Debut ٭ Ryeji

Episode 18 - İstediğin Ben Değilim

ryeji kiss isteyenler, bekleyenler el kaldırsın 🖐🏻
(çok beklersiniz 😸)

bölümü chase atlantic - into it dinleyerek yazdım ve ağladım sizde açıp öyle okuyun lütfen 🤧

🎃

Aldığımız dondurmalarla birlikte şirkete dönmüştük. Hepimiz yorgunluktan perişan olmuştuk. Lia bizi geride bırakıp odasına çıkıp uyumuştu. Yuna'nın enerjisi henüz bitmediği için bizim odamıza gelmişti. Chaeryeong'tan yurda geldik geleli haberim yoktu.

Yuna, Ryujin'in yatağına uzanmış telefonuyla ilgileniyordu. Ben de duş almak için kıyafetlerimi hazırlıyordum. Sanırım Ryujin'de duş alacaktı çünkü o da temiz kıyafetler alıp masanın üzerine koymuştu.

"Yeji unnie şuna bak çok güldüm." elindeki telefonu uzaktan bana tutarak gösterdi. Gösterdiği sırada kahkahasını tutmaya çalışıyordu. Videoyu göremesemde onun gülüşünün şekline güldüm. Bildiğin gözlerinden yaşlar akana kadar gülmüştü. Kesin yine kedi videolarından biriydi.

Bir keresinde Lia ile otururken bana Yuna'dan bahsetmişti. Onun her dakika yeni bir kedi videosu getirip kendisine gösterdiğini ve ardından katıla katıla güldüğünü söylemişti. Onu şimdi anlıyordum. Yuna tekrardan yatakta dahat pozisyonunu bulup uzandı ve telefonundan saçma videoları seyretmeye devam etti. Arada kıs kıs gülüyordu.

Banyoya girdiğimde Ryujin'in orada saçlarını taradığını gördüm. Arkamdan kapıyı kapattığımda aynadan bana tuhaf tuhaf baktı. Ne yapmaya çalıştığımı anlamak ister gibi bakıyordu hatta. Kapıya yaslanıp bir süre onu seyrettim, ellerim kapının kilidini yavaşça çevirmişti. Ryujin'in bakışları değişti, kapıyı kilitlediğimi duymuştu sanırım. Bunu neden yaptığımı ben de bilmiyordum.

"Kapıyı neden kilitledin?" diye sordu Ryujin tarağı lavabo mermerinin üzerine bıraktı ve vücudunu tamamen bana çevirdi. Bakışları benim kapıyı tutan ellerimdeydi.

"Banyo yapacaksın?" dedim. Zorlukla konuşmuştum, tahminen şu an aklım yerinde değildi. Biz duş alırken bile Kapıyı kilitlemeden girerdik banyoya. Kapıyı bırakarak ona doğru yürüdüğümde Ryujin'in omuzları kasılmıştı.

"Sen buradasın?" dedi Ryunin yutkunarak. Yutkunmuştu çünkü aramızda bir adım kalana kadar yakınına gelmiştim. Gülümsedim tüm içtenliğimle. Ellerimi kaldırıp sarı saçlarına dokundum, yumuşacık saçlar parmaklarımın arasından kayıp gidiyordu. Bu hissi sevdiğim için birkaç kere hareketimi devam ettirdim. Ryujin memnuniyetsiz ifadesiyle bana bakmaya devam ediyordu.

"Neden böyle garip davranıyorsun, sarhoş değilsin umarım." dedi beni koklamaya çalışarak. Ellerimle onun omuzlarından ittim. Kalçası lavabonun mermerine çarpmıştı. Ellerinin titrediğini gördüm gülümsedim, mermere sıkıca tutunuyordu.

"Hoşuma gidiyordur belki de." dedim iyice ona yaklaşarak. Ryujin'in bacağının biri ileride duruyordu, bacağımı aralayıp onun dizini bacak arama aldım. Vücudumu daha da yaklaştırdığımda göğüslerimiz birbirine çarpmıştı.

"Sen kesin sarhoşsun." dedi zorlukla. Heyecandan iki kelimeyi bir araya getirmekte bile zorluk çekiyordu. Başımı iki yana salladım, sarhoş değildim buna emindim. Artık duygularımı saklamaktan bıkmıştım, onunla bu denli yakın olmak nasıl hissettiriyordu merak etmiştim. Sanırım bayılacak gibiydim, Ryujin nefes aldıkça göğsü göğüslerime çarpıyordu. Üstelik bacağı benim bacaklarımın iç kısmına sürtünüyordu.

Ellerim karnına sürtünerek siyah üstünün eteklerine tutundu. Onu çıkarmak için kaldıracağım anda Ryujin ellerimi tutmuştu. "Yeji yapma." diye beni sertçe uyardı. Bu sefer unnie demediği için sevinmişim, unnie demesine hâlâ alışamamıştım çünkü.