Keyifli okumalar börtü böcekler :)
•
Nasıl bir hayatım olacağına dair hiç düşünmemiştim. Anı yaşamayı, ideallerim için yol kat etmeyi severdim ama geleceğe yönelik nasıl bir hayatım olacağı konusunda fikirlerim hep eksikti. Sanki önümü göremiyormuşum gibi. Hayat her an sonlanabilirmiş gibi içinde bulunduğum zamanın tadını çıkarırdım.
Şimdi ise tam tersi bambaşka topraklarda bambaşka hayaller kurarken buluyordum kendimi. Babamı kalbimde daha da çok hissederek uyanıyordum sabahları. Onu büyüleyen şeyin ne olduğunu anlamış ve bende o büyünün etkisine kapılmıştım. Bu toprakların büyüsü. İnsan olmayı hatırlatan, sevgiyi kalbimizde yeşerten çocukların büyüsü.
Tunahan'la birlikte yirmi sekizinci evimizden de çıkmış yirmi dokuzuncusuna doğru ilerliyorduk. Üzerinde askeri üniformasıyla öyle ciddi ve kendinden emin duruyordu ki attığı her adımda sanki yer sallanıyordu. Mesleğinin hakkını veriyordu. İkna kabiliyeti inanılmazdı.
Girdiğimiz hiçbir evden olumsuz bir yanıtla ayrılmamıştık. Hepsi yarın çocuklarını okula göndereceklerini söylemişlerdi. Son bir öğrencim kalmıştı. Tunahan neredeyse bana hiç bırakmadan ailelerle konuşuyor onları çocuklarının güvenliği konusunda ikna ediyordu. Ben genelde onları ne kadar güzel yetiştireceğime dair sözler veriyordum. Okuyup kendi ayaklarının üzerinde dursunlar. Kimsenin kendilerini kullanmasına izin vermeyen sağlam duran bireyler olsunlar diye.
Sonuncu evin önüne geldiğimizde Tunahan hiç yorulmuş gibi görünmese de ben resmen bitmiştim. Dün de aynı aşamaları yaptığım için iki gün üst üste bana sanırım fazla gelmişti ama dik durmaya çalışıyordum.
"Leyla ile birlikte otuz kişiydi değil mi sınıfın? Sanırsam bu son evimiz."
"Evet. Bu son. Bitirelim ve sana yemek ısmarlayayım sevgili komutan."
Dudağı hafifçe yukarı kıvrıldı. Yeri izliyor bana bakmıyordu. "Maraz Tunahan'a ne oldu?" diye sordu genizden çıkan sert sesi ile.
"Bugün itibari ile o çocukluk anılarımda kaldı. Sen artık Komutan Tunahan'sın. Yeniden tanıştık, unuttun mu?"
"Unutmam mümkün mü, sevgili öğretmenim?" Yüzüme baktı. "Gülümsemeyi unutma. Bugünden sonra hep gülümsemelisin."
Nefes al Almila. Sakince geri ver. Bir daha al. Bir daha ver. Gözleri sana normal bir insan gözü gibi bakıyor. Abartma kendine gel. Nefes... Önemli.
"Bu işi de halledelim de. Beni bu eve almamışlardı bile."
Kaşları çatıldı Tunahan'ın. Bahçe kapısından içeri adımlarken durdu. "Neden?"
"Bilmiyorum. Kadın açtı kapıyı. Ardından bir adam bağırdı arkadan. Sonra kadı korkarak kapattı."diye devam ettim.
Dudaklarını birbirine bastırdı ve burnundan derin bir nefes verdi. Bir şeye tahammül etmeye çalışıyor gibi görünüyordu. "Bazen çok sinirime dokunabiliyorsun Al yanak."
Durduk yere ne olmuştu şimdi? Her şey yolunda giderken gene neye sinirlenmişti bu? Zaten kaşları çatık gezmekten kırışmaya başlayacaktı.
"Bana öyle gözlerini kırpıştırıp bakma. Tek başına bu kadar eve girmek ne demek? Ya birinde sana bir şey yapsalardı?"
Gözlerimi devirdim. Bende aynı onun gibi burnumdan derin bir nefes verdim. "Bu kadar ev gezdik şimdi bunun sırası mı?"
"Tam da sırası. Bak, içeride ki kim bilmiyoruz. Deli mi? Manyak mı? Ya seni eve alsa bir şey yapsalardı?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALMİLA | Saklı Sırlar
ActionAlmila, öğretmen babasını yıllar önce terör yüzünden kaybetmiştir. Babasının kendisine bıraktığı kitaplarla onun ışığında büyüyen Almila tıpkı babası gibi bir öğretmen olmuşken çalıştığı okuldan istifa etmek zorunda kalır ve atanarak Çukurca'ya yerl...