Uyandığımda saat 12:45 'di mert erkenciydi kahvaltı kokusu burnuma kadar geliyordu ilk defa biri bana kahvaltı hazırlamıştı galiba.
Dün öğrendiğimiz şeylerden sonra altayla aramdaki ateş artık yoktu. Seviyordum ama bir suç gibiydi bu."Ya rüya uyan artık öğle oldu"
Söylenerek kalktım uyumak daha cazibeli duruyordu.
"Geldim ya tamam"
"Rüya bak senin için hamarat erkeğe döndüm ama merak etme hâlâ çapkınım."
Göz devirerek karşısına oturdum.
" Teşekkür ederim mert bu kahvaltı için "
"Ne teşekkürü rüya sen benim arkadaşımsın hatta akrabayız "
"İlk defa oluyor böyle bir durum ondan dolayı değişik hissettim annem bile kahvaltı hazırlamadı bana hep hazır yemekler en pahalı hazır yemekleri söylerdi bende yerdim eskiden bunu işte 18 yaşındayken çok iyi bulsam da şuan annemin kendi yaptığı yemekleri yemek isterdim.""Rüya sen şımarık değilsin, senin içinde bir çocuk var o çocuk kendi varlığını dile getirmek için bazen şımarıyor yoksa sen çok güzel bir insansın."
"Mert haklısın bunca yıl hep kendimi bir çocuk gibi görsem de insanlar şımarık kız sandı beni ama aslında şımarık değilim."
"Alışacaklar merak etme "
"Zaten insanın alışmadığı birşey yok mert"
Kahvaltı yaparken mert küçüklük anılarını anlatıyordu gerçekten gülmemek elde değildi.
"Rüya bir kere noldu biliyor musun?"
"Allah rızası için sus karnım ağrıyor gülmekten bayılacağım buraya "
"Tamam be bi izin vermedin anlatayım "
Gözlerine baktım ve yalan söylüyordu.
"Manyak mısın? 12. Sini anlatacaktın"
"Neyse güldürdük bi kere"
Göz devirerek asıl konuya giriş yaptım.
"Şu defneyi ne yapacağız?" Dünden sonra defneden de nefret ediyordum.
"Haa ben anlatmadım sana unutmuşum"
"Mert çatlatma anlat!"
"Tamam tamam iyi dinle beni "
Gözlerimi merte dikmiş diyeceklerini bekliyordum.
" Defne Altay'ın teyzesini işte çocuklarıdır, kocası, onları öldürmüş Altay 18 yaşındayken onları öldürmüş ama Altay bilmiyor abimin dediğine göre defne Altay 'ın teyzesinin kocası ile bir ilişkileri var , defne de kıskançlıktan onlar uyurken evlerini yakmış hepsi yangında ölmüş. O yüzden altay memleketine dönmüyormuş. "Gözlerim fal taşı gibi açıldı defne ne kadar haindi zaten hiç gözüm tutmadı baştan beri onu.
"Devamı?"
"İşte altayla aynı üniversiteyi kazanmış sonra okumuşlar falan öyle işte bu bildiklerim de defnenin günlüğünde yazıyor günlüğü de olay da defne 18 yaşındayken yazılmış şuan saklanıyor. Telefonunda bir uygulamada saklamış. "
"Mert Altay bize inanmayacak"
"Evet bende düşünmüyorum ama bu defne ne kadar kötü biriymiş ben bile bu kadar kötülük yapmadım. "
"Mert korkulur bu kızdan bence Altay vazgeçmeli benim için değil zaten altayla aramda bir ateş bile yok onun hayatı için diyorum"
"Hadi ama rüya şimdi altay sana "gözlerin çok güzel" dese kalbin küp küp atar biliyoruz seni"
Haklıydı yalan yok şuan seni seviyorum dese evet bende diyecek kadar aşıktım ona.."Rüya bak Altay' in evine gidelim 17:20 de eve dönüyor işten geliyor o zaman defne de yoktur gideriz birşeyler konuşuruz ailesi hakkında sonra olanları birleştirip yapbozu tamamlarız delillerle de Altay'ı inandırırız."
"Tamam olur " diyerek başımı salladım mantıklı gelmişti.Zaman geçmek bilmiyordu sanki 3 yıldır bekliyor gibiydik ama sabır etmek gerekiyordu bu hayatta anca böyle yaşayabilirdik.
Bir yazar olduğumu unutuyor gibiydim artık şaire dönüşecek gibiydim. İnsan aşık olunca şairden şair oluyormuş.Saatler hala 17:20 'e gelememişti ben koltuk da yazdığım kitapları yoklarken mert saçını tarıyordu.
" Ya rüya bu saatler mi? Yavaş yoksa biz mi? Sabır edemiyoruz"
Merti duymamıştım bile o kadar dalmıştım ki kitabımda ki söze kimseyi duymuyor gibiydim."Sana diyorum" diyerek omzuma dokunan merti fark edince irkildim oda fark etmişti aklımın burda olmadığını.
Saat nihayet 17:20 olmuştu beklemekten ağaç olmuştuk birde mal gibi öylece oturmuştuk şimdi iki kitap konusu çıkarmıştım. Ama aklım çok karışıktı zaten endişelerim benim için birer kitap yazıyordu.
Hazırlanıyorduk mert pantalon ve gömlek kombini yapmıştı.
"Rüya sende balık elbise giy"
Kaşlarımı çatarak Mert'in gözlerine odaklandım.
"Düğüne mi? Gidiyoruz?"
" Ya ne bileyim çekici gelirsin ona"
"Ya mert bir insanı bir insan seviyorsa onun yeni uyanık haline bile aşık olur. Diğerleri bahane, masal, yalan başka da birşey değil."
"Peki diyerek" gözlerini kaçırdı.
Çantamı da alıp yukarı çıktık üstümde bir pantalon ve bluz vardı klasik kombinimdi saçlarım da düz ve at kuyruğu şeklindeydi. Yukarı çıkarken kendisine iğne yapılacağını bilen bir çocuk kadar korkuyordum.Kapıyı çaldık bir hizmetçi bizi karşıladı.
"Birazdan gelirler diyerek salona işaret etti bense içimdeki sesi takip ettim merdivende mertle bakışıp anlaşmıştık Altay 'ın hizmetçisi yoktu çünkü.
Odaları gezip onları arıyordum. Bir odaya girdiğimde karşılaştığım görüntü kalbimi söküp , duygularımı terk etmeme sebep olmuştu..
Defne ile altay beraber öpüşüyordu.. onlara bakarken gözlerimi kontrol edemiyordum. Çok geçmeden mert de yanımıza geldi."Yuh ama altay daha evlenmeden hemen kızla öpüşüyorsun"
Defne yavaş adımlarla Mert'in dibine girişti.
"Sanane benimle evlenecek sonuçta sende beni rüyan da görürsün"
"Sen rüyama bile girme defne"
"Altay sana da yazıklar olsun birşey demiyorum size zaten ne olduğunuz baştan belliydi."Hareket edemiyordum.. nefes alamadığımı fark etmiştim gözlerim bulanıklaşıyordu onlar konuşurken hiçbirsey duymuyordum.. artık ölecek gibi hissediyordum gözlerim iyice bulanık olduktan sonra bedenimde gerçekleri kaldıramadı bende ikimiz de bıraktık kendimizi...