İyi okumalar.
Oylamayı unutmayın!
...

"İnsan yorula yorula yürür,
kırıla kırıla büyür."19 YIL SONRA
2 OCAK 2024
Aynanın karşısına geçmiş uzun kumral saçlarımı tarıyor, bir yandan da Ocak ayının bana kazandırdığı, kaybettirdiği ve kaybettireceklerini düşünüyordum.
Bu 19 yıl içinde neler mi oldu? Büyüdüm, evet büyüdüm ama hissettiğim sadece fiziksel bir büyümeydi. Ruhum acılarım ile keskinleşti, koruma çemberi kurdu ama bu çember içimdeki büyümemiş çocuk bir daha düşmesin diye kuruldu.
Bir daha düşemezdim, eğer düşersem toparlanabilir miyim bilmiyorum.
Yetimhaneye gitmeden önce Yakup amcamın bana verdiği telefon ile bir süre konuşmuştuk, sıklıkla olmasa da haftada bir veya iki kere arıyorlardı. Hep "Ben aramadan arama bir tanem, tamam mı?" Diyordu Gülay teyzem, nedenini bilmiyordum.
Hala da bilmiyorum.
Çünkü konuşmalarımız 8 ay sonra kesilmişti, benim yetimhaneye gelmemden 3 hafta sonra kasabadan taşındıklarını öğrenmiştim. Gülay teyzem ve Batur ile sesli, görüntülü konuşmadan başka yüz yüze gelmemiştik ama Yunus ve Yakup amcam bazen ziyaretlerime geliyorlardı.
Bu 19 yıl bana abi, kardeş, aile ve en büyük hayalimi vermişti. Evet aile, ben yıllar sonra hiç tatmadığım aile duygusunu tatmıştım.
Ben asker olmuştum, Üsteğmen Sena Kara. Ailem ise Batak Timi...
GEÇMİŞ ZAMAN
Yıllarca umduğum , bunun için ailem dediğim insanların yanında bile kaçıp gittiğim ve yanlız kalacağımı bile bile yetimhanede yaşamayı göze aldığım hayalim gerçekleşmişti.
Ben asker olmuştum.
Kazandığımı öğrendiğimde mutluluktan deliler gibi ağlamıştım ve şuan nerede miydim? Hakkari otogarında, Gültekin amcamın görev yaptığı yere gidiyordum -Sena asker olmaya kabul edilmeden 1 yıl önce tayini çıktı- , Mardin'e.
"Mardin yolcusu kalmasın!" Diyen adamın sesi ile elime valizim ve küçük çantamı alıp araca doğru ilerledim. Bavulu düzgün bir şekilde yerine yerleştirip, oturacağım koltuğu bulup yerime yerleştim.
Araç beş dakika sonra hareketlendi ve yola koyuldu, ben hayallerden hayallere atlarken yol geçip gitmişti.
Saatler geçmişti ve ben Mardin'e ayak basmıştım, bavulumu alıp çıkışa doğru ilerledim ve önüme asker üniformalı bir adam çıktı.
"Merhabalar, Sena Kara değil mi?" Dedi , benden yaşta büyük gözüken esmer adam.
"Evet, benim. Siz kimsiniz?" Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDIMDAKİ GERÇEKLER
Science-FictionAylar önce "Geç kaldınız!" diyerek ağlıyordu kız , yere çökmüş başı eğik bir şekilde. Şimdi ise oğlan aynı şekilde yere çökmüştü, başı utançtan yere eğikti "Daha fazla geç kalmak istemiyorum..." diyordu. Yıllar önce yapılan bir hata, kızın geçmişini...