönüp arabaya doğru yürürken "Sare'ye selam söyle." Bu sabrımı taşıran son nokta idi. Ona doğru yürüyüp sert bir yumruk attım.

Yana doğru savruldu. Herkes bize dönerken "Sakın onun adını ağzına alma sakın!" Ağzındaki kanı tükürüp gülerek bana baktı. Yanıma gelen adamları durdurdu. Tugay yanımda belirir iken  "Bu sen istedin. Sana benimle uğraşma dedim." Işaret parmağımı ona doğru savurdum. "Bana yaptıklarını geçtim ama o kıza yaptıklarının hesabını soracağım." Arabaya bindikten sonra oradan uzaklaştık.

Elimle şakaklarımı ovarken "Nasıl her yerden çıkabiliyor bu adam?" Tugay kafasını salladı. O da çok sinirliydi ama sakin kalmaya çalışıyordu. "Bilmiyorum. Sen Cenkle konuş. Bu olay haberlere çıkmasın." Telefonumdan Cenk'e mesaj attım.

Eve geldiğimizde kendimi koltuğa bıraktım. Kafamı bıçak sokuyorlardı sanki. Tugay yanima gelip " başın çok mu ağrıyor." Kafamı salladım. "Böyle olmaz ki, hadi kalk doktora gidelim." Ne kadar itiraz etsem de sonunda kabul etmek zorunda kaldım.

Hastaneye geldikten sonra sıramızı almış bekliyorduk. Içeriye girdiğimizde doktor kan tahlili istedi. Kan verdikten sonra sonuçları almak için tekrardan doktorun odasına girdik. Doktor "Sonuçların temiz. Bir sıkıntı gözükmüyor. Başının tam olarak neresi ağrıyor?" Kaşımın üzerini gösterdim. " Peki ağrı ne sıklıkla ağrıyor?"

"Genellikle sinirlendiğimde." Doktor kafasını sallayıp "Anladım. Migren olabilir. Ama onun kesin bir çözümü yok. Ağrımaması için sinir ve stresten uzak durmanızı tavsiye ederim." Çok mümkündü ya zaten. "Teşekkür ederim. Iyi günler." Odadan çıktıktan sonra "Sinirlenme diyor adam nasıl olcak çok merak ediyorum."

Tugay bana dönüp "Geçen tatile gittiğimizde iyi gelmişti. Bir daha mı gitsek acaba?" Dudaklarımı büzüp "bilmiyorum olabilir. Gelmişken Sare'nin yanına uğrayalım." Sare'nin odasına girdiğimizde doktor Sareyi kontrol ediyordu. Kapıyı geriye kapattım. Doktor çıktıktan sonra biz içeriye girdik. "Ne dedi doktor?" Yüzünde bir gülümseme vardı.

"Çıkış yapabilirmişiz." Bende gülümsediğimde "Çok güzel bir haber bu." Ona toparlanır iken yardım ettim. Sonrasında hastaneden çıkmış yapıp Sareyi evine getirmiştik. Derinler de gelmişti. Hep beraber kahve içerken "Bir kaç günlük bir tatile ne dersiniz?" Derin "Olabilir hem bize de iyi gelir." Diğerleri de onaylamıştı.

Derin "Peki nereye gideceğiz?" Dudaklarımı büzüp "Bilmiyorum beraber verelim kararı." Sare heycanla " Karadeniz'e ne dersiniz?" Hep gitmek istemiştim ama bir türlü fırsat bulup gidememiştim. "Harika olur." Tugaya dönüp "Gidebiliriz değil mi?" Gülümsedi. "Sen iste ben seni uzaya çıkarırım. Tabi ki de gideriz. Ulaşım bende siz valizlerinizi hazırlayın yeter."

Deniz alayla "Uzaya gidelim o zaman abicim ne yapacağız Karadeniz'de?" Gözlerimi ona çevirdim. Tugay "Sen değil güzelim isterse gideriz dedim." Kahkaha attım. Deniz "Öyle olsun bunu yazıyorum bir kenera." Sare ona dönüp "Lafın gelişi öyle söyledi Deniz. Gerçekten uzaya gidecek halimiz yok." Deniz gülümsedi. "O zaman hazırlıklara başlayalım."

İntikam Anlaşması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin