IX-RUH KAPANI

108 18 10
                                    

IX

RUH KAPANI

İyi okumalar Ay Işıkları!

Yıldıza dokunmayı unutmayın!


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🌙

Ruh Kapanı.

Karşımdaki adamın gözlerinin içine bakarken hissettiğim tek şey kapana kısılan ruhumun sancılarıydı.

"Seni kuca-" devamını getirmesin istedim. Dudaklarından başka biri çıkmasın istedim.

Kapana kısılan ruhum özgür kılınsın istedim.

Parmak uçlarımda yükselebildiğim kadar yükseldim ve dudaklarımı sertçe onun dudaklarına bastırdım.

Ruhumun kısıldığı kapan açıldı, özgür kaldım.

Dudaklarımın ucunda beni canlı tutan tüm uzuvlarım vardı sanki.

Kalbim, ruhum.

Ruhum ikimizin arasında can çekişiyordu. Dudaklarının arasından ona sızıyordu.

İki dudağım arasındaki dolgun dudağına yavaşça dişlerimi sürttüğümde beni parmak uçlarımın çektiği ızdıraptan kurtarmak ister gibi belimden tuttu ve kucağına aldı, bacaklarımı hızlıca beline doladım.

Sırtım soğuk dolaba yaslanırken öpüşmemiz hız kaybetmeden devam ediyordu.

Ama yanlış anladığı konuyu düzeltmem lazımdı. Kendimi geri çektim, öpüşmemiz bölündü. Kaşları o kadar ani bir refleksle çatıldı ki bunu onun isteyerek yapmadığına emindim.

"Senden önce kimse olmadı." dedim nefes nefese. "Kimseye göz ucuyla bile bakmadım."

Bu sefer hızlıca dudaklarıma yapışan oydu.

Benim öpüşüm de fazlasıyla tutkuluydu ancak onunkinin yanında hiçbir şeydi. Dudaklarımız yıllardır kavuşamamanın hasretini gideriyor gibi birbirlerini ezerken ellerimiz de hiç sakin değildi.

Dudaklarımız arada bir ayrılıyordu ve dudakları çeneme ve boynuma kayıyordu. Bu da öpüşmemizi daha tutkulu kılıyordu. Burnunu boynuma gömüp derince kokumu içine çekti. "Kokun, Afra. Kokun en sağlıklı adamı bile deli eder. Kokun beni yoluna köpek eder." dedi zevkten uyuşmuş bir ses tonuyla.

BEYDORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin