Ben Polis Rionun dediği şey karşısında şaşkınlığımı gizleyemiyordum
Polis Rioya verecek bir cevap bulamadığım için sadece susuyordum
"Eeeee ne diyorsun, benim sevgilim olurmusun?"
Ben suskunluğuma bir son verip Polis Rioya cevap vermeye karar verdim
"Bakın Polis Rio, benim öyle şeylerle işim olmaz. Aşk denilen şeyin ne kadar kötü bir şey olduğunu hatırlamak için 1898 ve 1998 olaylarını izleye bilirsiniz. Ayrıca, benim ölümcül hastalığa sahip olduğumu biliyorsunuz. O yüzden bu hisslerinizi bi kenara bırakın ve başka birinden hoşlanın lütfen"
"Bak ben senden hoşlanıyorum ve bundan vaz geçmeyede hiç niyyetim yok. Ölümcül hastalığın var diye, senden vaz geçicek değilim. Ben Polis Rio, siz Yunayı bu andan itibaren sevgilim olarak kabul ediyorum"
Polis Rio dediklerinde çok ciddi görünüyordu. Ama sadece benim onu koruduğum için böyle hiss etdiğini biliyordum ve o yüzden de onun hemen bu saçma duygularından kurtulmasını istiyordum
Ben kaşlarımı çatarak "Bakın Polis Rio, ben sizi kabul etmiyorum. Tamammı? Hemen, şimdi gidin burdan. Bana sakın bir daha yaklaşmayın. Bana özel güçlerimi kötüye kullandırtmayın. Ayrıca da görevinizden ziyade, yanıma sakın gelmeyin"
"Bu dediklerinizi kabul etmiyorum. Siz benim sevgilimsiniz ve şuan da sizin yanınızdan gitmeye hiç niyyetim yok"
Ben bir kaşımı kaldırarak "Öylemi?" diye sordum
"Öyle"
Ben kaldırdığım kaşımı hemen indiririm ve soğuk bir ifadeyle Polis Rioya bakarım
"Neden bana öyle bakıyorsunuz sevgilim Yuna?"
"Beni mecbur bırakıyorsunuz çünki Polis Rio"
"Neye mecbur bırakıyorum?"
Polis Rio lafını bitirir-bitirmez ortadan kaybolur
Ben boşluğa bakarak "Sizi özel güçlerimle kendimden uzaklaştırmaya" dedim
Rüzi bana "Yuna, senmi gönderdin Polis Rioyu?" diye sordu
"Evet"
"Peki nereye gönderdin?"
"Polis Rioyla ilk karşılaşdığımız yere, mahkeme salonuna ve uzun bir süre de benim yanıma yaklaşamiycak"
Buzena "Ya çocuğu neden gönderdin ki? Sadece senden hoşlandığını söyledi. Senden hoşlandığı için böyle bir şey yapman hiç doğru değildi" dedi
"Onun hissleri gerçek değildi. Gerçek olsaydı, ben bunu anlardım"
Reno lafı değiştirmek amacıyla "Eeeee Yuriyle anlaşa biliyormusunuz Yuna? diye sordu
"Hayır Reno. Yurinin beni sevip, istemediği çok belli. Beni sevmediğini laflarıyla da, davranışlarıyla da gayet güzel göstere biliyor"
Kasan bana "Boş ver Yuna. O bu yaşına kadar çok fazla ilgi gördü. O yüzden de, Yuriye göre, onun için kendinden daha harikası yok ve Yuri aklına ilk gelen şeyi söylemeye alışmış biri" dedi
"Biliyorum Yurinin özgüveni çok yüksek. Bu zamanda özgüven olmadan hiç bir şey elde edilmiyor"
Toprel bana "O zaman şimdi sen Rüzgar elementi okulunda okiycaksın değilmi?"diye sordu
Ben anlamayarak "Rüzgar elementi okulumu?" diye sordum
Ateo bana "Evet Rüzgar elementi okulu. İnsanlar gibi bizde okul okuyoruz. Ama tek fark var, biz 8 yıl okuyoruz" dedi
"Güzelmiş"
Sui bana "Peki Rüzgar elementi okulunda okiycakmısın?"
"Hayır okumiycam"
Rüzi bana "Neden peki kuzen?" diye sordu
"Çünki Rüzgar gezegenin de kalmayacağım için Rüzgar elementi okulunda da okumama gerek yok"
Kasan bana "Aaaaa doğru ya. Sen hemde benim gibi bir kasırgasın. Yani sen Kasırga gezegeninde yaşayıp, Kasırga elementi okulunda okuycaksın"
"Hayır ben Kasırga gezegeninde yaşayıp Kasırga elementi okulunda okumiycam
Bunu söylediğim de etrafı bir merak bürümüşdü. Hepsinin hangi gezegende kalıcağımı, hangi okula gidiceğimi merak etdiklerini biliyordum
Rüzi bana "Peki hangi gezegen de yaşiycaksın?" diye sordu
"Ben ne Rüzgar gezegenin de, ne de Kasırga gezegenin de yaşiycam. Ben 16 senedir yaşadığım gezegende, yani dünya da yaşiycam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldırımın efsanesi
Fantasíaİnsan olmak neydi? İnsan olmak iyi olmakdı. İnsan olmak yardım eli uzatmakdı. İnsan olmak sırtını sana yaslayan kişiye sonsuz güven verip, o güvenin yıkılmasına izin vermemekdi. İnsan olmak ve dahalarıydı. Ama zaman geçdikce, insanlar çok değişmişdi...