Gökbörü Ⅲ

133 14 21
                                    

🌕⭐

Gökbörü Timi

Ⅲ. ASKER

ZEYNEP EYLEM AKSOY

21 Ocak 2018-Manisa, Kula.

Hava soğuk, yollar buz, her yer sisti Manisa'da. Göz gözü görmüyor tabiri tam da bu hava için kullanılmış gibiydi. Fırat Akyüz kızıyla birkaç saat önce konuşmanın huzuruyla birlikte balkonda oturuyor, kendi yetiştirdiği ağaçtan topladığı bir elmayı yavaşça ısırıyordu. Kucağındaki kedisinin başını okşadı. "Sen de özledin değil mi ablayı? Güzel Ceylan'ım benim." dedi. Kedinin adı Ceylan'dı. Aynı kızına benzetirdi bu güzel kediyi. Kızının saçları gibi siyaha çalan tüyleri vardı. Kızının ceylan gözüne benzeyen iri iri gözleri vardı bu kedinin de. Çok severdi kedisi Ceylan'ı. Kızına sarılır gibi sarılırdı bu kediye.

Karısı Semiha balkona çıktı. "Üşümen mi bu soğukta? Sobayı yaktım, üstüne de kestane diziverdim. Gel ye." dedi.

Fırat dilini damağına vurdu. "Hiç canım istemez kestaneyi. Kızım buz gibi dağlarda yatariken ısınmayı da içim çekmez. İyiyim ben gülüm."

Semiha kocasının yanındaki koltuğa yavaşça yerleşti. "Yüreğim ağzımda atıyor. Her telefon çaldığında içim cız ediveriyor Fırat. Gönlüm razı değil Zeynep'imin uzaklarda durmasından." dedi gözleri hafifçe dolarken.

"Kimin gönlü razı olur ki yavrusunu dağlara göndermekten gülüm? Bizim evladımız cesur doğdu, güçlü yetişti, kahraman olarak göçecek bu dünyadan."

"Deme len öyle, göçmesin kara kuzum dünyadan." dedi Semiha, gözyaşlarını avcuna silerken. "Nasıl yaşarım ben onsuz? Rabbim benim canımdan alsın, yavruma versin." dedi.

Ceylan, Fırat'ın kucağında huzursuzca kıpırdandı. Ardından yerinden kalktı ve balkondan bahçeye geçiş sağlayan merdivenlerden hızlıca indi, bahçenin içinde gözden kayboldu. Semiha ve Fırat dakikalarca orada, o soğukta oturdular, sisin ardında kalan dağları seyrettiler. İkisinin de içinde bir ateş yanmıştı, soğuğu hissettirmeyecek cinsten.

Bu atmosferi bozan bir telefon sesi oldu. Semiha yerinden kalkarak içerideki telefonunu almaya gitti, Fırat öylece bekledi balkonda. O telefonun ardında uğursuz bir şey olduğunu hissetti. Elindeki yarım elmaya baktı, içi hiçbir şey istemiyordu. Midesine taş oturmuştu sanki.

Kızını özlemişti, Zeynep'inin cennet kokusunu özlemişti. Bir ah çekti, derince bir nefes verdi.

Ardından karısının ağıt dolu sesini duydu. "Fırat!" diye bağırdı karısı. "Fırat yetiş!" Elindeki yarım elmayı bahçeye fırlatıp hızlıca içeri koştu Fırat. Karısını dizlerinin üstüne çökmüş, acı içinde bağırırken buldu, karşısında açık olan televizyonda dönen haber Fırat'ın sendelemesine neden oldu. Haberlerde Kars'ta olan büyük bir patlamanın haberi vardı. Kızının görevde olduğu bölgede.

Süslü bir kadın "Henüz ölü veya yaralı sayısı hakkında bir bilgi veremiyoruz. Ekipler bölgeye destek sağlıyor." Fırat ayakta duramadı, karısının yanına, dizlerinin üstüne çöktü. Kalbine giren bir ağrıyla derince kızının adını inledi. Tüm mahalle bu acı inleyişe şahit oldu.

BEYDORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin