22

1 1 0
                                    

Sabah saat 08:00 da cep saatimin alarmı çalar

Rüzgarların cep saatleri normal insanların cep saatleriyle kıyasla daha teknolojikdi. Rüzgarların cep saatleri bir çok özelliğe sahipdi. Mesela, ayarlanan saatde uyandıra bilir, aynı akıllı telefonda olduğu gibi birileriyle konuşula bilir ve bir çok ihtiyacım olan şeyi oradan bula bilirdim

Uyandığımda, alarmımı susdurmak için, komidinin üzerinde ki, cep saatimi alıp hemen alarmı kapatırım. Sonra yatakdan kalarım ve banyoya giderim. Ellerimi ve yüzümü yıkayıp banyodan çıkarım ve odaya geri dönerim

Üzerimi düşünce yeteneğimle değiştiririm. Sonrada Meriçe bakmak için odadan çıkıp salona giderim. Salona girdiğimde, Meriçin hala da uyuduğunu görürüm ve Meriçi uyandırmamak için ses etmeden hemen ağır adımlarla salondan çıkarım. Koridordayken aklıma Meriçin bir insan olduğu ve insanlarında kahvaltı etdiği gelir ve bu yüzden hemen mutfağa giderim

"Daha önce hiç kahvaltı yapmadığım için kahvaltı nasıl hazırlanır hiç bilmiyorum. "Ama internetden Türk kahvaltısında nelerin olduğuna baka bilirim"

Hemen cep saatimden Türk kahvaltısını araşdırmaya başladım ve bulduğumda hemen Türk kahvaltısını yapmaya başladım

İlk kez yapmama rağmen tarife bir-bire uymuşdum ve yapdiğım her şeyde çok güzel görünüyordu

Kahvaltı masasını hazırlamayı bitirdiğimde cep saatimden saate bakdım ve "Saat 09:00. Aferin Sena" dedim

Sonra da Meriçi uyandırmak için salona gitdiğimde Meriçin zaten uyanık olduğunu gördüm. Meriç beni görünce hemen ayağa kalkdı ve benim yanıma geldi

Meriç gülümseyerek "Günaydın Sena" dedi

Bende gülümseyerek "Günaydın Meriç" dedim

"Çok güzel kokular geliyor"

"Şey, evet ben kahvaltı hazırladımda"

"Sen kahvaltı hazırlamayı biliyormuydun ki?"

"Öğrenmiş oldum"

"Öğrenmiş mi oldun?"

"Evet"

"Nasıl yani? İlk kezmi kahvaltı hazırladın?"

"Evet, ilk kez kahvaltı hazırladım. O yüzden, beğenmemezlik yapma sakın"

"Beğenmemezlik yaparsam kafamı kır"

"Yok ya, sadece kolunu kırsam yeter bana"

"Sende ne meraklıymışsın bu kol kırmaya"

"Meraklıyımdır"

"Belli"

"Hadi gel, kahvaltını yap"

"Şey, önce ben bir lavaboya gitsem"

"Tabi olur"

Ben Meriçe banyonun yerini tarif ederim

Meriç "Teşekkür ederim" diyerek lavaboya gider

Ben matfuğa döndüğümde bir süre sonra Meriç de mutfağa geldi

"Sen ne yapdın böyle?"

"Ne yapmışım ki? Yoksa, kötümü olmuş?"

Meriç gülümseyerek "Ne kötüsü be? Harika olmuş" dedi

Ben kaşlarımı çatarak "İlk başda söylesene sen şunu" dedim

"O zaman senin o komik yüz ifadeni göremezdim ama"

"Tamam, tamam uzatmayalım. Hadi geç masaya"

Meriç ben lafımı bitirir-bitirmez hemen masaya geçdi ve oturdu

Yıldırımın efsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin