ALMİLA | Saklı Sırlar

6.

Merhabalar :) Keyifli okumalar diliyorum bana yorum yapmayı unutmayın ve yıldıza basın lütfen. Basın lütfen. Basın basın tamam mı?? :))

•

Yayın Tarihi: 11Nisan 2024
...

(3. Şahıs)

Okulun etrafı hem askeri personellerle hem de özel harekat polisleri ile çevrilmişti. Durum tehlikeli olduğu ve içeride çok fazla rehine olduğu için birlikte çalışma emri gelmişti.  İki timinde liderlerine gelen bilgiler arasında bölgede yeni bir oluşum başladığı ve bu oluşumun dikkat çekmek ve ses duyurmak için sık sık eylem yapmayı planladığı vardı. Tunahan bu yeni oluşumun lider kadrosunda Şenol'un adının geçmesi ile daha da sinirlenmişti.

Şenol güvenilmez adamın tekiydi. Onun kimseyi düşündüğü, ya da hak savunduğu yoktu. Tek derdi bu bölgede söz sahibi olduğu bir yönetim şekliydi. Bu yönetimin başına da kendi adını yazdırmak içn etrafındakileri bile harcamaktan çekinmezdi.  Demek Zerya'yı istemesinin sebebi buydu. Bu yeni oluşum ile mutlaka bir ilişkisi vardı.

"Komutanım hepimiz yerlerimi aldık."diyen Tarkan'ın sesi doldu kulağına. "Özel harekatçı arkadaşlar da yerlerinde. Sizden gelecek emirleri bekliyoruz."

"Komutanım, aileleri durdurmak güçleşiyor. Burada desteğe ihtiyacımız var."diyen Merve'nin sesi duyuldu. Merve Alp Tim'inin arka yüzüydü. Görünmeyen kahramanıydı. Bilgisayar başında tüm dünyayı fethedebilecek bir zekaya sahipti.  Bu görevde ise sahaya inmesi gerekmişti.

"Destek yolda."dedi Tunahan. "Önceliğimiz kimseye bir zarar gelmemesi. Sizler de bu kimsenin içerisindesiniz. O yüzden herkes attığı adımı iki kere düşünsün. Anlaşıldı mı?"

Herkes anlaşıldı diye karşılık vermişti. Özel Harekat Tim Lideri Turan  ile bekledikleri bölgede içeriden bir telefon bekliyorlardı. Kurdukları ilk iletişimde iyi niyetlerinin göstergesi olarak üç çocuğu ve bir öğretmeni bırakacaklarını söylemişlerdi ancak geçen zamana rağmen kimse bırakılmamıştı.

Telefon çaldı. Hoporlöre alan Tunahan, Turan'a baktı.

"Söyle."dedi sertçe Tunahan.  İçeride Almila'nın da olduğunu düşünmemeye çalışsa da bir türlü aklından atamıyordu. Soğukkanlı olması ve sabırlı davranması tüm opersyonun ilerleyişi için önemliydi.

"Komutaaan!"dedi genizden çıkan kaba sesi ile karşıdaki terörist. "Sözünü tutmadın komutan."

"Üç çocuğu ve bir öğretmeni bırakacağız dedin."diye devam etti sesindeki sertliği ve öfkeyi daha da artırarak.

"Askerler ve polisler her yerde komutan. Sen bizi salak mı sandın?"

Dudaklarının arasından kısık bir küfür çıktı. Yumruk yaptığı elini daha da sıktı. "Şansını zorluyorsun Kara! Buradan leşin çıkar."

Kara lakaplı terörist güldü. "Bak, ben sabırlı bir adamımdır ha komutan. Beklerim. Hiç sıkılmam. Ama buradan bir leş çıkacaksa, sadece benim leşim olmadığından emin olmadan da ölmem ha."

"Leşini siktiğim!"diye araya girdi Turan. "Birinin burnu kanarsa o içerdekilerin, ölmen için acele etmeyiz anladın mı?"diye bağırdı.

İki tim lideri de sinirden ateş püskürüyordu.

"Madem iyi niyetimi göstermeme izin vermediniz bende ciddiyetimi göstereyim ha? Ne dersiniz?"

"Sakın!"dedi Tunahan sıktığı dişlerinin arasından. "Sakın!"demeye kalmadan arkadan çığlık sesleri duyuldu. Çocukların sesleri ağlamayla karışık kulaklarına çarparken sert bir demire döndü kalbi. Atmayı unuttu. İçini tamamen zehirli bir kin kapladı.