5.

21 3 1
                                    


Merhabaa :) okurken bana yorum bırakmayı unutmayın lütfen :). Keyifli okumalar...

Yayın: 8Nisan 2024

(1 Ay Sonra)

(3. Şahıs)

Düşman her zaman pusuda bekleyen sinsi bir hayvandır. En zayıf, en savunmasız anını kollar ve o anda sana saldırmaktan asla tereddüt etmez. Tunahan bunu en iyi bilen askerlerden biri iken sadece birkaç gün izin aldığında atmışlardı o pusuyu silah arkadaşına.

Şenol uzun zamandır peşinde olduğu kırmızı liste teröristlerinden biriydi. Oyun oynamayı seven, şiddetten ve işkenceden zevk alan canavarın tekiydi. Kerem'i de savunmasız olduğu bir anda kaçırmışlardı. Bunu öğrenir öğrenmez acil durum ilan edilmiş, Ankara'dan bir helikopterle Tarkan ile beraber acil dönüş yapmışlardı.

Şenol telefonda Tunahan ile görüşmüş ellerindeki Zerya isimli kadın teröristi serbest bırakmalarına karşılık Kerem'i canlı olarak bırakacaklarını söylemişti. Şaka yapmazdı. Blöf hiç yapmazdı. Dediğini yapar ve Zerya'yı vermezlerse, Kerem'i şehit ederlerdi. Tunahan bir arkadaşını daha kaybetmek istemiyordu. Gereken her şeyi yaptı. Komutanları ile karşı karşıya bile geldi. Neredeyse ceza alacaktı.

Yerlerini bilmiyorlardı. Bir istihbarat yoktu ve tekliflerini kabul etmekten başka çareleri yoktu. Zerya'yı anlaştıkları gibi serbest bıraktılar. Kerem'i bırakacakları yere ise tüm önlemleri alarak gittiler. Şenol sözünü tutmuştu. Kerem'i serbest bırakmıştı ama yanında bir intihar bombacısı ile birlikte buluşma yerlerine göndermişti. Bunu anlayan Kartal, konuşlandığı yerden hiç düşünmeden bastı tetiğe. Neyse ki kimse daha fazla zarar görmeden, Kerem'i almayı başarmışlardı.

Vücudunda yoğun bir enfeksiyon olan Kerem bir süredir hastanede gözetim altında tutuluyordu. Malesef tek kulağı ve bir parmağı artık yoktu. Buna rağmen üzgün oluşunu gizliyor, etrafına gülücükler saçarak arkadaşlarına enerji vermeye çalışıyordu. Bugün taburcu olacaktı. Elbette silah arkadaşları onu bu günde yalnız bırakmamıştı.

Hastanenin dar odasında tüm tim toplanmış, Kerem'in son değerlendirmesinin yapılmasını bekliyordu. Akın Yüzbaşı, ziyarete gelecek ardından çıkış yapılacaktı. Bu yüzden timin hepsi üzerlerinde üniforma ile hazır bekliyorlardı. Akın Yüzbaşı disiplinli ve sert bir adamdı. Binbaşı olmasına bir yıl kadar bir zaman kalmıştı.

"İşte öyle hemşire hanım. Gibbonlar, hayatları boyunca eşine sadık kalan nadir bir canlı türüdür. Öyle benzetirim ki hayat hikayemi bu kutsal canlılarla." Cihangir, Kerem'in tansiyonunu ölçen hemşirenin yanında dirseğini duvara, başını eline dayamış havalı bir şekilde sesini incelterek konuşuyor hemşireyi tavlamaya çalışıyordu.

Tunahan pencere kenarında kollarını birbirine dolamış, sırtını duvara yaslamıştı. Askerlerin sohbetini dinlerken karışmıyor, zevzekler diyerek içten içe gülüyordu.

"Bana ne beyefendi?"dedi hemşire artık dayanamayarak. "Napayım ben Gibbon Maymunlarının tek eşli acıklı hikayesini?"

Tansiyon aletini çıkartırken Kerem'e gülümsedi. "Tansiyonunuz normal. Birazdan doktor hanım gelip değerlerinizi de size yorumlayacak."

"Diyorum ki sadakat. Bir kadın için eşsiz bir nimet öyle değil mi?"diye devam etti Cihangir.

"Ben bir maymunum diyor hemşire hanım."diye gülerken araya girdi Ahmet. "Size talip bir maymun var. Hadi bugün de iyisiniz."diye devam edince yanındaki Kartal dirseği ile dürttü onu.

ALMİLA | Saklı SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin