Episode 5 - Kıskançlık

363 93 51
                                    

yorum okumayı çok seviyorum hadi yorum yapın

🎃

Chaeryeong ile alışverişten döndüğümüzde Ryujin'in yurt binasının girişinde Jisu ile oturmuş gülüştüklerini görmüştüm. Onları öyle samimi görünce vücuduma yayılan sinir dalgalarına engel olamamıştım. Neden sinirlendiğimi bilmiyordum ama bu durum hiç hoşuma gitmemişti.

Chaeryeong'a bir şey demeden arkamda bırakarak hala gülmeye devam eden ikilinin yanına geldim. Büyük ihtimalle Chaeryeong odasına gidip tek başına vakit geçirecekti.

Ryujin ve Jisu ikilisininin yanına giderken dışarıdan bakılırsa sanki onları yatakta basmışım gibi tepki verdiğimin farkındaydım. Ryujin seviyor diye aldığım yeni çıkmış video oyununun olduğu poşeti birden ikisin arasına attım. Jisu korkarak geriye çekilmişti ama Ryujin tepki bile vermemişti. Buna daha sonra şaşıracaktım.

"Yeji-shi neden bu kadar sinirli bakıyorsun?"Jisu oturduğu banktan kalkıp elini omzuma koydu. Beni sakinleştirmeyi çalıştığını anladığımda omuzlarımı dikleştirip kendime çeki düzen verdim. Jisu ile bir sorunum yoktu lanet olsun ki Ryujin ile de sorunum yoktu ama sebepsizce ona sinirliydim.

Oflayarak Ryujin'in yanına oturdum. Benim oturuşuma aldırış etmemiş önüne fırlattığım poşeti açmaya çalışıyordu. Sinirle başka tarafa baktım, teşekkür bile etmiyordu bana. Kırılıyordum.

Jisu yanıma oturmak yerine Ryujin'in önündeki taşa oturduğunda yargılayıcı bakışlarımı ona çevirmiştim. Bu ikisinin yakın olması sinirlerimi bozuyordu. Mesela geceleri Ryujin odadan çıkıp Jisu ile Yuna'nın odasına gidiyordu. Onların kutu gibi odada ne yaptıklarını çok merak ediyordum ama bir türlü sormaya cesaret edememiştim. Buna hakkım yoktu çünkü onlar da bizim arkadaşımızdı.

"Yeni çıkan oyunlardan değil mi bu?" diye sordu elindeki oyunu sallıyordu. Gözleri ışıl ışıl olmuştu onu mutlu ettiğime sevinirken Jisu'ya dönüp oyunu gösterdiğinde birden huzursuzluk sarmıştı içimi.

"Evet, seni telefonda onlara bakarken görmüştüm alayım dedim." oturduğum banktan kalkarak yurt binasının girişine yöneldim. Bugün yapmam gereken tonlarca iş vardı fakat ben burada oturmuş kıskançlık krizleri geçiriyordum. Toparlanmam gerekiyordu.

Ben giderken ikisinin de umursamayışı kalbimi daha fazla kırmıştı. Bugün ya ben fazla duygusaldım ya da onlar fazla kırıcıydı, çözemiyordum bu durumu.

Koşarak odama çıktım aldığım diğer malzemeleri yatağıma attım. Ryujin'in yatağının yine her zamanki gibi dağınık olduğunu görünce gözlerimi devirerek onun yatağını düzenledim. Yastığının üzerinde kalan saç tellerini fark ettiğimde etrafa bakarak kontrol ettim. Yavaşça saç teline uzanarak ellerimin arasına aldım. 3 tane mavi kısa saç teli.

Kendi dolabıma giderek yıllardır sakladığım defterin sayfalarını açtım, ilk stajyerliğe başladığım gün bu defteri almıştım. Hâlâ benimleydi ve içinde anılarım doluydu.

Bir bant yardımıyla Ryujin'in saçını 3'e katlayarak defterin sayfasına yapıştırdım. Yapıştırdığım saç telinin altına tarihi not aldım. Bunu hep yapardım. Defterin sayfalarını çevirdim tüm sakinliğimle.
Sayfalarda hep Ryujin'in saç telleri doluydu. Kahverengi, pembe ve mavi. 3 yıldır aynı odada kaldığımızdan bu saçları almam zor olmamıştı çünkü Ryujin tıpkı bir kedi gibi saç tellerini yastığına döküyordu.

Defteri kapatarak kıyafetlerimin arasına sakladım. Kimsenin görmesini isteyeceğim bir defter değildi bu yüzden çok iyi şekilde saklamaya devam edecektim. Özellikle Ryujin'in bundan haberi olmaması gerekiyordu çünkü benim bir büyücü olduğumu düşünebilirdi. Evet onun hayal gücü hepimizden farklı çalışıyordu.

Debut ٭ RyejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin