BEYDORA

VIII-İNTİKAM

VII

İNTİKAM

🌙

İyi okumalar Ay Işıkları!!

Sayfamızın aydınlanması için yıldıza basmayı unutmayınn.

Bölümün sonlarına doğru Bora'nın ağzından bir yer var arkadaşlar, demedi demeyin fena bir yer.

🌝

Elimdeki metni baştan okurken bir kuaför de saçlarıma maşa yapıyordu. Maske ve kamuflajdan dolayı yüzün gözükmeyecek ki?

İçimdeki çok konuşan şey bile bu durumu anlamıştı ama Tetikçi anlamıyordu malesef.

Şey mi? Peki...

"Ay yeter be kaç defa okudun şu kağıdı! İlkokulda öğretmenler gününe şiir okutmak için seçilen çocuklar gibisin vallahi dur artık!" dedi Tetikçi, elinde makyaj çantası ile yanıma gelirken.

"Lan deli uzaklaş makyaj falan yapmayacağım!" dedim. Normalde makyaj yapmayı, özellikle eyeliner çekmeyi çok severdim ancak maskenin altında zaten gözükmeyecekti, bir manası yoktu.

"Ya tamam! O zaman sadece göz makyajı?" dediğinde başımı salladım ve elinden maskarayı, eyelinerı ten rengimden birkaç ton koyu olan, buğday tonlarındaki göz kalemini aldım. Saçlarım yapılırken Tomris'e gözlerimle küçük aynayı işaret ettim, söylene söylene yerinden kalkıp bana aynayı uzattı.

Seviyordum bu kızı.

Aynaya bakarak göz makyajımı yapmaya başladım.

Rimel ve göz kalemini halledip eyelinere geçtiğim sırada içeriyi silah sesleri doldurdu.

"Söyleyin atışı yayına ertelesinler, göz korkuturuz." dedim Tetikçi'ye.

Biz nerede miydik?

Beykoz'daki Adora Silah Fabrikası'nda.

23 katlı fabrikanın dışında boydan boya bir pankart asılıydı, üstünde intikam yazan.

Pankartın hemen altında ise 19 yazıyordu.

Dudağımı ısırdım ve eyeliner çekmeye çalışmaya devam ettim. Şu bir haftada makyaj yapmayı unutmuştum resmen.

Yine de kusursuz ve sade bir göz makyajı yapıp saçlarımın da hazırlanmasıyla birlikte yerimden kalktım ve odanın içinde bulunan küçük odaya gittim. Bu odada kamuflajlarım ve kıyafetlerim bulunuyordu.

Kamuflajımı özenle giydikten sonra saçlarımı alttan topuz yaptım, maskemi ve miğferimi de taktım ve boy aynasından kendimi süzdüm. Kusursuzdum.

Maskemden gözüken sert bakışlı gözlerim ve keskin kavisli kaşlarımla olduğumdan da sert bir görüntü yaratıyordum.

Kendimi izlemeyi bırakıp odadan çıktım ve Tomris'i de peşime takarak asansöre ilerledik. Zemin kata indiğimizde giriş kısmındaki deri koltuklarda üç devin oturduğunu gördüm.