"Korn ve Riya defalarca böyle görüşmeye devam ederler. Her haftanın aynı gününü bir-birlerini tekrar görme umuduyla bekliyordular
Korn ve Riya zaman geçdikce bir birlerine karşı bir şeyler hiss etdiklerini anladılar
Bir sonraki sefer tekrar buluşacakları sırada Korn Riyaya, Riyada Korna açılmaya karar verir ve o gün gelip çatır
Korn ve Riya sessizce yerde oturmuş etrafı izliyordular. Sonunda Korn cesaretini toplayıp Riyaya doğru yüzünü çevirir ve Riyaya "Riya sana bir şey söyliycem" der
Riyada yüzünü Korna çevir ve "Aslında benim de sana söylemek istediğim bir şey var" der
"Ama benim ki, çok önemli"
"Hayır benim ki daha önemli"
Riya ve Korn yine ilk buluşmalarında ki, gibi inadlaşıp kavga eden ikilinin kavgası Kornun "Senden çok hoşlanıyorum Korn" demesiyle durur
Riya bir süre konuşmadan Kornun gözlerine bakar ve sonra "Bende, bende senden çok hoşlaniyorum Korn" der
İkiside bu aşkın yanlış olduğunu biliyordular. Ama aşk bu. Kural tanımaz, mekan tanımaz,kişi tanımaz. En olmaz dediği kişiyi bile seve bilir bir canlı
"Bu yanlış biliyorum.Ama kendime engel olamıyorum. Seni sevmekden kendimi alıkoyamıyorum"
"Korn peki biz napıcaz? İkimizde düşman gezegenlerdeniz ve kime söylesekde bizi dışlayacaklardır. Hatta zindana bile ata bilir o element yöneticileri bizi"
Korn düşünmeye başlar ve sonunda ne yapıcaklarına karar verir
Korn Riyanın ellerini tutar ve "Riya" der
"Efendim Korn"
"Riya benimle kaça bildiğin yere kadar kaçarmısın?"
Riya umutsuz bir şekilde Korna bakıyordu
"Ne diyorsun, benimle kaçarmısın?"
"1898 ci yılda olan olayı unutmuş olamazsım. Bir rüzgar ve bir kasırganın aşkının sonunu biliyorsun"
"Evet biliyorum"
"Korkmuyormusun?"
"Sen varken, hayır...Şimdi sen bana cevap ver. Benimle kaça bildiğin yere kadar kaçarmısın?"
Riya Kornun gözlerine gülümseyerek bakarak "Kaçarım" diye cevap verdi
İkili bir süre bu konu hakkında konuşdukdan sonra eve son kez ailelerini görmeye giderler
Korn tüm gününü babası Kasum , abisi Kans, Kansın eşi Keriya ve daha 11 ay önce doğmuş olan yeğeni Kasanla ile geçirir. Aynı şekilde Riyada tüm gününü babası Rüzos, ablası Rani, Raninin eşi Riyal ve daha 8 ay önce doğan yeğeni Rüzi ile geçirir
Yarın olmuş ve kaçma zamanı gelmişdir. Korn son kez abisi, yengesi ve en sonda yeğeniyle vedalaşıp evden gizlice çıkar. Aynı şekilde Rüzide ablası, eniştesi ve en sonda yeğeniyle vedalaşıp evden gizlice çıkar
Her ikisi babalarına haber vermemişdiler. Çünki biliyorlardı ki, eğer babalarına söylerlerse babaları onlara engel olucak, onların gitmesine izin vermiycekdiler
Haksız da değildiler. Ömürlerinin sonuna kadar zindanda yaşamak gibi bir ceza vardı. Eğer ortalıkda çocuk varsa da, onlarada görünen yol ölümdü
Bunları bile bile yinede aşkın peşine düşmek iyi bir seçimmiydi. Sonunda yakalanacaklarını bile-bile
Aşk denilen şey insanlar bir yana kalsın, tüm canlıları hipnotize edip etkisi altına alıyor ve tüm kuralları yıkdırıyor aşık olan kişiye
Aşk güzeldir, sevdiğin kişiyle yaşadığın zaman. Ama eğer ortada engel varsa mutluluk aşkla bile kurtulamıya biliyor
Dünyada o kadar çok istemeye-istemeye sevdiğinden ayrılıp, başka biriyle evlenmek zorunda olan var ki
Aşk hakkında dünyada ki, bir insan şair olan Özdemir Asafdan bir kuple okumak istiyorum "Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin. Kocaman denizlerde, ender bir bulut gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür. Bir ağlatır, bir güldürür. Sen hem bir hastalık, hemde bir sağlık gibisin."
Aşk hakkında bu kadar güzel sözcükler yazan insan şairide anmış olduk. Dilerim ki her aşk güzel ve mutlu bir şekilde sonsuzluğa doğru gider"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldırımın efsanesi
Fantasiaİnsan olmak neydi? İnsan olmak iyi olmakdı. İnsan olmak yardım eli uzatmakdı. İnsan olmak sırtını sana yaslayan kişiye sonsuz güven verip, o güvenin yıkılmasına izin vermemekdi. İnsan olmak ve dahalarıydı. Ama zaman geçdikce, insanlar çok değişmişdi...